Güncelleme Tarihi:
Gülay Eralp, 10 yıl aradan sonra müzik piyasasına döndü, "Dinle" şarkısı ile güzel bir çıkış yakaladı. Aradan geçen uzun zamana rağmen hâlâ sahnede yaptığı davul şovu ile anımsanan Eralp, bu modayı kendisinin başlattığını söyledi: "Davul çalmam planlanmış bir şey değildi. Bir gün çaldım seyirci çok beğendi. Benden sonra da çok kişi çaldı, hatta Gülben Ergen ders almaya gitti. Bir kadının davul çalması enteresan geldi insanlara." Gülay Eralp, 10 yıl sonra müzik piyasasına döndü ve Kadir Tapucu’nun "Dinle" şarkısı ile güzel bir çıkış yapmayı başardı. Ünlü şarkıcı, "3,5 kişiyle savaşmaya geldim. Demet Akalın, Betül Demir, Gülşen ve Bengü ile aynı kulvardayız, ama ’buçuk’ olan Bengü’nün büyümesi gerek" dedi.
10 yıldır ortalarda yoktunuz. Neler yaptınız bu süre içinde?
Davul şovunuz bir pazarlama stratejisi miydi? Çünkü hálá Gülay Eralp denildiğinde ya Bonbon ya da davul akla geliyor.
- Davul çalmam planlanmış bir şey değildi. Bir gün çaldım, spontan gelişti her şey ve seyirciler çok beğendi. Bunun üzerine devam ettim. Benden sonra da çok kişi çaldı, hatta Gülben Ergen ders almaya gitti ve çok da iyi oldu. Bir kadının davul çalması enteresan geldi insanlara.
Eşinizle o zamanlar da beraberdiniz... Nasıl gidiyor evlilik?
- Eşimle kardeşinin düğününde şarkı söylemeye gittiğimde tanışmıştık. 14 senedir beraberiz, 3 yaşında Efe adında bir de oğlumuz var. Evliliğim çok iyi gidiyor. Bu ortam başkaları için sorun yaratmış olabilir ama ben bunu hiç hissetmedim. 17 yıldır şarkı söylüyorum, hiç ahlaksız teklif almadım, hiç taciz edilmedim. Duruşunuz ve verdiğiniz elektrikle alakalı sanırım bu...
Albümde 9 şarkınız var. Bunlardan biri remix, diğer ikisi sizin deyiminizle "rearanje". Nasıl bir süreçten geçti bu albüm?
- Aslında daha önce çıkarmayı düşünüyordum bu albümü, ama stüdyo aşamasında bazı aksilikler oldu. Şarkıları beğenmeyip yenisini koyduk, düzenlemelerde değişiklikler yaptık, tarih sürekli ileri attı. Bu albümde çıkış parçası olabilecek tam beş şarkı var bana kalırsa... Bu arada albümün süpervizörlüğünü de ben yaptım, kısacası her şey bize ait.
Kadir Tapucu’nun Kibariye’ye verdiği "Dinle" ile çıkış yaptınız. Neden bilinen bir şarkıyı yorumladınız da kendi parçalarınızdan birini seçmediniz?
- "Dinle" benim çok sevdiğim, hatta kıskandığım şarkılardan biriydi. Bunu sahnede her söylediğimde seyirciden müthiş bir geri dönüş oluyordu. Nerede söylerseniz söyleyin, sözlerini bilmeyen yok. Onunla yola çıkmak da stratejik bir karardı.
- Var tabii. Mesela kıskandığım birçok şarkı olmuştur. 1996’larda benimle birlikte çıkan Aşkın Nur Yengi, Levent Yüksel, Harun Kolçak vardı. Onların birçok şarkısını kıskanmışımdır. Bu albümün şarkılarını seçerken öyle ince eledim ki, başkaları kıskanacak. "Keşke şu şarkıyı ben alsaydım" diyecekler. Bu size özgüven kazandırıyor.
Geçenlerde "3,5 insanla savaşmaya geldim" diye bir laf ettiniz. İçlerinden biri çıkıp da "10 yıldır ortalarda yoksun, albümüne prim yaptırmak için bana bunu söylüyorsun" derse ne cevap vereceksiniz?
- "Albümün olmadan 10 sene sahnede kal, elini öpeceğim" derim! Onlara verebileceğim cevaplar hazır, çünkü şarkıcıyım ben. "Ben 10 sene albümüm olmadan çatır çatır şarkı söyledim, siz bunu yapabilecek misiniz? Albümünüz varken yapabiliyor musunuz" diye sorarım.
3,5 kişi sözüyle Demet Akalın, Gülşen, Betül Demir ve Bengü’yü kastettiniz. Neden böyle bir demeç verme gereği duydunuz?
- 10 yıldır televizyonda olmasam da sahnedeyim. Televizyondan ve camiadaki isimlerden takip ediyorum olanları. Bu kulvarda sağlam albümler üreten dört kişi var, ama bu dört kişiden üçü sağlam sahne yapabiliyor. Biri bu konuda biraz eksik. Biraz daha büyümesi, kendini geliştirmesi gerekiyor. Bengü albümünde iyi, şarkıları ve albüm yorumculuğunda iyi, ama sahnede biraz daha yer alması gerek. Bengü’yü yok da sayabilirdiniz. Bu haksızlık olmaz mıydı? Bu kulvarda o da var, adını saymasaydım kendim bile art niyet arardım altında. Yıllar önce bana sorsaydınız "Sizin kulvarınızdakileri nasıl buluyorsunuz" diye, size "Şu ve şu var, toplam 2,5 kişi var bu kulvarda. Buçuk da benim" derdim, çünkü albümüm yoktu. Albüm, sahne performansı ve ses faktörlerinden biri eksik olursa siz de eksiksiniz. Ancak tamam olduğunuz zaman bu kadar iddialı konuşabilirsiniz.
Bu kadar sene sahnede olmak yormadı mı sizi?
- Yormaz mı! Birçok haksızlıklar görüyorsunuz, bazen hak ettiğiniz yerde olmadığınızı düşünüyorsunuz. Çok şükür başıma kötü bir şey geldiğinde yıkılarak değil, hep güçlenerek çıkarım işin içinden. Dağları delen bir sabrım var, bu huyumu çok seviyorum.
Hande Yener’den star olmaz
Şarkılarınızın birçoğunda yaylılar, bazılarında ise elektronik altyapılar var. Trendi yakalamaya mı çalıştınız?
- Özünüzü kaybetmediğiniz sürece her şeyi kullanabilirsiniz. Özünüzde kanun ve tef varsa, kullanmaktan
Tarkan bile İngilizce albüm yaparken altyapılarda Türk müziği enstrümanları kullanıyor... Bunu gözden mi kaçırıyorlar?
- Tarkan Türkiye’de star kelimesini hak eden neredeyse tek kişi. Duayenleri saymıyorum, onların yerleri ayrı tabii... Tarkan bunu yapıyor, Hande Yener ise Türk pop müziği yapanları geri kalmışlıkla suçluyor. İşin özünü yapan insanları küçümserseniz, samimiyetsiz olursunuz. Öyle star olunmaz işte! Ona star demiyorum ben. Özgün bir şeyler yapın, taklitçi olmayın, herkesi de küçümsemeyin, çünkü yol alamazsınız. Yukarıda olduğunuzu zannedersiniz, bir bakmışsınız aşağıdan yukarıdakilere bakıyorsunuz.
Şimdikiler şarkı söylemek yerine durmadan konuşuyor
n Yeni şarkıcılar için neler söyleyeceksiniz?
- Şarkı söylemiyorlar, çok konuşuyorlar! Aslında başarılı albümler de çıkıyor ama nedense bir endişe var. Ya sesinize güvenmezsiniz, ya albümünüze güvenmezsiniz ya da duruşunuza... Bir şeye güvenmiyorsunuz ki çok konuşma ihtiyacı hissediyorsunuz. Öte yandan tabii fikirlerinizi beyan edebilirsiniz. Eğer özgüveniniz ve altyapınız varsa düşündüklerinizi söylersiniz.
Ama o zaman da "Bana laf atılıyor galiba, sen de kim oluyorsun" diyenler çıkabilir...
- Bu onların inisiyatifine kalmış bir şey. Birine bir şey söylerken, "Dönsün de bana bir şey söylesin" diyenlerden değilim. Konuşmuş olmak için konuşmuyorum, şarkı söylemiş olmak için şarkı söylemedim. Kişiliğime saldırı olmadığı sürece her türlü eleştiriyi dikkate alırım.