Güncelleme Tarihi:
YABAN BEYAZPERDEDE
“Yaban” skeci çok sevildi. Bu öyküyü sinemaya taşımayı düşünmüyor musunuz?
Fırat Doğruloğlu: Aslında düşünüyoruz. Sinema filmi projesi şu anda gündemimizde...
Boncuk Yılmaz: Yaban’ın filmi muhtemelen bu yaz çekilecek. Bambaşka bir macera olacak. Sabırsızlıkla çekimlerin başlamasını bekliyorum.
FIRAT DOĞRULOĞLU: Yaban’ın sakal derdi
Yeni kanalınız hayırlı olsun... “Haneler” Star TV’de daha erken bir saatte yayınlanacak ve bu durumda “Yaprak Dökümü” ve “Canım Ailem” gibi reyting listesinde üst sıralarda yer alan dizilerle yarışacaksınız. Bu konuda fikrinizi alabilir miyim?
- Yöneticilerimiz bu saati uygun bulduğuna göre, iyi olacağını düşünüyorum. Evet, ciddi rakipler var karşımızda. “Yaprak Dökümü” ve “Canım Ailem” gibi uzun süredir devam eden dizilerle aynı saate yayına gireceğiz ama biz karşılarında duracağız, bu konuda ısrarlıyız! (Gülüyor) Sonuç olarak bizimkisi komedi ve başka bir renk. İyi olur, hayırlı olur inşallah...
Yeni kanalda yeni tiplemeler de olacak mı?
- Bu aralar Yaban ve Mücahit karakterlerinde sabitlendik ama başka arkadaşlarımız her hafta farklı tiplemeler yapıyor zaten. Bir süre böyle devam edeceğiz gibi görünüyor.
Yaban karakterinde sizi en çok ne zorluyor?
- Sakallar! Hazırlık falan sorun değil, maksimum 45 dakika sürüyor ama o sakallar bir süre sonra batmaya başlıyor.
İstanbul Kraliyet Tiyatrosu ekibinin neredeyse tamamı “Haneler”de rol alıyor. Hem televizyon hem de tiyatroyu bir arada götürmek yorucu olmuyor mu?
- “Haneler” çok fazla yormuyor, çünkü en fazla iki gün çalışıyoruz. Asıl yorucu olan tiyatro...
Televizyon mu, tiyatro mu diye sorsam?
- Televizyon ve tiyatro için takıntılı bir durumum yok. Ben oyunculuğu seviyorum. Televizyon da bana tanınma imkânı sağlıyor, neden kullanmayayım ki! Bir de işin maddi tarafı var tabii...
Seyircinin Yaban karakterine olan ilgisi nasıl?
- Çok güzel. Benim bile hatırlamadığım esprileri hatırlıyor seyirci. “Yaban ağabey” diyenler de oluyor!
BONCUK YILMAZ: Er meydanına şimdi çıkıyoruz
Daha önce “Sıla” gibi drama dizilerinde rol aldınız, “Haneler” ilk komedi projeniz. Memnun musunuz ekipten?
- ıki sene ağladım, şimdi de gülüyorum... Komediyi böyle bir ekiple denediğim için çok şanlıyım. Bu işe girişirken 10 birim korkacaksam, bu ekip sayesinde 8 birim korktum diyebilirim. Çok rahat bir çalışma ortamımız var, çalışırken çok mutluyuz. Hatta sete gelirken, işe değil de arkadaşlarımla buluşmaya geliyorum gibi hissediyorum.
Bu işle beraber daha geniş bir izleyici kitlesine ulaştınız, sokakta tanınmaya başladınız. Bugüne kadar izleyicilerden aldığınız en ilginç tepki neydi?
- Sokakta beni görenler eğlenmeye başlıyor! Programdaki birkaç espriyi tekrarlamamı isteyenler oluyor mesela. En ilginç tepkiyi ise bir taksiciden aldım. Taksiye binip şoföre “Ortaköy” dedim, adam birden dönüp Yaban gibi “Yalannn söylüyorsunnn!” diye bağırdı. Yol boyunca da Yaban’ın repliklerini tekrarladı.
“Yaban” skecinin bu kadar çok sevileceğini tahmin ediyor muydunuz?
- Aslında bu da haftalık skeçlerimizden biriydi. Ama çekimler sırasında o kadar çok eğlendik ki, kameramanlar gülmekten kamerayı bıraktı. Seyirci de eğlenir diye düşündük ve her şey umduğumuz gibi gelişti.
Pınar karakterini canlandırırken, eski Türk filmlerindeki kadınlar gibi konuşuyorsunuz. Birebir esinlendiğiniz bir Yeşilçam oyuncusu var mı?
- Aslında o karakterlerin çoğunu Adalet Cimcoz konuştuğu için çok bir şey fark etmiyor. Ben o oyunculardan değil de Adalet Cimcoz’dan esinleniyorum diyebilirim. Pınar aşkından deli gibi davranıyor, o yüzden eskiler gibi cool olmuyor, deliliğe vuruyor.
Peki Yeşilçam oyuncularından tepki gösteren oldu mu bu karaktere?
- Yok, hiç olmadı. Ama ne düşündüklerini çok merak ediyorum. Oluyor mu, becerebiliyor muyum? Fikirlerini öğrenebilmeyi çok isterdim.
“Haneler”in yayın saatinin erkene alınması konusunda ne düşünüyorsunuz?
- Program önceden 23.00’te yayınlanıyordu ama bu çok geç bir saatti. Etraftan “Skeç çok güzeldi ama sonunu seyredemedik” diyenler oluyordu. Bu nedenle yeni yayın saatimiz beni mutlu ediyor. Er meydanına asıl şimdi çıkıyoruz!
BARIŞ BAŞAR: “Haneler” sayesinde tiyatroya ilgi arttı
“Haneler”in Star TV’ye geçişiyle ilgili yorumunuzu alabilir miyiz?
- “Haneler” Kanal D’deyken ‘off-prime time’ denilen saat dilimindeydi. Program, izleyici grubumuz gençler, çocuklar ve ev hanımlarının uyku saatine denk geliyordu ve bu da bizim için dezavantajdı. şimdi ekranı ana haber bülteninden devralacağız, bu yüzden şanslıyız diye düşünüyorum. Karşımızda “Yaprak Dökümü” ve “Canım Ailem” gibi iyi işler olacak ama bizim reytingimiz de kötü olmayacaktır.
Siz de İstanbul Kraliyet Tiyatrosu ekibindensiniz. “Haneler” maceranız nasıl başladı?
- Kanal D Home Video, “Hastasıyız” adlı oyunumuzun DVD’sini çıkardı, ardından “Haneler” için teklif geldi. Geçtiğimiz şubatta başladık bu işe ve bir yılı devirdik. Her şey çok güzel gidiyor. Tiyatrodakilerle eskiden beri arkadaştık zaten, “Haneler”le aramıza katılan arkadaşlar da bize hemen uyum sağladı...
Peki bu program yayına başladığında bu kadar sevileceğini tahmin ediyor muydunuz?
- Biz Mahşer-i Cümbüş ve BKM Mutfak’tan sonra geldik. Bizden sonra yapılan bu tarz işler ise tutulmadı. Aslında bu format yıllardır yapılıyor. Levent Kırca örneğinde olduğu gibi... Tutulup tutulmaması da formatın izleyiciye samimi gelip gelmemesiyle ilgili bir durum bence...
Son olarak o klasik soruyu size de yöneltmek istiyorum; tiyatro mu televizyon mu?
- Televizyonu yadsımam, hor görmem. Tiyatroyla Anadolu turnesine çıktığımızda, televizyondan tanındığımız için ilgiyle izlendik. Kars’tan Ağrı’ya kadar birçok yere gittik. Tiyatronun ilk defa gittiği illerde bile salonlarımız doldu, bu da televizyon sayesinde oldu.
ÖZLEM TÜRKAD:Rol teklifi hediye gibi
Kanal değişikliği konusunda siz neler söyleyeceksiniz?
- Bu durum bizim için farklı bir heyecan yarattı. Kanal D seyircisi bizi hiç yalnız bırakmadı, Star TV’de de böyle olacağını umuyorum. ıyi bir ekibimiz var, biz çok mutluyuz ve bu mutluluğumuzu seyirciyle paylaşmaya devam edeceğiz.
Programda rol almanız için teklif geldiğinde ne hissettiniz?
- Çok mutlu oldum! Bana bu ekiple çalışma fırsatı sunulması, hediye gibi oldu... ınsanların yüzünü güldürebilmek güzel bir şey, diğer programlardan farklı bir yerde olduğumuzu düşünüyorum.
Sokakta ne gibi tepkiler alıyorsunuz?
- Tipten tipe girdiğimiz için izleyici gündelik hayatta tanımakta zorluk çekiyor, buna rağmen tanıyanlar oluyor ve sıcak bir ilgiyle karşılaşıyoruz.
“Haneler”e başlarken bu kadar çok sevileceğinizi düşünüyor muydunuz?
- Biz en başından beri çok eğleniyoruz. Başta “Acaba sadece biz mi eğleniyoruz, skeçler izleyiciye komik gelmiyor mu” diye endişelenmiştik ama daha sonra aldığımız geri dönüşlerle seyirciye de ulaştığımızı gördük.