Hat sanatı Ayasofya’da saltanat kurdu

Güncelleme Tarihi:

Hat sanatı Ayasofya’da saltanat kurdu
Oluşturulma Tarihi: Nisan 13, 2013 00:00

Diyanet İşleri Başkanlığı, Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında, İslam hat sanatının en nadide parçalarını buluşturan ‘Hüsn-i Hat’ sergisini açıyor. Yıldız Holding desteğiyle düzenlenen sergiyi, İslam sanat tarihi uzmanı Prof. Dr. Uğur Derman hazırladı. İşte Derman’dan hat sanatını okuma rehberi!

Haberin Devamı

Hat sanatından anlamak ve keyif almak için hangi ön bilgilere sahip olmak gerekir?
- Hat sanatı bir çizgiler saltanatı olarak tanıtılabilir. Kamış kalem ve is mürekkebiyle yazılır. Ağzı harflerin büyüklüğüne göre açılmış kalem, hattatın elinde tutuş şekline bağlı olarak ince veya kalın görüntüler oluşturur. Sağdan sola doğru yazılıp okunan Arap asıllı bu harf sistemi, bütün İslam âlemince kullanılmaktadır. Fakat en çok Osmanlılar’da sanat olarak revaç bulmuştur. Sanat olunca da okumak bir yana, çizgilerin bu güzelliğinden estetik mana çıkarmak seyredene düşer. Büyük hattatlardan Mustafa İzzet Efendi (1801-1876) bunu şu mısra ile açıklıyor: “Hüsn-i hattı okumak, laleyi kokmak gibidir”. Nasıl laleyi koklamak için değil de güzelliğini görmek için seyrederseniz, bir hat eserinin de önce cazibesini görün, sonra da okumaya çalışın.

Haberin Devamı

Bir hat sergisi nasıl gezilmeli?
- Aynen resimde olduğu gibi, küçük ebatlı yazıları yanına yaklaşarak, büyük olanları ise gözünüzün bütünüyle göreceği mesafeye kadar geri çekilerek seyretmelisiniz.

Sergiyi nasıl hazırladınız?
- Resmi müze ve kütüphaneler dışında, özel koleksiyon sahipleri de bu teklife sıcak baktılar, Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesi, Topkapı Sarayı Müzesi, Süleymaniye Kütüphanesi, Taksim Atatürk Kitaplığı, İstanbul Şehir Müzesi, Âşiyan Müzesi, Başbakanlık Dolmabahçe Ofisi, Kaya Turgut, Murat Ülker ve Hüdâi Yılmaz koleksiyonlarından Ayasofya’ya uygun 100 civarında eser tespit edilip, bunlarla sergiyi tertiplemek imkânı doğdu.

Sergide hangi eserler yer alıyor?
- Hat sanatında ince ağızlı kamış kalemle, başta Kur’an-ı Kerim olmak üzere, kitaplar, murakkaa denilen hat albümleri hazırlanır. Ağzı geniş kalemlerle yazılan iri, büyük boylu hat nevilerine topluca ‘celî’ adı verilmektedir. Bunlarla yazılan levhalar ise uzaktan bakılıp seyredildikten sonra – eğer biliniyorsa- okunur. Açılan bu sergide çoklukla celî sülüs ve celî ta’lîk hatlarıyla yazılmış büyük levhalar yer almaktadır.

Peki sergide öne çıkan eserler hangileri?
- Ben böyle bir tercihte bulunamam. Şu anda kendimi 100 torunlu bir dede gibi hissediyorum.

Haberin Devamı

Dünyanın en büyük levhaları Ayasofya’da yıllarca yerde durdu

Prof. Uğur Derman’a ‘Hüsn-i Hat’ sergisinin Ayasofya Müzesi’nde gösterilecek olmasının onun için ayrı bir önemi olup olmadığını soruyoruz. Ta kısa pantolonlu çocukluk yıllarına dönerek bakın nasıl da sıcak bir hikâye anlatıyor bizlere...
“Olmaz olur mu? Hem de nasıl… Bakın anlatayım: 1944 yılında ben 9 yaşını süren bir çocuktum. Dedem rahmetli, o yılın yaz aylarında ablamla beni Ayasofya Müzesi’ne götürmek istediğini söyledi, biz de sevindik. Cami mekânına girdiğimizde gözümüze ilk çarpan, şimdi yukarılarda asılı olarak bulunan o kocaman sekiz levhanın, yerde duvarlara dayalı şekilde durmasıydı. Anlaşılan, dedem de 1934’te müzeye dönüştürülen Ayasofya’ya o zamandan beri gelmemişti ki, çok şaşırdı. Bizi gezdiren rehbere, bunların neden yere indirildiğini sordu. O da, cami müzeye çevrilirken bu levhaların başka yere gönderilmek üzere iken, kapıdan çıkarılamayınca yerde bırakıldıklarını söyledi. O yıllarda buraya bir Bizans mabedi havası verilmek istendiğini sonraki yıllarda idrak ettim. Ancak 1952’de Ayasofya’ya tekrar gittiğimde bu levhaların yerlerine asıldığını görmüştüm.
Bahse konu yazılar, sohbetin başında kendisinden bir alıntı yaptığım Mustafa İzzet Efendi’ye aittir ve 7.5 metre çapıyla, dünyanın en büyük levhaları olarak tanınır. Mimar Fossati’nin 1850’lerdeki tamiri sırasında yazdırılıp Ayasofya’ya konulmuştur.
Diyanet İşleri Başkanlığı bir hüsn-i hat sergisi hazırlamamı isteyince, kısa pantolonlu yıllarımda şuuraltıma yerleşen üzüntü aşikâr oldu ve 69 yıl sonra gelen böyle bir teklifin eski hataları da onaracağını düşünerek, sevinçle “evet” dedim. O günden beri, bana verilen bu hizmet imkânından dolayı Rabbime şükrediyorum.”

Haberin Devamı


Hat sanatı mini sözlüğü

Hattat: İslami hattı sanat gayesiyle yazan kimse.
Mushaf: Kur’an-ı Kerim’in kitaplaştırılmış tam metni.
Hilye: İslam Peygamberi’nin vasıflarından bahseden hususi bir levha şekli.
Âharli kâğıt: Un pişmişi veya kestirilmiş yumurta akıyla cilalanan kâğıt. Bunun üzerinde kamış kalem kolay yürür ve hatta da tashih (düzeltme) yapılabilir.
Zerendud hat: İs mürekkebi yerine hakiki altın mürekkebiyle, koyu renkli zemine yazılan celî hat örnekleri.
Ayrıca; sülüs, celî sülüs, muhakkak, rıka’,ta’lîk, celî ta’lîk, celî dîvânî… İşte en çok kullanılan, farklı karakterdeki sekiz hat çeşidi!
* Bu konularda geniş bilgi kazanmak, zamanımızda konuyla ilgili olarak yazılmış kitapları okuyarak sağlanabilir. Esasen, bu sergi için de bir kitap neşredilmiştir. Bugün müzelerimizde hat eserlerinin sergilenebileceği bölümler tamir dolayısıyla ne yazık ki kapalıdır. Bu konuda faaliyetini sürdüren tek kuruluş, Emirgan’daki Sakıp Sabancı Müzesi’dir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!