Güncelleme Tarihi:
Başrol oyuncuları Daniel Radcliffe, Emma Watson ve Rupert Grint bu vedanın kendilerini ne kadar üzdüğünü itiraf ederken, filmin yönetmeni David Yates ise son noktayı “Harry Potter’ın finaline hazırlıklı olun. Son bölümde beklenmedik süprizler olacak, karanlık daha da artacak” sözleriyle koydu.
Dünya yıllarca onları konuştu, onlar da dünyanın gözü önünde büyüdü. Çünkü ıngiliz yazar J.K Rowling’in aynı adlı eserinden uyarlanan “Harry Potter”ın dünyasına ilk adım attıklarında üçü de birer çocuktu...
“Dünyanın en hızlı satılan kitabı”, “En çok satılan çocuk romanı” gibi unvanların sahibi olan “Harry Potter”ın kahramanları olmak Daniel Radcliffe, Emma Watson ve Rupert Grint için 10 yıl önce sadece bir rüyaydı. Elemelerde yüzlerce çocuk arasından, Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu’nda eğitim alacak üç küçük büyücüyü oynamak için seçilmeleri hayatlarının en büyük mucizesi oldu.
Serinin ilk filminin dünya prömiyeri için kırmızı halıda yürürken etrafa tedirgin ve korkulu gözlerle bakan o üç küçük oyuncu, bugün oyunculuk kariyerlerinde emin adımlarla ilerleyen üç yetişkin...
Londra’nın merkezinde bulunan ünlü Claridges Otel’de buluştuğum Harry, Ron ve Hermione, “Harry Potter” dünyasını çok özleyeceklerini söyledi ve ekledi: “Biz Harry Potter’la büyüdük. Hayatımızın neredeyse yarısında Harry Potter dünyası vardı.”
DANIEL RADCLIFFE: EMMA’YI ÖPMEK GARİPTİ
Bugün 21 yaşında genç bir aktör olan Daniel Radcliffe, Harry Potter serisinin unutulmaz karakteri Harry’i oynamak için seçildiği günü daha dün gibi hatırlıyor. Önceleri, dünya çapında yakaladığı şöhreti pek anlayamayan Daniel şimdi ne kadar şanslı olduğunun farkında. Harry Potter serisinin ilk dünya prömiyerini hatırladığında ise “Çok utangaç ve sinirliydim. Elimi, ayağımı nereye koyacağımı bilemiyordum. Nasıl bir dünyanın içine girdiğimi de... Tanınmak ve meşhur olmak kavramlarına çok uzaktım. O küçük dünyamda Harry ile özdeşleşmiştim. Yıllar geçtikçe ne kadar gerçek bir iş yaptığımızın farkına vardım. Hele kırmızı halıda beni görmek için sabırsızlanan hayranların çığlıkları, heyecanları; bu sesleri unutmak mümkün değil. Hatta bu sesleri şimdiden özlediğimi fark ettim” diyor.
Bunca yıldan sonra Harry Potter’a veda ediyorsun, duygularını bizimle paylaşır mısın? Final için geri sayım başlamışken neler hissediyorsun?
- Garip... Gerçekten çok garip hissediyorum. Bir yandan da hüzünlüyüm. Harry Potter müthiş bir dünyaydı ve artık bitiyor. Her güzel şeyin bir sonu var işte... 10 yıldır bu dünyanın içindeyim. Harry Potter filmleriyle büyüdük. Belki seyircilerimiz de bizimle birlikte büyüdü. Ama sanırım 10 yıl uzun bir süre, seyirciler bile “Yeter” diyebilir sonuçta...
HARRY HER ZAMAN BENİMLE KALACAK
Harry’i özleyecek misin?
- Özleyeceğim tabii. Harry hep benimle kalacak.
“Harry Potter ve Ölüm Yadigarları-1” önceki filmlerden daha farklı. Filmin ana karakterleri artık birer yetişkin. Özellikle, senin birlikte büyüdüğün Hermione’yi dudaklarından öpmen çok konuşulacak gibi. Emma’yı öpmek, bunca yıl birlikte oynadıktan sonra garip olmadı mı?
- Emma ile oynamak çok heyecan vericiydi. O çok iyi bir oyuncu ve kamera önünde müthiş bir kimya yakaladık. Ama yine de beraber büyüdüğüm arkadaşımı öpmek garip bir duyguydu. Nasıl anlatsam, kardeşini öpmek gibi bir şey.
“Harry Potter”da yakaladığın başarıya dayanarak soruyorum, başarının sırrı ne? Gençlere neler önermek istersin?
- Kendimi çok şanslı buluyorum tabii ama başarı için sadece şans yetmiyor. Çok çalışmak ve disiplin şart. Babam bana 10 yıl boyunca şunu söyledi: “Eğer çok çalışmazsan, şansın da yeterli olmaz.” Bu nedenle gençlere çok çalışmalarını öneririm.
Harry Potter, filmlerinde gençlere çeşitli mesajlar veriyor. Sizce, gençlik bu mesajlardan etkilenmiş midir?
- Harry, güçlü, kararlı ve cesaretli bir karakter. Ron ve Hermione de öyle... Arkadaşlıkları ve kişilikleri film boyunca çeşitli sınavlardan geçti. Tüm bu özelliklerin gençlere ve çocuklara çok güzel mesajlar verdiğini düşünüyorum. Harry Potter filmleri veda etse bile, mesajları bizden sonra gelecek üç kuşağa yeter.
Seri bittiğinde, “Harry Potter” izleyiciye veda ettiğinde en çok neyi özleyeceksin? Ve bundan sonra neler yapacaksınız?
- Arkadaşlarımı... En çok arkadaşlarımı özleyeceğim. Planlarıma gelince, yeni şeyler yapmak istiyorum. Yeni filmler ve müzikaller... Oyunculuk kariyerimde ilerlemek niyetindeyim.
EMMA WATSON: HAYATIMDA YENİ BİR SAYFA AÇTIM
O da Harry Potter sayesinde sinema endüstrisiyle tanıştı, üstelik kameralar onu çok sevdi. Genç kızlığa geçiş döneminde dünyaca tanınmış markaların yüzü oldu. Bir modaevine kendi imzasını taşıyan organik tasarımlar yapmaya başladı. Kısacası en çok kazanan genç yıldızlarından biri oluverdi. “Harry Potter ve Ölüm Yadigarları-1” filminde ciddi bir oyunculuk sınavı veren Emma Watson, her rolün üstesinden rahatlıkla gelebileceğini de bir bakıma kanıtladı.
Veda filminde gösterdiği performansla dikkat çeken Watson, Londra görüşmemizde “Hermione’yi özleyeceğim. Ama artık başka rollerde de kendimi göstermek istiyorum” dedi.
Sen, Harry Potter filmlerinin unutulmaz kahramanı Hermione’sin. Peki, seri sona erince en çok neyi özleyeceksin?
- Hermione’yi çok özleyeceğim. Arkadaşlarımı da... Biliyorum, Harry Potter hayranları da bizi özleyecek ama her şey tadında güzel. Çünkü 10 yıl gerçekten çok uzun bir süre. Harry Potter, hayatımın neredeyse yarısını kapladı. Müthiş bir tecrübeydi. Bu filmle, bu ekiple ve karakterlerle büyüdüm. şimdi oyunculukta kendimi göstermek istiyorum.
Saçların yıllardır uzundu, veda filmi öncesi tuttun kısacık kestirdin. Bunun özel bir sebebi var mıydı?
- Kendimde değişiklik yapmak istedim. Bunun da en kolay yolu saçımı kestirmemdi. Üstelik kısacık... Hayatımda yeni bir sayfa açtım, Harry Potter veda ederken ben de yeni bir başlangıç yaptım.
VEDA FİLMİNDEN ÇOK ZEVK ALDIM
Serideki favori filmin hangisi senin?
- Final filmi “Harry Potter ve Ölüm Yadigarları-1”. Son bölüm için şu an konuşamam ama final bölüm gerçekten de oyunculuk yeteneklerimizi göstermemiz açısından büyük fırsat oldu. Ben kendi adıma veda filminden çok zevk aldım.
Hermione ve Emma birbirinden çok mu farklı? Ya da tam tersi, benzer yanları var mı?
- Hermione ve Emma birçok ortak özelliğe sahip... İkisi de kontrol etmeyi, organize olmayı, cesareti elden bırakmamayı seviyor. Bir de zorlukların üstesinden gelmeyi başarıyorlar.
Seni oyunculuk dışında başka işler yaparken de görecek miyiz?
- Neden olmasın? Beni heyecanlandıran, farklı gelen ve yeteneklerimi kullanabileceğim projelere açığım. Bu, oyunculuk dışında bir şey de olabilir. Mesela organik tasarımlar yapmaya başladım.
RUPERT GRINT: ARTIK BİRAZ TATİL YAPACAĞIM
Harry Potter serisinin belki de en şanssız ismi Ron, yani Rupert Grint’ti. Geçtiğimiz yıl kuş gribine yakalanan Grint, bir ara hayranlarını çok korkuttu. Geçtiğimiz yıl Hürriyet aracılığıyla hayranlarına mesaj yollayan ve “ıyiyim, kuş gribini atlattım” diyen oyuncu, şimdilerde ise güzel ve uzun bir tatilin hayalini kuruyor.
Rupert, rol arkadaşların Harry Potter dünyasını özleyeceklerini söylüyor. Peki sen neler hissediyorsun?
- Ben hâlâ serinin bitiyor olduğuna inanamıyorum. şaka gibi geliyor. Belki de arkadaşlarımdan tek farkım bu... Onları çok özleyeceğim.
DUYGULARIMIZLA SAVAŞIYORUZ
Bu filmde Harry, Ron ve Hermione’nin arkadaşlıkları ciddi bir sınavdan geçiyor. Hikayeyi okuyunca tepkin ne olmuştu?
- Harry Potter, müthiş yazılmış bir seri. Hikaye, kahramanların birer yetişkin olmasıyla farklı bir yöne kayıyor. Seyircinin beklemediği süprizler olacak. Aynı zamanda, üç kahraman kendi duygularıyla savaşıyor. Kıskançlık, aşk, bağlılık, sadakat... Birçok duygu, sona yaklaşırken büyümeye başlıyor.
Harry Potter veda edince senin ilk yapacağın şey ne olacak? Bir planın var mı?
- Geçen sene hasta oldum, buna rağmen çekimleri aksatmadım. 10 sene benim için gerçekten yorucu geçti. Yeni bir projeden önce şöyle güzel bir tatil yapıp dinlenmek istiyorum.