Haremlique hazır sırada Selamlique var
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Haziran 21, 2008 00:00
Aslında o hiç boş durmadı. Çocuklarının olmadığı yıllarda kayınpederi Rahmi Koç’un hobisi onun işi olmuştu. Uzun yıllar Edwards of Hisar mağazasını yönetti. Çocukları dünyaya geldikten sonra onları da içine katabileceği bir iş kurdu.
Kapalı alanlarda oyun parkları yarattı. Play Barn’lar kış günlerinde de çocuklara eğlence vaadediyordu. Caroline Koç’un son hamlesi tek kelime ile hayatının işi. Kumaş ve yün üreticisi bir ailenin kızı olarak, ortağı Banu Yentür ile birlikte ev tekstil markası yarattı. İsmi Haremlique. Yatak odaları ve banyolar için çok kaliteli ürünler üretiyorlar. Yakın zamanda Selamlique markasıyla evin diğer odalarına da yayılacaklar. Fotoğraflar: Levent ARSLAN
Caroline Koç, İzmir’in en önemli levanten ailelerinden Giraud’ların kızı olarak 1969’da dünyaya geldi. Büyükbabasının dedesi Fransa’dan İzmir’e yerleşmişti. Ailesi Fransa’da yaşadığı yıllarda, devlet memuru olarak çalışırken İzmir’e taşındıktan sonra kısa bir süre kuru meyve ticareti ile ilgilendi. Ardından 1700’lerin sonunda pamuk, yün, iplik işine girdi.
Caroline Koç için kumaşların orta yerine doğdu desek abartmış olmayız. Giraud Ailesi, o kendini bildi bileli İzmir Yün Mensucat’ın sahibi. Modanın ne kadar büyük bir endüstri olduğunu daha küçük yaşta öğrendi: "Bizim evde tekstil ile hummalı bir çalışma içindeydik. Ya perdeler yenilenirdi ya da koltukların kumaşları değiştirilirdi. Fabrikanın imkanları eve birebir yansırdı. Nedense hiç kimse o dokunan kumaşlardan elbise yaptırmazdı. Ev birinci önceliğimizdi."
Hayvanları çok seven bir çocuktu. Uzun süre veteriner olmak istedi. Daha sonra çok sık karar değiştirdi. Lise yıllarında bile ne istediğine tam olarak emin olamıyordu. Bu sebeple aile büyüklerinin yönlendirmesiyle Boston’da işletme okudu. Çünkü işletme fakültesine gitmek, her alandan bir çok şey öğrenmek anlamına geliyordu. Üniversitede ne istediğine karar verirse, mastır seviyesinde uzmanlaşabilirdi.
Okul bittikten sonra hayat ona bir sürpriz yapmıştı. 21 yaşında aşık oldu ve Mustafa Koç ile evlendi. Hemen çocukları olmadı. Kayınpederi Rahmi Koç, o ilgilensin diye hobisiyle ilgili bir iş kurdu. İngiliz tarzında kıyafetler satan erkek giyim mağazası Edwards’ın ilkini Hisar’da açtı: "Kızım Esra doğuncaya kadar mağazada çalıştım. İlk çocuk mağazacılıktan daha çok vakit istediği için ayrıldım. Edwards markasından çok şey öğrendim. Öncelikle mağazacılığın ne anlama geldiğini ve nasıl yapılması gerektiğini kavradım. 4 yıl çok önemli bir tecrübeydi."
Çocukları küçükken de boş durmadı. İkinci kızı Aylin’in doğduğu yıllarda, çocuklar için kapalı oyun alanları yaratan Play Barn projesini hayata geçirdi. Çocuklarla birlikte gidebileceği bir iş olduğu için mağazacılığa oranla daha rahattı. Caroline Koç çalışmayı çok seven biri. Yaratıcı ve üretken olmadığı dönemlerde kendini rahat ve mutlu hissetmiyor.
Son projesi Haremlique. Bir ev tekstili markası. Fikir kendine ait: "Eskiden ağabeyimin kurduğu Mesken isimli bir mağaza, hatta mağazalar zinciri vardı. Ev tekstil ve çeyiz eşyaları satardı. Çok tutulmuştu. Ben de o yıllarda Mesken’in daha kaliteli bir versiyonunun olabileceğini düşünürdüm."
Fikrinin hayata geçmesinde ortağı Banu Yentür’ün (38) önemli payı var. Banu Hanım Hatay doğumlu. 17 yaşına kadar orada yaşadı, bir daha da hiç denmedi. Ama o yılların portakal bahçelerinin kokusu burnunun dibinden hiç gitmedi. İzmir 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Tekstil Tasarımı okudu. Beş sene İstanbul’da hazır giyim alanında çalıştı. 1992’de İzmir’e dönerek Caroline Koç’un ailesi ile tanıştı ve ev tekstil tasarımları yapmaya başladı: "17 yaşından beri sürekli yer değiştirmiştim. Hazır giyim yaptığım yıllarda da çok sık seyahat ediyordum. İzmir’de yerleşik düzene geçmek, ev kurmak ve bununla bağlantılı olarak ev tekstili tasarlamak çok hoşuma gitmişti."
Caroline Koç ile Banu Yentür beş yıl önce tanıştılar. Yentür, Koç’un ağabeyi Frederic Graud ile çalışıyordu. Birbirlerini çok sevdiler. Yentür’ün ev tekstil sektöründeki tecrübesi Haremlique markasının bir an önce doğmasına neden oldu. Çalışmaya geçtiğimiz eylülde başladılar. İsmi birlikte bulmuşlar. Yatak odası ağırlıklı bir ev tekstili markası oldukları için ilk akıllarına gelen Harem olmuş. Harem’in patentinin alınma ihtimali yüksek olduğundan Haremlique de karar vermişler. Markanın logosunda bir kavuk var. Bunun için bir minyatür sanatçısı ile çalışmışlar. Kavuk, haremin başındakini simgeliyor. Ve markaya biraz maskülen bir hava katıyor. Caroline Koç, bakın nasıl açıklıyor: "Her ne kadar kadınların ilgileneceği bir marka olarak görünsek de erkekleri de hedefliyoruz. Mağaza vitrinimize kadınlar kadar erkekler de bakıyor."
İkili markanın kimliğini oluştururken her şeyden çok kaliteye önem vermiş: "Elimizde istediğimiz kaliteden bir kumaş örneği vardı. Herşey o küçük bez parçası ile başladı" diyorlar. İpliğini bir yerden bulmuşlar, kumaşı başka bir yerde dokutmuşlar, işlemeleri ayrı bir yerde yaptırmışlar. "Made in Turkey" etiketinden hiç vazgeçmemişler. Kumaşlarının 4-5 duraklık uzun ve zahmetli bir yolculukla yaratıldığını söylüyorlar. Kumaş, çok incecik bir pamuk. Tamamı dar tezgahlarda maliyetli bir şekilde üretiliyor. Yentür ilk örnekleri kendilerinin test ettiğini söylüyor: "Pamuk olduğu için çok sağlıklı. İnce olduğu için ferahlık hissi veriyor. Güzel bir kayganlığı var. Her şeyden önce uykuyu kaliteli hale getiriyor."
İlk koleksiyon beyaz ve lacivert. Yer yer de hardal rengi detaylar var. Tasarım anlaşıyları sadelikten yana. Her tasarımın belli bir hikayesi var. Bazen Topkapı Sarayı’nın demir pencerelerinden esinleniyorlar, bazen bir Fransız gravür sanatçısının eserini Osmanlı’ya uyarıyorlar. Bu konuda onlara minyatür sanatçısı Taner Alakuş yardım ediyor. Dekorasyonunu Meral Soncele’nin yaptığı mağazanın duvarlarını Taner Alakuş’un Osmanlı figürleri süslüyor.
Tarçınlı Türk kahvesi de var zeytinyağlı sabun da
Haremlique’in iki temel ürünü var. Havlu ve çarşaf. Yan ürün olarak yatak örtülerini, kaşmir yastıkları ve battaniyeleri sayabiliriz. Koleksiyon mantığı ile hareket ettikleri için sabunlar, mumlar, oda spreyi olarak da kullanılan ütü suları ve hatta 40 yıllık hatrı olduğu için Türk kahveleri de var. Sabunlar, Edremit’te yüzde yüz zeytinyağı ile üretiliyor. Kahveleri İzmir’de bir gurme, Haremlique’e özel yapıyor. Damla sakızlı, çikolatalı, tarçınlı ve geleneksel olmak üzere dört çeşit.
Nazenin 5’e özel üretim
Haremlique markası etiketiyle evlere özel tasarım da yapılıyor. Şu anda bir tek yatak ve banyolar dekore edilebiliyor. Caroline Koç ve Banu Yentür, yaptıkları işi ev haute couture’ü olarak tanımlıyorlar. Ayrıca teknelere uygun ürünleri de var. Rahmi Koç’un yeni teknesi Nazenin 5’e özel yatak örtüleri ve havlular yapmışlar.
GİZLİ ORTAK MUSTAFA KOÇ Markanın bir ortağı da Mustafa Koç. Projenin bir parçası olmayı kendisi istedi. İlk anlattığımız zaman çok hoşuna gitti. Gizli ortak oldu. Bize çok iyi fikirler veriyor. Ondan daha iyi danışman bulamazdık.
HEDEF YURTDIŞI Yakın zamanda ikinci mağazayı da açmak istiyoruz. Ama hedef yurtdışı. İnternet satışı başlatacağız. Bir de önümüzdeki sezon bebeklere özel koleksiyon hazırlayacağız.
Caroline Koç, İzmir’in en önemli levanten ailelerinden Giraud’ların kızı olarak 1969’da dünyaya geldi. Büyükbabasının dedesi Fransa’dan İzmir’e yerleşmişti. Ailesi Fransa’da yaşadığı yıllarda, devlet memuru olarak çalışırken İzmir’e taşındıktan sonra kısa bir süre kuru meyve ticareti ile ilgilendi. Ardından 1700’lerin sonunda pamuk, yün, iplik işine girdi.
Caroline Koç için kumaşların orta yerine doğdu desek abartmış olmayız. Giraud Ailesi, o kendini bildi bileli İzmir Yün Mensucat’ın sahibi. Modanın ne kadar büyük bir endüstri olduğunu daha küçük yaşta öğrendi: "Bizim evde tekstil ile hummalı bir çalışma içindeydik. Ya perdeler yenilenirdi ya da koltukların kumaşları değiştirilirdi. Fabrikanın imkanları eve birebir yansırdı. Nedense hiç kimse o dokunan kumaşlardan elbise yaptırmazdı. Ev birinci önceliğimizdi."
Hayvanları çok seven bir çocuktu. Uzun süre veteriner olmak istedi. Daha sonra çok sık karar değiştirdi. Lise yıllarında bile ne istediğine tam olarak emin olamıyordu. Bu sebeple aile büyüklerinin yönlendirmesiyle Boston’da işletme okudu. Çünkü işletme fakültesine gitmek, her alandan bir çok şey öğrenmek anlamına geliyordu. Üniversitede ne istediğine karar verirse, mastır seviyesinde uzmanlaşabilirdi.
Okul bittikten sonra hayat ona bir sürpriz yapmıştı. 21 yaşında aşık oldu ve Mustafa Koç ile evlendi. Hemen çocukları olmadı. Kayınpederi Rahmi Koç, o ilgilensin diye hobisiyle ilgili bir iş kurdu. İngiliz tarzında kıyafetler satan erkek giyim mağazası Edwards’ın ilkini Hisar’da açtı: "Kızım Esra doğuncaya kadar mağazada çalıştım. İlk çocuk mağazacılıktan daha çok vakit istediği için ayrıldım. Edwards markasından çok şey öğrendim. Öncelikle mağazacılığın ne anlama geldiğini ve nasıl yapılması gerektiğini kavradım. 4 yıl çok önemli bir tecrübeydi."
Çocukları küçükken de boş durmadı. İkinci kızı Aylin’in doğduğu yıllarda, çocuklar için kapalı oyun alanları yaratan Play Barn projesini hayata geçirdi. Çocuklarla birlikte gidebileceği bir iş olduğu için mağazacılığa oranla daha rahattı. Caroline Koç çalışmayı çok seven biri. Yaratıcı ve üretken olmadığı dönemlerde kendini rahat ve mutlu hissetmiyor.
Son projesi Haremlique. Bir ev tekstili markası. Fikir kendine ait: "Eskiden ağabeyimin kurduğu Mesken isimli bir mağaza, hatta mağazalar zinciri vardı. Ev tekstil ve çeyiz eşyaları satardı. Çok tutulmuştu. Ben de o yıllarda Mesken’in daha kaliteli bir versiyonunun olabileceğini düşünürdüm."
Fikrinin hayata geçmesinde ortağı Banu Yentür’ün (38) önemli payı var. Banu Hanım Hatay doğumlu. 17 yaşına kadar orada yaşadı, bir daha da hiç denmedi. Ama o yılların portakal bahçelerinin kokusu burnunun dibinden hiç gitmedi. İzmir 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Tekstil Tasarımı okudu. Beş sene İstanbul’da hazır giyim alanında çalıştı. 1992’de İzmir’e dönerek Caroline Koç’un ailesi ile tanıştı ve ev tekstil tasarımları yapmaya başladı: "17 yaşından beri sürekli yer değiştirmiştim. Hazır giyim yaptığım yıllarda da çok sık seyahat ediyordum. İzmir’de yerleşik düzene geçmek, ev kurmak ve bununla bağlantılı olarak ev tekstili tasarlamak çok hoşuma gitmişti."
Caroline Koç ile Banu Yentür beş yıl önce tanıştılar. Yentür, Koç’un ağabeyi Frederic Graud ile çalışıyordu. Birbirlerini çok sevdiler. Yentür’ün ev tekstil sektöründeki tecrübesi Haremlique markasının bir an önce doğmasına neden oldu. Çalışmaya geçtiğimiz eylülde başladılar. İsmi birlikte bulmuşlar. Yatak odası ağırlıklı bir ev tekstili markası oldukları için ilk akıllarına gelen Harem olmuş. Harem’in patentinin alınma ihtimali yüksek olduğundan Haremlique de karar vermişler. Markanın logosunda bir kavuk var. Bunun için bir minyatür sanatçısı ile çalışmışlar. Kavuk, haremin başındakini simgeliyor. Ve markaya biraz maskülen bir hava katıyor. Caroline Koç, bakın nasıl açıklıyor: "Her ne kadar kadınların ilgileneceği bir marka olarak görünsek de erkekleri de hedefliyoruz. Mağaza vitrinimize kadınlar kadar erkekler de bakıyor."
İkili markanın kimliğini oluştururken her şeyden çok kaliteye önem vermiş: "Elimizde istediğimiz kaliteden bir kumaş örneği vardı. Herşey o küçük bez parçası ile başladı" diyorlar. İpliğini bir yerden bulmuşlar, kumaşı başka bir yerde dokutmuşlar, işlemeleri ayrı bir yerde yaptırmışlar. "Made in Turkey" etiketinden hiç vazgeçmemişler. Kumaşlarının 4-5 duraklık uzun ve zahmetli bir yolculukla yaratıldığını söylüyorlar. Kumaş, çok incecik bir pamuk. Tamamı dar tezgahlarda maliyetli bir şekilde üretiliyor. Yentür ilk örnekleri kendilerinin test ettiğini söylüyor: "Pamuk olduğu için çok sağlıklı. İnce olduğu için ferahlık hissi veriyor. Güzel bir kayganlığı var. Her şeyden önce uykuyu kaliteli hale getiriyor."
İlk koleksiyon beyaz ve lacivert. Yer yer de hardal rengi detaylar var. Tasarım anlaşıyları sadelikten yana. Her tasarımın belli bir hikayesi var. Bazen Topkapı Sarayı’nın demir pencerelerinden esinleniyorlar, bazen bir Fransız gravür sanatçısının eserini Osmanlı’ya uyarıyorlar. Bu konuda onlara minyatür sanatçısı Taner Alakuş yardım ediyor. Dekorasyonunu Meral Soncele’nin yaptığı mağazanın duvarlarını Taner Alakuş’un Osmanlı figürleri süslüyor.
Tarçınlı Türk kahvesi de var zeytinyağlı sabun da
Haremlique’in iki temel ürünü var. Havlu ve çarşaf. Yan ürün olarak yatak örtülerini, kaşmir yastıkları ve battaniyeleri sayabiliriz. Koleksiyon mantığı ile hareket ettikleri için sabunlar, mumlar, oda spreyi olarak da kullanılan ütü suları ve hatta 40 yıllık hatrı olduğu için Türk kahveleri de var. Sabunlar, Edremit’te yüzde yüz zeytinyağı ile üretiliyor. Kahveleri İzmir’de bir gurme, Haremlique’e özel yapıyor. Damla sakızlı, çikolatalı, tarçınlı ve geleneksel olmak üzere dört çeşit.
Nazenin 5’e özel üretim
Haremlique markası etiketiyle evlere özel tasarım da yapılıyor. Şu anda bir tek yatak ve banyolar dekore edilebiliyor. Caroline Koç ve Banu Yentür, yaptıkları işi ev haute couture’ü olarak tanımlıyorlar. Ayrıca teknelere uygun ürünleri de var. Rahmi Koç’un yeni teknesi Nazenin 5’e özel yatak örtüleri ve havlular yapmışlar.
GİZLİ ORTAK MUSTAFA KOÇ Markanın bir ortağı da Mustafa Koç. Projenin bir parçası olmayı kendisi istedi. İlk anlattığımız zaman çok hoşuna gitti. Gizli ortak oldu. Bize çok iyi fikirler veriyor. Ondan daha iyi danışman bulamazdık.
HEDEF YURTDIŞI Yakın zamanda ikinci mağazayı da açmak istiyoruz. Ama hedef yurtdışı. İnternet satışı başlatacağız. Bir de önümüzdeki sezon bebeklere özel koleksiyon hazırlayacağız.