Haşmet kocamı kıskandı

Güncelleme Tarihi:

Haşmet kocamı kıskandı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 06, 2006 00:00

Ünlüler, ailelerinin ferdi gibi gördükleri evcil hayvanları ile InStyle dergisi için objektif karşısına geçti. Bu ünlüler arasında yer alan Dolunay Soysert, kedisi Haşmet'in iki ay önce evlendiği Sinan Tuzcu’yu çok kıskandığını anlattı: “Bir bocalama devresi atlattılar. Aralarında sevimli bir soğuk savaş oldu. Haşmet ilk zamanlar sürekli patisiyle Sinan’ı iterdi. Ama şimdi taşlar oturdu."

Haberin Devamı

Onlar ailemizden bir fert gibiler. Hatta bazılarının tek ailesi onlar! Hem de en vefalısından... InStyle dergisi de ekim sayısında ünlüleri, karşılıksız sevgi verebilen, sadakati tartışılmaz evcil hayvanları ile görüntüledi.

Barbaros Şansal

Adları Tane ve Fıstık. 70’er kilo ağırlığında iki Saint Bernard onlar. Evlerine gelen konukları sevgiyle karşılıyorlar. "Yalnız misafirleri pek öyle kolay kolay uğurladıkları söylenemez. Her şeyi sahiplenirler. Size ait bir çanta bile olsa bu, kapıdan çıkarken bir hırlama duyabilirsiniz her an. ’Dur! Nereye gidiyorsun o çantayla’ der gibi havlarlar" diye anlatıyor köpeklerini modacı Barbaros Şansal. Ve devam ediyor: "Kimseye zarar vermezler. Cüsselerine aldanmayın sakın. İkisinin de patlama sesine fobisi var. Şimşek çaktı mı kaçacak delik ararlar. Onlar evin neşe kaynakları..."

Dolunay Soysert

Haberin Devamı

Dolunay Soysert ve kedisi İran-Himalaya karışımı Haşmet’in yolları bir petshop’ta kesişmiş. Haşmet, iki ay önce evlenen Soysert’in eşi Sinan Tuzcu’ya da öyle hemen alışamamış: "Bir bocalama devresi atlattılar tabii. Aralarında sevimli bir soğuk savaş oldu. ’Evin efendisi şimdi kim’ ve ’Dolunay’ın sahibi kim oldu’ durumları yaşadılar. Haşmet’le Sinan’ın mesafeli ve bir o kadar saygılı ilişkileri var. Sinan yanıma oturunca hemen yanımdan gitmeye kalkar Haşmet. Bazen aynını Sinan yapar. İlk zamanlar patisiyle Sinan’ı iterdi. Bu durum bana çok eğlenceli geliyordu. Ama şimdi taşlar oturdu. Herkes birbirine alışmış durumda."

Yonca Evcimik

İstanbul’a geldiği zaman en çok Bodrum’daki köpeklerini ve kedisini özleyen Yonca Evcimik, "Aslında bütün hayvanları seviyorum. Cins olması önemli değil" diyor ve ekliyor: "Elimden geldiği kadar sokaktaki muhtaç hayvanlara da yardım etmeye gayret ediyorum. Barınaklarda yardıma muhtaç o kadar çok hayvan var ki... Bodrum’daki düzenim bu iş için oldukça elverişli. Zaten ev barınaktan farksız. Retriver-Setter karışımı bir ailenin yanı sıra Mikmik adında çinçila kedi, Jack Russell kırması köpek, dönem dönem yara bere içinde gelen bazı ziyaretçiler...

Haberin Devamı

Altı yıl önce Bodrum’a taşındığımda yanımda sadece Body isimli Flat Retriver vardı ve daha yavruydu. Çimleri görünce burayı orman sandı. O gün saltanatını ilan etti bahçede. Daha sonra evimizin mimarının hediyesi Irish Setter, Dodi’ye gönlünü kaptırdı. Dört yıl sonra da karı-koca oldular. Şimdi çok geniş bir aileyiz. Bu aşktan beş meyve var bahçede gezinen. Tarçın, Spot, Dido, Karam ve Busty..."

Deniz Arcak

Şarkıcı Deniz Arcak ve İngiliz çoban köpeği Karpuz, Dragos’ta bir apartman dairesinde yaşıyorlar. Bu cinsi ilk gördüğü günü dün gibi hatırlayan Arcak, "Sekiz yaşındaydım. Babam ve bir arkadaşımla tatildeydik. Karşıdan bir köpek geliyordu. Kocamandı. Resmen beni çiğneyerek üzerimden geçti" diye anlatmaya başlıyor.

Haberin Devamı

Yaşadığı bu hikáyeyi tatil yaptığı arkadaşı Ümit’e anlatmış hemen: "İşte bu cinse vurulduğum gün o gündür. Arkadaşıma o kadar çok bahsetmişim ki, o da unutamamış. Yıllar sonra beni aradı ve ’Deniz, hani senin aşık olduğun o köpek vardı ya, bir arkadaşımınki 13 tane doğurdu. Biri senin’ dedi." Karpuz eve iki günlükken gelmiş. Şimdi dokuz yaşında.

Eve geç geldiği zamanlar köpeğinin patilerini balkondan sarkıtarak onu beklemesinin kendisini ne kadar duygulandırdığını anlatıyor Arcak: "Bazen eve öyle yorgun argın gelirim ki. Kafamı kaldırıp onu, iri gövdesiyle aşağılara sarkmış görünce içime sokasım gelir, moralim düzelir." Ama yaramazlıkları da yok değil Karpuz’un: "Çikolataya dayanamaz. Bazen ufak çaplı tabak süpürme operasyonları düzenler. Arkanızı dönmeye görün. Bu köpekler koşmayı çok sever. Bazen sahile indireyim diyorum. Ama çimlere yayılmış mangal sefası yapanları ve benim Karpuz’u aklımda canlandırınca, bu düşüncem birden kábusa dönüşüyor."

Metin Arolat

Haberin Devamı

Metin Arolat’ın kedisinin adı Oğlum...  "Onun için ne kadar isim bulmaya çalıştıysam nafile. Oğlum diye diye adı öyle kaldı" diyen Arolat, bazen kedisinin insan gibi davrandığını ve onu şüpheye düşürdüğünü söylüyor: "Televizyon karşısına oturur, uzun uzun öyle güzel televizyon izler ki... Bunu yaparken insandan farksızdır. Poposunun üstüne kurulup sırtını koltuğa dayar. Hatta bacak bacak üstüne atar. Kanalı değiştirince sinirlenir. Sabahları yanağımı patisiyle okşayarak uyandırmasına bayılıyorum."

Merve İldeniz

Şehirden kaçarak, Bodrum’a yerleşen Merve İldeniz, şimdi kızı Leyla ve eşi Serdar Önal’la bir "jungle"ı hatırlatan evinde, köpekleri Bebek, Yoda, kedileri Kara ve Benekli ve 2,5 metrelik piton yılanı Kaşkol’la (2) huzurlu bir yaşam sürüyor. Kaşkol, İldeniz’in boynuna dolanmayı çok sevdiğinden adını böyle koymuşlar: "Yemek yaparken boynumda, bahçede boynumda. Korkak ve biraz mahçuptur. Enerjiyi hisseder. Korkanın yanına sokulmaz. Ama iştahsız son zamanlarda. Neyse ki geçenlerde bir hamster yedi de toparlanabildi."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!