Hangi yasak

Durmuş ODABAŞIYAZ başlayınca, valilikler birer genelge yayınlar ve ‘‘Ormana girmek, piknik yapmak yasak’’ der. Bu sene bu genelgelerden herhangi birine ben mi rastlamadım, yoksa valiliklerimiz ‘‘Geçen yıllarda yayınlamıştık. Aynı şeylerin her yıl tekrar edilmesine gerek yok. Vatandaş nasıl olsa biliyor’’ diyerek mi yayınlanmadı?AMA her cumartesi pazar, benim yüreğim güp güp atıyor. Nereden bir orman yangını haberi gelecek, nereden bir duman yükselecek diye ödüm kopuyor. Otlar kurudu, tabiat neredeyse barut gibi oldu. Parlamak için küçücük bir kıvılcım, ya da bir sigara izmariti yeter de artar bile. Orman yangınlarının çoğunun tatil günlerine denk geldiği, yangınlarda ‘‘vatandaş olgusunun’’ büyüklüğünün bir göstergesi.SÖZÜM bilinçli vatandaşlardan dışarı; bir çokları için piknik demek, orman demek, mutlaka ‘‘mangal yakmak’’ anlamına geliyor. Pervasızca, hatta hayasızca ormanın göbeğinde mangal yakanlar, piknik yapanlar, yangınlara yol açıyor. Sonra da söndür bakalım söndürebilirsen...YANGINLARIN çoğunun cumartesi, pazar ve tatil günleri çıkmış olması bunun kanıtı. Yakın çevremizdeki ormanlarımızın her yıl bir kaç bölümünü alevlere kurban vermemiz bunun en açık izahı.BANA göre; şu mevsimde, ormana girip mangal yakanların, mangalını tepesinden aşağı boşaltacak bir güç lazım. Ama görülüyor ki, maalesef yok. Varsa da yeterli değil. Yetkililer sadece kağıt üzerinde yasak diyor, ama gereğini yerine getirecek önlemleri almıyorlar. Ya da aldıklarını sanıyorlar da biz tanık olmuyoruz.*ONLARA, ‘‘Orman yangınlarını önleme konusunda tedbirler yeterli değil’’ diyecek olsanız, vatandaşı ‘‘adam etmek’’ten, ‘‘bilinçlendirmeye’’ kadar bir sürü projelerinden söz edeceklerdir. Hepsi de birer ‘‘toplum öğretmeni’’ kesiliverirler. Oysa, bu mevsimde ormanda mangal yakabilen vatandaşlar ‘‘adam’’ olana kadar, ‘‘eğitilene’’ kadar memlekette orman morman kalmayacak.OLDUM olası şu ‘‘vatandaşı eğitmek’’ felsefesi yapanlardan nefret ederim. Bu, toplumsal eğitime karşı olmamdan değil, toplumun eğitimini beklerken, bir çok değerlerimizi kaybetmiş olmanın derin acısını ta yüreğinde hissedenlerden biri olmamdandır.ÖNCE herhangi bir suça karşı tedbirini alır, görevini yapar, yakalayıp uygun cezanı kesersin, sonra da toplumu eğitmek adına nasihatini çekersin.YOKSA insan görünümünden başka hiç bir insanlık vasfı taşımayanları nerede, ne zaman ve nasıl eğiteceksin? Kalabalık yerlerde broşür dağıtarak mı?*NEYSE bu kadar eleştiriden sonra bazı önerilerim de olacak:Orman girişlerini tekrar gözden geçirip, maalesef vatandaşlarımız olan bazılarının piknik yapma, mangal yakma ihtimaline karşı uyarı levhaları asın, asılı sandığınız yerlerdekileri de gözden geçirin.Özellikle cumartesi, pazar ve talil günlerinde devriyeler kurup, ormanda, yangın ihtimali yüksek yerlerde mangal yakanları toplayın.Devriye konusunda jandarmadan da destek talebinde bulunun.Buca, Yamanlar, Sabuncubeli, Belkahve civarlarında bırakın piknik yapmayı, yaya dolaşmayı bile yasaklayın.Özellikle Evka 3 civarında, orman çok korumasız. Bir kaç noktadan ormana her türlü motorlu araçlarıyla giriş yapanlar, ormanın derinliklerine kadar uzanmakta, piknik yapmaktadır. Ormana girişi engeleyecek önlemler alın.Bu noktada polise de bir uyarı: Yine Evka 3 civarındaki ağaçlık alanlar, geceleri açıkhava meyhanesi, bazıları tarafından da barınma yeri olarak seçilmektedir. Sarhoş naralarından bıkan, özellikle de yangın tehlikesine karşı diken üzerinde olan çevre sakinleri, bu konuda telefon ettikleri polisin duyarsız davranmasından yakınmaktadırlar.Buraları, serseri yatağı, ya da açıkhava meyhanesi olmaktan kurtarın.*YUKARIDA anlatmaya çalıştığım durumlara karşı tedbir almak durum ve mevkiinde olan sayın yetkililer...BU yazıdaki üslubu, ukalaca ve kabaca bulmuş olabilir ve dolayısıyla sinirlenmiş olabilirsiniz.ANCAK üslup konusunda beni bağışlayın ve lütfen ne demek istediğime bakın.