Hastalık süreci bizi daha çok yakınlaştırdı

Güncelleme Tarihi:

Hastalık süreci bizi daha çok yakınlaştırdı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 13, 2012 00:00

Türk sinemasının yıldızı Filiz Akın ve oyuncu oğlu İlker İnanoğlu ‘Avon Meme Kanseri ile Mücadele Projesi’ yüzü oldu. Anne-oğul hastalık döneminde daha da yakınlaştıklarını söylüyor; birbirlerinin yüzüne ışıldayan gözlerle bakıyor ve her fırsatta sarılıyorlar. Onlarla hem ilişkilerini, hem atlattıkları kanser sürecinde yaşadıklarını konuştuk

Haberin Devamı

Yarın düzenlenecek ‘Avon Meme Kanseri ile Mücadele’ yürüyüşünün yüzlerisiniz. Filiz Hanım siz de kanseri yendiniz. Nasıl bir süreçti?
FİLİZ AKIN:
Öncelikle yarınki yürüyüş Ortaköy-Beşiktaş hattında olacak. Saat 13:30’da başlayacak ve etkinliğin açılışını ben ve İlker yapacağız. Ardından Beşiktaş Meydanı Vapur İskelesi’nin önünde proje sözcüsü olarak Nilüfer bir konser verecek. Herkesi bekliyoruz. Çünkü bu hastalıkta erken tanı önemli. Sorunuzun cevabına gelince tabii zor bir süreçti. Şu an sağlığım iyi ama kanser tedavi sonrasında insanda bir sürü sıkıntı bırakıyor. 

 Nasıl yan etkiler kaldı?
FİLİZ AKIN:
Ben meme değil, burun arkası kanserine yakalandım. Kanserin yerini tespit etmek için burnumun arkası beş kere kazındı. Ameliyat olunamadığı için burnumun üstünden göğsümün üstüne kadar ciddi radyoterapi ışınları aldım. Ciğerlerimin üstü röntgenlerde artık beyaz çıkıyordu. Meğer yanmışlar. Bu sırada yemek borum da yandı. Üç ay sadece sentetik mama yedim hâlâ beslenirken zorluk yaşıyorum. Büyük bir reflü sorunum ve troid derdim var. Kulaklarım da iyi duymuyor.

Haberin Devamı

Bunlarla yaşamak zor mu?
FİLİZ AKIN:
Bunlarla yaşıyor ve sizlerle paylaşıyorum. Allah’a şükür hayatımdan şikayetçi değilim. Ama insanlar kendilerine dikkat etsinler diye bunları anlatıyorum. Sigara içmeyin, alkolden uzak durun ve evdeki spreyler dahil, mümkün olduğunca kimyasallardan korunun.

İlker Bey annenizin rahatsızlığı sizi nasıl etkiledi?
İLKER İNANOĞLU:
O süreçte Miami’deydim. Oya Başar arayıp alıştırarak söyledi. O anı unutmam mümkün değil. Duyar duymaz Houston’a annemin tedavi olduğu yere gittim. Sevdiğin insanı kaybetme korkusuyla geçirdiğimiz süreçte daha da yakınlaştık. 

İlişkinizde nelerle yüzleştiniz?
FİLİZ AKIN:
Küçüklüğünde hissettiği yalnızlıklarını, benim onu istediğim gibi koruyamamamı, üzüntülerini konuştuk. İçimizdekileri birbirimizi anlattık. Daha önceleri bunları deşmek istemiyorduk.

Peki sorunlar nelerdi?
FİLİZ AKIN:
İlker’i o zamanlar yaşanan anarşi yüzünden küçük yaşta yurtdışına yolladık. Amacım onu korumaktı. “Çok aramayın çocuk buraya adapte olsun” diye uyardılar, ben de uyarıları dinledim ama İlker çocuktu ve bunu anlaması zordu. Orada yalnız kaldı.

Haberin Devamı

EVLENİP ÇOCUĞU OLSUN BİR DE OSCAR ALSIN

Şimdi nasıl bir ilişkiniz var? Moda deyimiyle, arkadaş gibi misiniz?
FİLİZ AKIN:
Çocuğunuzun duygu ve endişelerini onunla paylaşıp yakın olmanız şart. Ama bence anne, arkadaştan farklıdır ve anne, annedir.
İLKER İNANOĞLU: Arkadaşlıktan daha daha öte bir ilişkimiz olduğunu düşünüyorum. Annem benim sırdaşım, dert ortağım, psikiyatrım yani her şeyim. Hayatıma dair her şeyi onunla paylaşırım. Haksız olduğum konularda bile hep yanımda olur. 

Birbirinize taktığınız lakaplar var mı?
FİLİZ AKIN:
O bana ‘Mami’, ben ona ‘Oğluş’ veya ‘Kuzu’ derim.
İLKER İNANOĞLU: Hatta bazen üzüntülüysem annemi ararım telefonu açtığında “meee”lerim!

Haberin Devamı

Bu güzel ilişkinin biraz da diğer yüzünü anlatsanız. Birbirinizin hangi huylarına sinirlenirsiniz?
FİLİZ AKIN:
İlker keyfi yerindeyse inanılmaz komiktir. Ama çok sinirlenebilir de.
İLKER İNANOĞLU: Annem fazla pimpiriklidir. Yarın ufacık bir çekim bile olsa sabahlara kadar oturur. Sanırım bu bana geçti ve ben de gerginleşiyorum.
FİLİZ AKIN: Sen evde görürsün İlker!

Bu yaz teknede İlker İnanoğlu’nun ayağının sevgilisi Zeynep Mutlu tarafından öpüldüğü kareler yayınlandı... Bu tip şeyleri sonrasında konuşur musunuz?
İLKER İNANOĞLU:
O fotoğraftaki kız arkadaşım . Ne var ki bunda? Ben de onun ayağını öpüyorum.

Peki oğlunuza “daha dikkatli ol” uyarısında bulunuyor musunuz?
FİLİZ AKIN:
Bu onların özeli. Sadece o fotoğrafların kız arkadaşı Zeynep’i üzebileceği beni korkuttu. 

Haberin Devamı

 Oğlunuzla ilgili nasıl hayalleriniz var? Evlensin, Oscar alsın...
FİLİZ AKIN:
İlker’in huzuru için öncelikle işindeki başarısı önemli. Oyunculuk mesleğinde istikrarlı bir gelir yok. Onun düzenli bir geliri olsun istiyorum. Zeynep ile evlensinler isterim. Bir kızı olsun ve Oscar ödülü alırken çocuğuna teşekkür etsin.

HERKESİN AİLESİ BU İŞİ YAPIYOR SANIRDIM

Ünlü bir anne-babanın oğlu olmak çocuk yaşlarda psikolojinizi nasıl etkiledi?
İLKER İNANOĞLU:
Herkesin ailesi bu işi yapıyor sanıyordum. Bir de 5 yaşında ‘Yumurcak’ filminde rol aldım. Artık ben de ünlü olmuştum. 

Yumurcak’taki kadar yumurcak mıydı?
FİLİZ AKIN:
Zaten İlker’den esinlenerek o filmi oluşturduk.

Haberin Devamı

Peki sonra uzun süre yurtdışında kaldınız. Şöhreti ve ünlü aileyi bırakıp orada yaşamak nasıldı?
İLKER İNANOĞLU:
Önce 10 yaşımda İsviçre’ye gittim. Burada beni herkes tanırken orada kimse tanımıyordu. Sonra İngiltere, Fransa ve ABD... 30 yıla yakın yurtdışındaydım.

FİLİZ AKIN

Güzelsen en iyi evliliği yaparsın lafı yalan

* ‘Karateci Kız’ filmindeki silahla vurulma sahnemi ‘Dünyanın En Kötü Ölüm Sahnesi’ seçtiler. Bundan gocunmuyorum. Gerçekten Rambo gibi vuruyormuşum. Şimdi bunlarla dalga geçiyorum. Örneğin o yıllarda bir kör kızı canlandırırdım. Ama peruğum ve takma kirpiklerim olurdu. Seyirci fiziğe çok önem verdiği için bunlara dikkat ederdik.
Sinema ve dizi düşünmüyorum. Ama bir talk şov teklifi var. Hâlâ üzerinde kafa yoruyorum. İlker’le farklı ülkelerin yemeklerini ve kültürlerini göstereceğimiz bir program yapmak istiyorum. Bu arada bir yemek kitabı hazırladım içinde başlangıçtan tatlısına mönüler var.
* Bir de hayattan öğrendiklerimiz üzerine bir kitap yazdım. Örneğin hepimize “beyaz atlı prens gelecek” derler. Halbuki öyle bir prens yok. Çocuklara bunları anlatmalıyız. Çocukları çok steril büyütüyoruz oysa haksızlıklar ve başarı için konan kurallar var. Eskiden “büyüklerine saygı gösterip iyilik yaparsan kazanırsın” derlerdi. Ama öyle bir şey yok. “Ya da güzelsen en iyi evliliği yaparsın” lafı da yalan!

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!