Hakan GENCE Fotoğraf: Emre YUNUSOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 07, 2010 00:00
Fettah Can; Gülben Ergen, Hande Yener, Murat Boz ve Levent Yüksel gibi isimlere verdiği şarkı sözleriyle tanındı. Yazdığı şarkılar pek çok şarkıcının kaderini değiştirdi. ‘Hazine’ adlı ilk albümünü çıkaran Fettah Can’ın popstar olmak gibi bir iddiası yok. Şarkıları dinlensin yeter
Bursa doğumlu Fettah Can’ın babası yıllardır bıçak imalatı yapan müziğe aşık bir adam. Hayatı boyunca müzik adına profesyonel bir şeyler yapmak isteyip başaramadı. En sonunda hayallerini beş çocuğunun dördüncüsü Fettah Can’ın gerçekleştirebileceğine karar verdi. Ve müzikle arası hiç olmayan oğlunu müziğe yönlendirdi. Hatta öyle ki oğluna “Konservatuvara girip müzik okumazsan, seni evlatlıktan redderim. Sir daha eve gelme” dedi. Fettah Can o yıllarda gelecekteki mesleğiyle ilgili hayaller kurmadığını söylüyor: “Ben o yaşlarda şarkı söylemekten bile utanırdım. Ama babamın isteği üzerine, gündüzleri tezgahtarlık yaparken akşamları belediye konservatuvarında şan dersleri almaya başladım. Bir yandan da ut ve gitar çaldım. Şarkı yazma isteğim de çoktu. Ve o yıllarda söz yazıp besteler yaptım. Bir yandan da dışarıdan liseyi bitirdim ama üniversiteye gitmedim. Kendimi müzik dersleriyle eğittim. Barlarda şarkı söyleyip hayatımı kazandım.”
PİYASADAKİ KİRLENMEYİ ASLINDA BİZ BAŞLATTIK
Bir süre sonra müzik alanında daha iyi işler yapmak için İstanbul’un yolunu tuttu. Birçok kapı çaldı ama kimseyi tanımadığı için çok zorlandı. Yolları Grup Vitamin’le kesişince işleri kolaylaşmaya başladı. Yavaş yavaş farklı isimlere şarkılarını dinletti. Emel Müftüoğlu’na verdiği ‘Ara Ara’ isimli şarkısı ses getirdi. Bu arada Bursa’dan arkadaşı Alper Narman’la birlikte beste yapmaya başladı. Hande Yener’in ikinci albümü “Sen Yoluna Ben Yoluna”ya 11 şarkı birden verdiler. Bunu Levent Yüksel, Sibel Can, Murat Boz, Gülben Ergen, Işın Karaca ve Ebru Gündeş gibi isimler takip etti. “Terk eden ve arkasına bakmayan kadın şarkılarını Altan Çetin’le biz başlattık. O tip şarkılar tutulunca şarkıcılar da arka arkaya hep aynı sözleri istediler. Bizden sonra da bu tarz şarkılar yazılmaya devam etti ve kirlilik böyle başladı. Bir ara yazdıklarımdan o kadar sıkıldım ki iki sene boyunca hiçbir şey yazmadım.”
GÜLBEN ERGEN’İN SAHNESİ ALBÜM YAPMAMI ETKİLEDİ
Fettah Can sonunda kendi albümünü yapmaya karar verdi. “Ben iyi şarkı söyleyen bir adamım. Sahnede olmayı da çok seviyorum. Yıllardır şarkı yazıyorum. Söylemek keyifli olacak diye düşündüm. Gülben Ergen’e verdiğim ‘Yalnızlık’ şarkısında sesimi kullanmaları bu kararımda etkili oldu. Ergen, Açıkhava konserinde beni sahneyi çağırdı. Şarkıyı söyledik, insanlar yine dinlemek istedi. Oradaki o olumlu tepki beni kamçıladı. Sesimi beğeniyorum ve kimseyi bu sesten mahkum bırakmak istemedim” diyor Fettah Can.
Hazine isimli albümde daha önce başka seslerden duyduğumuz üç şarkı ve yedi yeni şarkı var. Sahnede garip bir enerjisi olduğunu söylüyor: “Benim bir pop star durumum olmaz. Zaten bir pop ikonu olmak da istemiyorum. Şarkılarımı söyleyeyim, sevenler dinlesinler, bana yeter. İstesem çok piyasa şarkıyla da çıkardım. Ama işin o tarafını seçmedim. Çabuk tükenecek bir iş yapmak istemedim. Sakin, temiz ve titiz olarak çalışılmış bir albüm oldu. Bundan sonra da albüm çıkarmaya devam edeceğim. Sonuçta prodüksiyonunu kendim yapıyorum.”
SÖZ YAZARLARI ŞARKI VERDİKLERİ SANATÇILARLA BİRLİKTE OLUYORLAR
Yunanistan’ın Robbie Williams’ı George Mazonakis isimli bir adam var. Onun son albümüne üç şarkı birden verdim. Ve şimdi Yunanistan listelerinde albüm üst sıralarda. Bana hayatın kendisi beste yaptırıp söz yazdırıyor. Son dönemde söz yazarları şarkı verdikleri kadın sanatçılarla birlikte oluyor. Ben şimdiye kadar şarkı verdiğim kimseyle olmadım. Dışarıdan melankolik gibi görünebilirim ama öyle biri değilim. Bundan sonra en iyi sözleri kendime ayıracağım diye bir şey yok. Çünkü bir şarkıyı yazacağım kişiye göre planlıyorum. Kadın şarkıcıların çoğu o an ki psikolojilerine göre gelip şarkı istiyor. Erkekler daha ketum. İşe daha mantıklı yaklaşıyor. Son dönemde en çok Murat Boz’a ve Gülben Ergen’e şarkı yazmak hoşuma gidiyor. Çünkü onlarla yaptığım işler bir yere varıyor.
ESKİ ŞARKILARINI ÇEKSEK GERİYE HANDE YENER KALMAZ
Hande Yener yıllar önce ona verdiğim şarkılar için “Ben artık o tarz müzik yapmıyorum. O tarz müzik ucuz” gibi açıklamalar yaptı. Bunlara karşı hep sessiz kaldım. Şimdi yine aynı müzikleri yapıyor. Bizim çalıştığımız dönemlerde Hande müthiş başarı yakalamıştı. Ben de o başarıya ortak olan isimlerden biriyim. Bu yüzden o açıklamaları bana hep komik geldi. O şarkıları hayatından çeksek Hande Yener kaybolur. Hep söyledim eğer elektronik müzik yapmak istiyorsanız onun yeri bu ülke değil. Seveni olur ama az olur. Şarkılarımı 7.500-15 bin Dolara satıyorum. Herkes benden şarkı isteyebilir ama bazı insanlara şarkı vermem. Örneğin Hande Yener’e uzun zamandır şarkı yazmadım.
MURAT DALKILIÇ’I NASIL KOVACAĞIMI ŞAŞIRDIM
Kapında yatan insanlar albüm çıkarınca birden seni rakibi olarak görmeye başlıyor. Bana abi diyen adamlar şarkıyı aldıktan sonra kardeşim demeye başlıyor. Örneğin Murat Dalkılıç... Geldi bana dedi ki: “Kenan Doğulu İlhan Şeşen’in ‘Ellerimde Çiçekler’ şarkısını okumuştu. Şarkı acayip tutuldu. Bende senin ‘Hazine’ isimli şarkını okuyayım...” Nasıl kovacağımı şaşırdım. Çünkü şarkıyı sen söyledin olmadı ben patlatırım demek bu. Bundan sonra hayatı boyunca Dalkılıç benden şarkı alamaz.
İZEL’E ŞARKI VERMEM ÇÜNKÜ PRENSİPSİZ
İzel’in en son çıkacak albümü için yedi şarkılık çok güzel bir repertuar yaptık. Günlerce evin balkonunda oturduk, çalıştık. Sonra aniden ortadan yok oldu. Aradım cevap vermiyor. Mesaj yazıyorum geri dönmüyor. Bir yıl sonra albümüm çıkınca bana mesaj attı “Çok üzgünüm” diye. Sonra gitti Türk Sanat Müziği albümü yaptı. Bu kadar prensipsiz olunmaz. Şarkıyı beğenmezsen açıkça söylersin. Şimdi gelip benden yine şarkı isteyecek. Sence ben ona şarkı verir miyim? “Vermem”.