Hande Yener’in yeni modacısı

Güncelleme Tarihi:

Hande Yener’in yeni modacısı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2012 00:00

Fenerbahçeli futbolcu Caner Erkin’in eşi Asena Erkin, moda tasarımcısı olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.Kendi markasını yaratan Erkin, tasarımlarının sanat ve futbol dünyasında ilgi gördüğünü söylüyor.

Haberin Devamı

Caner Erkin’in eşi olduğunuzu ve modayla ilgilendiğinizi biliyoruz. Bunların dışında bize biraz kendinizi anlatır mısınız, kimdir Asena Erkin?
- 21 Kasım 1989, İzmir doğumluyum. Anne ve babam turizmle uğraşıyor. Ben evlendikten sonra onlar da otelleri kiraya verip İstanbul’a taşındı. Uzun yıllar İspanya’da yaşadım. Daha sonra Bilkent Üniversitesi’nde İşletme okumak için Türkiye’ye döndüm.
Caner Bey’le ne zaman tanıştınız?
- Bilkent’te öğrenciyken. Evlilik kararı alınca İstanbul’a geldim.
Okulu ne yaptınız?
- Dondurdum. Evlendikten kısa bir süre sonra hamile kaldım zaten. Çocuk olduktan sonra da okula dönmeye karar verdim. Ama İşletme okumaktan vazgeçtim, Tekstil ve Moda Tasarımı okumaya karar verdim.
Daha 23 yaşındasınız, tüm bu anlattıklarınızı nasıl sığdırdınız hayatınıza?
- Şöyle anlatayım; ben İspanya’da Uluslararası Hukuk okuyacaktım. Ve orada beş sene daha kalmam gerekecekti. Ama ben istemedim. Ailemde şok etkisi yarattı bu. Babam “Sen deli misin, bütün emeklerimiz boşa gidecek!” diye tepki gösterdi ama döndüm. Bir sene sonra da evlendim.
Ne kadar zamanda evlilik kararı aldınız Caner Bey’le?
- Yedi ay çıktık biz, sonra da evlendik. Ama babam, okulumu bitirmem şartıyla evlenmeme izin verdi. Şimdi de okuluma devam ediyorum zaten.
Biraz hızlı yaşamıyor musunuz sizce de?
- Ben nasıl istiyorsam öyle yaşıyorum. Hayatımda her şey spontane gelişir. Caner’le evlenmek istedik, evlendik. Çok genç olmamıza rağmen çocuk sahibi olmak istedik, evlendikten dört ay sonra hamile kaldım.

CANER, BABAMA BENİ ÇOK SEVDİĞİNİ SÖYLEMİŞ
Evlenmek istediğinizi söylediğinizde babanızın ilk tepkisi ne oldu?
- O dönem İspanya’dan döndüğüm için bana kızgındı zaten. O yüzden evlenmek istediğimi söylemek çok kolay olmadı. Ama sonunda cesaretimi topladım, 13 Şubat 2009’da onunla konuştum. “Baba, benim bir erkek arkadaşım var ve biz evlenmeye karar verdik. Onu seninle tanıştırmak istiyorum” dedim. Baktım babam kıpkırmızı oldu, “Kızım sen okuyorsun, düşünmen gereken başka şeyler var” dedi. “Baba biz ciddi düşünüyoruz. Gelip geçici bir şey olsaydı seninle tanıştırmaya kalkmazdım” dedim. “Peki ben beğenmezsem, istemezsem ne olacak?” diye sordu. Ben dedim ki; “Senin beğenmemen için ya yalancı, dolandırıcı, düzenbaz ya da karaktersiz biri olması lazım. Ben Caner’e çok güveniyorum, senin sevmeyeceğini de düşünmüyorum. Kabul etti, bir gün sonra yani 14 Şubat’ta tanıştılar. Babam, Caner’le baş başa yemek yemek istedi. Dört saat boyunca baş başa görüştüler. Babam eve döndüğünde “Benim karşıma böyle birini çıkardığın için sana teşekkür ederim kızım, gelsin istesinler” dedi.
Dört saat boyunca ne konuşmuşlar peki?
- Özel şeyler... Ama şunu söyleyebilirim; Caner babama beni çok sevdiği söylemiş, çok duygusal anlar yaşamışlar.
Siz evin tek kızı mısınız?
- Evet. Bir de erkek kardeşim var. 19 yaşında. Bu yıl üniversiteye başladı.
Peki gerçekten evliliğe hazır mıydınız?
- Aslında evlenmeyi hiç düşünmüyordum. Karşımdaki kişi Caner olmasaydı evlenmezdim zaten... Bir gün karşınıza biri çıkıyor ve size evliliği düşündürüyor. İyi ki de evlenmişiz. Evlilik güzel bir şeymiş, herkese tavsiye ediyorum. Bir de biz birbirimizi bunaltmayan bir çiftiz, hâlâ flört ediyoruz.
Futbolcular genelde çapkın olur, evlenirken hiç tereddüt etmediniz mi “ya beni aldatırsa” diye?
- Tam tersine, futbolcuların ahlâklı olduklarını düşünüyorum ben. Futbol sadece yetenek değil, ahlâk da gerektiren bir spor. Özellikle de gözde takımlardan birindeyseniz.
Aranızda kaç yaş var?
- Bir yaş büyük benden.

17 AYLIK ÇINAR 8 ÜLKE GÖRDÜ
Oğlunuz Çınar kaç yaşında şimdi?
- 17 aylık oldu. Annelik, inanılmaz bir duyguymuş. Düşünün, birini karşılıksız seviyorsunuz. Çınar bana ne yaparsa yapsın, onu her zaman aynı derecede seveceğim...
Caner Bey, oğluyla yeterince vakit geçirebiliyor mu?
- Caner kamptan geldikten sonra tüm zamanını Çınar’la geçiriyor, evden dışarı çıkmak istemiyor. Sabahları da Çınar’la birlikte antrenman yapıyor.
Çınar’ın da futbolcu olmasını ister misiniz?
- Hiç öyle isteklerim ya da kaygılarım yok. Büyüdüğünde hangi işi yapmak istiyorsa onu yapar. Ama futbolculuk çok zor bir meslek, dışarıdan görüldüğü gibi değil. Bütün hayatına dikkat etmen gerekiyor. Çok stresli. Oğlumun o kadar hırpalanması beni üzer.
Çok kaygılı bir annesiniz sanırım...
- Aslında çok rahat bir anneyim, çocuğumu hiçbir zaman sıkmam. “Ay düştü, etti” demem. Çınar daha 17 aylık, sekiz ülke gördü. Onu sırtıma alıp deli gibi gezen bir tipim.
Eşiniz sürekli antrenmanda. Görüşememek ilişkinizde sıkıntı yaratmıyor mu?
- İşi bu, yapacak bir şey yok. Ama antrenman ve kamp dışında hep birlikte zaman geçiriyoruz.

CANER SAHALARDA TOP KOŞTURSUN, BEN DE İŞİMDE
Gelelim Ase88’e... Nasıl ortaya çıktı bu marka?
- Ben kendi kıyafetlerimi tasarlıyordum. Çevremdekilerin çok ilgisini çekti, onlar da istemeye başladı. Bir-iki defa hediye ettim tasarımlarımı, sonra satmaya başladım. Bir yerde ipin ucu kaçtı, ticarete döktük olayı. WhatsApp’tan ürün satmaya başladım, Caner de bir mağaza açmamı istedi.
Anlamı ne Ase88’in?
- Ase benim adımın kısaltılmışı, 88 de Caner’in forma numarası. Caner sahalarda top koştursun, ben de kendi işimde dedim. (Gülüyor)
Memnun musunuz peki satışlardan?
- Evet, çok tutuldu ürünler. Gidişattan çok memnunum. İşe daha yeni başladım, yolun çok başındayım ama büyük hedeflerim var.
Giydiğiniz kıyafetler de çok dikkat çekici. Öyle iddialı tasarımlarla yolda yürürken nasıl tepkiler alıyorsunuz?
- Evet, tarzım insanlara ilginç geliyor ama ben sadece beğenenlerle ilgileniyorum, beğenmeyenlerle ilgilenmiyorum.
Modayı takip ediyor musunuz?
- Azıcık ucundan... Modayı dört dörtlük uygulayan biri değilim, bana uyan şeyleri giyiyorum sadece. O gün kendimi nasıl hissediyorsam öyle giyiniyorum.

CANER YANIMDA DEĞİLSE AÇIK GİYİNMİYORUM
Ünlüler arasında tarzını beğendiğiniz ya da giydirmek istediğiniz isimler var mı?
- Hande Yener’in tarzını çok beğeniyorum ve kendime yakın buluyorum. Onu giydirmeyi istiyordum ve şimdi kendisiyle çalışıyoruz. Onun dışında Gülşen ve Nil Karaibrahimgil’in giyim tarzını beğeniyorum.
Hande Yener’le nasıl çalışmaya başladınız?
- Twitter’da Ase88 ürünlerini paylaşıyordum. Yurtdışında bulduğum bir ayakkabı vardı ve ben onu Hande’yle çok bağdaştırdım. Twitter’dan ayakkabının fotoğrafını yolladım ona “Tam senlik olduğunu düşünüyorum” diye. Bayıldı ve o akşam hemen gelip aldı. Birlikte çalışmaya böyle başladık. Şimdi klip, konser ve albümü için kullanacağı bütün kıyafetleri benden alıyor.
Eşinizin kıyafetlerine müdahale ediyor musunuz?
- Evet ama onun bir tarzı var. Ben ona sunuyorum, o beğendiklerini giyiyor. Bazı kıyafetleri baskılarıma rağmen giymiyor, “Giymezsem Asena kırılır” demiyor.
O sizin giyiminize karışıyor mu?
- O konuda serbest bırakır beni ama biraz da kıskançtır. Zaten Caner yanımda olmadığı zaman açık giyinmiyorum.
Peki Caner Bey’in futbolcu arkadaşları arasında size danışan var mı?
- Destek alıyorlar. Mesela Krasic, eşimin çok yakın arkadaşı. Onunla haftanın üç günü buluşuyoruz. Her buluşmamızda “Bugün ne giydin” diye bakıyor üzerimdekilere. Eşine de beni çok anlatmış, bir araya geldiğimizde eşi beni baştan aşağı süzdü. Semih Şentürk’e de bilekliklerimden verdim. Devamı gelecek, herkesi giydirmeye başlayacağım.

Haberin Devamı

ALEX, TÜRKİYE’DE ÇOK MUTLUYDU
Caner Bey’le tanışmadan önce hangi takımı tutuyordunuz? Fenerbahçe’yi mi?
- Aslında ben takım tutmuyordum. Caner’le tanıştığımda Galatasaray’da oynadığını bile bilmiyordum. Ama Fenerbahçe beni içine çekti, artık Caner oynasa da oynamasa da izliyorum maçlarını. Fenerbahçe taraftarı olmayı seviyorum. Caner başka bir takıma gitse, ben yine de Fenerli kalırım.
Alex’in gidişiyle ilgili neler söyleyeceksiniz?
- Alex’i çok seviyoruz. Gitmesine çok üzüldüm. Hatta Caner bana durumu ilk söylediğinde gözlerim doldu. Alex bizden biri olmuştu artık. Eşi de çok iyi bir insan. Çocukları burada doğdu büyüdü. Türkiye’de çok mutluydu, inşallah bundan sonra da mutlu olur...

Haberin Devamı

CANER’İN TEK LÜKSÜ ARABA
Bu arada arabalarınız da çok konuşuluyor...
- Ben arabalara çok düşkün değilim ama Caner seviyor. Tek lüksü de o. Ben hak ettiğini düşünüyorum, o yüzden ses çıkarmıyorum. Biliyorum çok dikkat çekiyor ama benim eşimin mutluluğu her şeyden daha önemli.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!