Hastalık onu yenemedi
Güncelleme Tarihi:
Kathleen Turner, bir zamanlar yönetmenlerin paylaşamadığı güzeller güzeli bir yıldızdı. Ama günün birinde obeziteye varan fazla kilolarıyla objektiflere takıldığında basın onu acımasızca eleştirdi. Aldığı fazla kiloları, aslında kendisinin de hiç saklamadığı, bir dönem kurtulmak için çaba harcadığı alkolizme bağladı. Gazeteler onu 'düşen yıldız' diye nitelendirip artık hiçbir yönetmenin Turner ile çalışmak istemediğini, görüntüsünün onarılamaz biçimde bozulduğunu yazdı. Oysa Kathleen Turner'ın bu kadar kısa sürede şaşılacak ölçüde kilo almasının korkunç bir sebebi vardı. Turner, tedavisi oldukça zorlu bir süreç gerektiren romatoidartrid hastalığına yakalanmıştı.
Ünlü yıldız, kimsenin bilmesini istemediği için hayatını kabusa çeviren rhastalığını uzun süre sakladı. Ama sonunda, hayatını uzun bir süre kabusa çeviren hastalığı sırasında yaşadıklarını ve mücadelesini Gloria Feldt ile birlikte kaleme aldığı Send Yourself Roses adlı kitapta anlattı.
Turner, hastalığının ilk belirtilerini, Serial Mom adlı filmin çekimleri sırasında fark etmiş. "Vücudumda bir şeylerin ters gittiğini bu filmin çekimleri sırasında yüksek topuklu ayakkabılar giymem gerektiğinde anladım. Sanki ayaklarım bir gecede iki numara birden büyümüştü" diye anlatıyor o dönemi.
Serial Mom'ın çekimleri bitip de New York'a evine döndüğünde Turner kendini kötü hissetmiş. Ama fazla çalıştığı için yorulduğunu düşünmüş. "Evime döndüğümde o kadar kötü hissediyordum ki. Film çekimleri sırasında kendimi çok zorladığımı, bu yüzden yorulduğumu düşündüm. Ama kısa bir süre sonra sorunumun bu kadar basit olmadığını anladım" diyor.
Ünlü yıldız bu dönümde eşi Jay'in spor ayakkabılarını giydiğini çünkü hiçbir ayakkabısının ayaklarına olmadığını anlatıyor.
| YAŞAM KALİTESİNİ BOZAN BİR HASTALIK |
Romatoid artrit kronik bir eklem hastalığı. Zamanla eklemlere kalıcı hasarlar verip ve sakatlıklara yol açabilen bu hastalık genellikle 35 ile 50 yaşları arasındaki kadınlarda görülür. Hastalık en çok el bileği ve parmaklardaki küçük eklemleri simetrik bir tarzda tutar. Hastalıktan etkilenen eklemler şişer, ağrır ve kızarır. Zamanla eklemlerde harabiyet başlar. El bileğinin şekli bozulur. Eklemlerin hareket aralığı giderek kısalır ve geri dönüşü olmayan bir şekilde elin fonksiyonları bozulur. El bileği ve parmaklar eski hareketlerini yapamaz hâle gelirler. Yapılan araştırmalar hastalığın nedeninin bağışıklık sisteminin vücudun sağlıklı eklem dokularına saldırması olduğunu ortaya çıkardı. İltihap hücreleri eklem yüzeyini örten "sinovyal membran"da birikir ve ekleme hasar verirler. Eklem hasarı ilerledikçe zamanla iltihap bitişikteki kemik dokusuna da sıçrayabilir. Hastalık yüzünden yaşam kalitesi iyice düşen hastaya uygulanan fizik tedavi ile eklemlerini en verimli şekilde kullanması ve günlük yaşam aktivitelerini yapması sağlanır. Romatoid artritin ilerlemesini engellemek için bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanılır. Kortizon ve metotreksattan yeni çıkan biyolojik ilaçlara kadar çok farklı türde ilaç seçenekleri vardır. Tedavi hastalığın derecesine göre belirlenir. Hepsinin yaptığı iş aynıdır: Hastalığın ilerlemesini engellemek. Eğitim, yaşam tarzı değişiklikleri ve düzenli ilaç kullanımıyla oldukça başarılı sonuçlar alınmaktadır. Pek çok romatoid artrit hastası hiçbir ağrı duymaksızın veya sakatlık çekmeksizin yaşamlarını rahatça sürdürebilir. |
Bir gün bir şey almak için uzanması gerektiğinde sol kolunu ileriye doğru uzatamadığını fark etmiş, daha sonra da başını rahatça sağa sola çeviremediğini.
Yaklaşık bir yıl boyunca hastalığın bütün belirtilerini taşıdığı halde gittiği hiçbir doktor ya da hastane kesin teşnhis koyamamış.
Sonunda gittiği bir doktorun istediği kan testleriyle Turner'ın romatoid artrid hastalığına yakalandığı anlaşılmış.
"Bazen ayak parmaklarım o kadar şişiyordu ki birer sosise benziyorlardı. Böyle zamanlarda ayakta bile duramıyordum. Üstelik korkunç ağrılar çekiyordum. Bir kalemi ya da bir bardağı bile tutamadığım oluyordu. Bir keresinde duş alırken vücut losyonunun durduğu yere uzanamadığım için bana kızım Rachel yardım etti. Bazen ağrılarım o kadar dayanılmaz olurdu ki, yatıp uyumaya çalışırdım. Kızım başucumdan bir an bile ayrılmazdı" diye anlatıyor o dönemi.
Turner hastalığına kesin teşhis koyulduktan sonra bir grup terapisine gitmiş. Ama orada gördükleri ünlü yıldızı daha çok üzmüş. "Orada gördüğüm insanların çoğu artık ömürlerinin geri kalanını tekerlekli sandalyede geçirmek zorunda kalan insanlardı. Ve gelecekte beni de bunların beklediğini görmek korkunçtu" diye anlatıyor o günleri.
Ama sonra kendini bırakmak yerine hastalıkla mücedele etmeye karar vermiş Turner. Bunun da çok iyi bir karar olduğunu söylüyor. "Bir gün Boston'dan dönüyordum. Kızım Rachel ve eşim Jay beni havaalanında karşılayacaklardı. Onları uzaktan görür görmez koşmaya başladım. Rachel "Anne koşuyorsun" diye çağlık attı. İşte o anı hayatımın sonuna kadar unutmayacağım."
Hastalığı Kathleen Turner'ın işini yapmasına asla engel olmadı. Ünlü yıldız, hem TV dizilerinde hem de tiyatro oyunlarında rol almayı sürdürdü. Şimdi ise hastalığıyla 'barışık' ve ona meydan okuyarak yaşamayı sürdürüyor.
1981'de 27 yaşındayken rol aldığı Body Heat adlı filmdeki Matty rolüyle döneminin en seksi kadınları arasına giren Turner, Nil'in Hazinesi, Kazara Turist, Michael douglas ile birlikte kamera karşısına geçtiği Güller'in Savaşı gibi filmerle tanınıyor. Broadway'de Kim Korkan Virginia Woolf'tan ve Charles Webb'in aynı adlı romanından uyarlanan The Graduate'in (Mezuniyet) sahne uyarlamasında da rol aldı. Üstelik yaşı 50'yi geçtiği halde sahnede soyunmaktan da çekinmedi.