Hammurabi Yasaları hâlâ geçerli mi?

Güncelleme Tarihi:

Hammurabi Yasaları hâlâ geçerli mi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 05, 2005 18:07

Sevgili Serdar, el konulan bankaların sahiplerine yönelik soruşturmalar nedense farklılıklar gösteriyor ama TMSF’ye göre bunda beis yok gibi. Oysa yasalar suçlananlara karşı aynı mesafede ve aynı adil ölçülerde uygulanır. Üstelik bir hortumcudan yapılacak (devlet adına) tahsilat için “domuzdan kıl koparmak kârdır” gibi bir ilkel yaklaşım düstur olarak kullanılamaz. (Sezai Bayar yazıyor.)

Hele savunma hakkının kutsallığı tartışılamayacak temel insan hakları arasında yer alır.

Aslında lafı yine Demirel biraderlerin son durumuna getirmek istiyorum.

Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Demirel’in kardeşi Şevket Demirel’in şirketlerine oğlu Murat Demirel yüzünden el konması olayı bana biraz Hammurabi kanunlarını hatırlattı.

“Nasıl yani?” diyenlerin sorusunu duyar gibiyim.

Murat Demirel bir banka satın almış. Almış ve yönetimin başına geçmiş. Oysa satın alma sırasında kendisini yanıltılmışmış. Meğer bankanın mevcut borçlarında karartma uygulanmış, az gösterilmiş falan filan.

Yemezler !

Bunu bankayı satın alırken düşünseydin derler adama.

Kimse Murat Demirel’in başına silah dayayıp “ Bu bankayı bu haliyle satın alacaksın” demediğine göre.

Murat Demirel, bankanın kabarık borçlarına rağmen işe devam etmiş. Ama ekonomik kriz patlak vermeden önce hortumcu bankacıların yaptığı gibi yasaların dışına çıkarak Egebank’ı hortumlama işine bulaştırmış.

Neticede yasalar uygulanmış. Hortumcu bankacıların bir kısmı dışarda özgürlüklerini yaşarken Murat Demirel cezaevine konmuş.

Yargılama hâlâ devam ediyor.

Bundan sonrasını kestirmek de zor. Belki beraat eder, belki masaya oturulup bir noktada anlaşmaya varılır.

Her neyse...

Murat Demirel’in hesapları kontrol edilirken TMSF, bir “iz” bularak sonunda Murat beyin babasının şirketlerine kadar uzanan zincirin halkalarını izleyip Şevket Demirel’in bu şirketlerine el koyunca iş, hukuk mu, guguk mu tartışmasına yol açtı.

Hatta Baba, “Bu bir gasp”tır dedi.

Aklıma cinlik değil ama İsa’dan önce 1750 yılında ölen Babil Kralı Hammurabi aklıma takıldı.

İnsanlık için örnek teşkil eden ve Hammurabi Kanunları ile ünlenen Babil Kralı neler yapmış diye Dünya Ünlüleri Ansiklopedisine bakma ihtiyacı duydum. Bilgilern tazelenmesinde fayda varmış meğer.
Hammurabi kanunlarında dikkatimi çeken şu bilgi oldu:

“Borçlu ve alacaklı arasındaki ilişkiler kesinlikle belirtilmişti. Bunlara göre alacaklı (burada alacaklı, devlet veya özel kişiler mi anlaşılmıyor ama çok fark etmez) borçlunun karısı ve çocuğuna el koyabilirdi”

Yani alacaklıya tanınan hakka bakar mısınız?

Bir tek alacaklının, borçlunun babasının mallarına da el koyabilir hükmü unutulmuş sanki.

Tabii bu yasalara benzer ne bir uygulama, ne bir içtihad ve ne de madde çağımızda geçerli değil. Bırakın geçerli olmasını “insan haklarına” ters, hukuk normlarından uzak, ilkel kalmış uygulamalar Babil’de hâkimmiş.

Bu açıdan bakınca Şevket Demirel’in şirketlerine el konarken “Acaba Babil yasalarından mı ilham alınmış?„ diye düşünmeden edemiyor insan.

Şevket Demirel’i savunma adına değil ama “Madem senden alamıyorum, ben nereden alınacağını bilirim” mantığı hâkimse, işte o zaman hukuk herkese lazım olur diye düşünmek gerekiyor.

En başta da “Acaba 4 bin yıl öncesine mi dönüyoruz” sorusu akla gelir ki, buna inanmak istemiyorum.

Selam ve sevgiler,

Sezai

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!