Hannibal iş başında

Osman GİRİTLİ

Kuzuların sessizliği'ni seyredenler, hiç kuşkusuz doktorun yeni kanlı serüvenlerini izleyeceklerdir. Doktor seri katil midir, zevk için adam öldüren bir cani midir, bu sorulara evet diyemeyiz. Hannibal, aslında kendi dünyasında onları yargılayıp cezalandırıyor.

İhanetleri cezalandırma psikolojisi ve saplantısı zaman zaman hepimizin beyin lobunun kötü bölümünden gelip geçer. Hannibal tarihten ve edebiyattan iz sürerek, kim günah işlemişse bizzat onu cezalandırıyor.

Filmin ilginç yanlarından biri, bazı sorular cevapsız kalıyor, tıpkı sonu gibi.

Doktor, belki de bu dünyadaki ruh hastalarının en eylemcisi. Çevresindekileri acı çekerek/çektirerek cezalandırıyor. Filmde öylesine etkileyici kareler var ki, daha bir olay gerçekleşmeden kötülüğü seziyorsunuz. Filmin atmosferi, ışığı, cinayetin ürpertici havasını yansıtıyor, bu da seyirciyi etkiliyor. Kahramanları psikoloji ve psikiyatri açısından değerlendirirseniz, bir bilimin kuru yargılarıyla yetinmek zorunda kalırsınız; ancak insanoğlunun bütün kötülüklerini düşündüğünüzde bu damgayı kolayca vuramıyorsunuz.

Hannibal, insanların içindeki kötülüğü görüyor, onlara içlerinin aynasını tutuyor.

Sağ salim kurtulan kız, ajan. Çünkü o da satılmış meslektaşlarının arasında sadece gerçeği arayan, suçluyu bulmak için çırpınan biri. O da bir tutkunun peşinde koşuyor.

Dante'nin İláhi Komedya'sını okuduktan sonra Hannibal'i seyretseniz - çok mu emek istiyorum seyircilerden - cinayetleri daha da derinliğine anlayabilirsiniz. Hannibal'in dialı bir konuşmasında, dinleyiciler içlerine dönüp bir günah, ihanet, suçluluk kavramlarını kendi hayatları açısından değerlendirmişlerdir. Seyrettikten sonra bütün bunları kendinize sorun.

Bir de Antony Hopkins'in küçük detaylardan oluşan oyunculuğuna dikkat edin derim. Böyle bir oyunculuğu çok az filmde görebiliyoruz. Bunu görmek için bile bu filme gitmeye değer.

Doktor, filmin sonunda uçakla giderken bir kolu sarılıyıdı. Acaba, satırla o kolunu kesti mi, yoksa sadece yaralı mıydı?

Açık ipuçları bana kalırsa yeni bir filmin heyecanını yaratmak için bırakılmış. Demek ki yeni bir filme hazırlıklı olmalıyız.