Güncelleme Tarihi:
Evet, 3.5 aylık hamileyim
Bugüne kadar hamileliği hakkında tek kelime dahi etmeyen Gülben Ergen, suskunluğunu bu röportajla bozdu. Hamilelik iddialarını doğrulayan ve annelik heyecanını anlatırken gözyaşlarına hakim olamayan Ergen, "Vakti geldiğine inanmadığım için, hamilelikle ilgili soru yöneltildiğinde vücudumdan ter boşalıyordu. Ama artık bu röportajdan sonra rahatlayacağım. Evet hamileyim! 3.5 aylık... 15 gün sonra 4 aylık olacak" dedi.
Hamile olduğunuz yazıldı, ama siz tek kelime etmediniz. Yılmaz Erdoğan "Amca oluyorum" dedi, yine sessiz kaldınız. Hamile misiniz?
- Vakti geldiğine inanmadığım için, hamilelikle ilgili soru yöneltildiğinde vücudumdan ter boşalıyordu. Ama artık rahatlayacağım. Evet hamileyim! 3.5 aylık... 15 gün sonra 4 aylık olacak. Bu bebek uzun zamandır beklediğimiz bir müjdeydi. Çok istiyorduk.
n Üstünüzden büyük bir yük kalkmış gibi sanki...
Gerçekten öyle. Rahatladım. Yılmaz sizlere söylemeden iki gün önce, bu mutlu haberi anne ve babalarımıza söyledik. Üç ay boyunca hiç kimse bir şey bilmiyordu. Riskli süreyi atlatmak için bir süre beklemeyi tercih ettik, sustuk. Ama bu arada albümün çıkışını, Açıkhava konserimi, kıyafetlerimi falan düşünmeye başladım. Yüreğim sıkıştı. Konsere çıktım... İnsanlar benden ritim şov bekledi, yapamadım. İsrail’den şov grubu getirdim, yine bir şey yapmadım. Doktorumdan izin çıkmadı, öylece durdum sahnede! Üç ay boyunca uçağa bile binmedim. Antalya konserlerime arabayla gittim. Kimse fark etmedi.
n Modacınız Canan Yaka da bir şey anlamadı mı?
- Açıkhava konserim için diktirdiğim kıyafetlerde, birinci prova ile dördüncü prova arasında bayağı fark oldu. Hatta Canan Yaka bir ara bana "Senin belinde bir kalınlaşma mı var, sanki biraz da göğüslerin büyümüş gibi. Sen hamile olmayasın?" demez mi! Hemen "Yok canım, kilo almışımdır" diyerek geçiştirdim.
YILMAZ’A ŞAŞIRDIM
n Peki bu müjdeli haberi ailenize ne zaman açıkladınız?
- 3 ay olunca annem, kayınpederim ve kayınvalideme söyledim. Biz telefonu kapamışız annem teyzeme, kayınvalidem de Yılmaz’a söylemiş. Yılmaz da o akşam Kuruçeşme Arena’da gazetecilere...
n Kızdınız mı Yılmaz Bey’e?
- Hayır. O kadar mutlu olmuş ki, sevincini haykırmış. Herkesin yazdığı, hiçbirine cevap vermediğimiz haberlere, o yanıt verdi. Televizyonda izledik, Mustafa da ben de çok şaşırdık. Bir baktık Yılmaz bağıra bağıra "Amca oluyorum" diye anlatıyor. Onun keyfi bizi de mutlu etti.
n Hamile olduğunuzu öğrendiğinizde neler yaşadınız?
- İçime doğmuştu hamile olduğum. Bunu hissettiğim an, test yaptım. Hem de birkaç tane. Hepsi pozitif çıkınca yaşadığım heyecanı anlatamam size. Çok ağladım. İşte annelik, hamilelik böyle bir şey. Testler pozitif çıkınca bunu Mustafa’yla paylaştım. O sahneyi hiç unutamam. Mustafa önce "Aaa öyle mi" dedi, testleri gösterdim. O an bizde bir panik başladı. Elimiz ayağımız birbirine karıştı. En sonunda doktorumuzu aradık. "Gelin bir bakalım" dedi. Sonuçta şükürler olsun ki bebeğimizin kalbinin sesini duyduk.
n Biz erkek olacağını duyduk, doğru mu?
- Biz daha öğrenemedik, acaba siz bizden önce öğrenmiş olabilir misiniz? Ama erkek olursa, aynama koymak üzere bir Mustafa Kemal Atatürk resmi hazır bile. Her gün ona bakacağım. Bebeğin baktığın kişiye benzermiş çünkü, eskiler öyle anlatır.
n Ve siz de oğlunuzun Atatürk’e benzemesini istiyorsunuz...
- Eğer bebeğim erkekse, inşallah onun gibi güçlü ve başarılı olur. Ben Atatürk’e hayranım. O, dünyanın en saygın liderlerinden biri. Çok yenilikçi, şık, güçlü bir lider. Ve güç, erkeğe yakışan bir şeydir.
DOKTORU BUNALTTIM
- Bu çalışma temponuzu ne kadar sürdürmeyi düşünüyorsunuz?
- Eylül sonuna kadar alınmış konserlerim var. Hepsi de doktorum tarafından onaylı. Zaten sahneye çıkmak, şarkı söylemek beni yormuyor.
- Attığınız her adımı doktorunuza mı soruyorsunuz?
- Neredeyse bir bardak su içerken bile açıp doktoruma soracağım. Ona da fenalık gelmiş durumda artık. Şimdi eskisine göre daha rahatım, ama yine de temkinliyim. Bu arada ekim ayından şubata, yani doğuma kadar hiçbir iş yapmayacağım.
- Kilo almaya da başladınız.
- Manken değilim ki... Aldığım her kiloyu seviyorum. Şu ana kadar 2.5 kilo almam gerekirken, 4 kilo almışım. Mustafa bu yeme ve beslenme konusunda Nazi kampı komutanı gibidir. Ama şu an bir şey demiyor.
n Evde otururken, eşiniz Mustafa Erdoğan’la sohbet ederken bile sürekli egzersiz amaçlı bazı hareketler yapardınız. Bunlara devam ediyor musunuz?
- Yok, şu an kilo umurumda değil. Zaten diyetisyene gitmeye başladım. Diyetisyenlerin tavsiye ettikleri tek şey bol bol sebze yemeniz. Ben zaten sebze ve meyve ağırlıklı beslenirim. Balığımı biraz daha fazla yiyip, öğünlerimi kaçırmamam gerekiyor. Peynir yemediğim için de düzenli olarak sütümü, yoğurdumu alıyorum. Bir de kansızım, demir takviyesi ilacım var, onu kullanıyorum. Onun dışında öyle avokadolar, havyarlar yemiyorum yani.
- Bazı aileler çocuklarını neredeyse bir cam fanus içinde büyütürler. Siz de öyle mi olacaksınız?
- Biz Bahçeköy’de oturuyoruz. Mustafa çocuğumuzun Bahçeköy İlkokulu’na gideceğini söylüyor. Koşsun, düşsün, dizleri yara olsun istiyoruz. Bir çocuk böyle büyümeli. Gülben Ergen ile Mustafa Erdoğan’ın çocuğu olması onun nezle olmayacağı, hastalanmayacağı anlamına gelmez. Bizim ona vereceğimiz tek şey, sevildiğini ve güvende olduğunu hissettirmek olacak.
n Anlaşıldı, çocuğunuza süs bebeği gibi davranmayacaksınız?
- Asla. 20-25 gün önce Demet Şener’in evindeydim. Bebeğini kat kat giydirip başına bekçi koymaktansa, salonda yatırıyor. Aynı yerde misafirini ağırlıyor. Çocuğa süs bebeği gibi davranmıyor. Öyle de olmalı. Yaşamın içinde yüksek ses de var, mikrop da, kıskançlık da, mücadele de... O çocuğu nereye kadar sarıp sarmalayıp koruyabilirsiniz ki?
BiLiNÇLi BiR ANNE OLACAĞIM
- DoÄŸum ne zaman?
- Şubat ayında. Bu arada Mustafa’nın doğum gününde doğuyor bebek. İnanılır gibi değil. Mustafa 4 Şubat doğumlu. Bebek için de doktorumuz 2 ila 7 Şubat arası gün veriyor. Çok ilginç değil mi? Kova burcu olacak. Kova burcu biliyorsunuz duygusal ve dahi bir burçtur.
n Gördüğüm kadarıyla çok rahat, sıkıntısız bir hamilelik geçiriyorsunuz...
- Öyle mide bulantısı, baş dönmesi falan çok olmadı. Bende daha çok uyku hali vardı, o dönemi de evde dinlenerek geçirdim. Bu arada bebekle ilgili çok güzel kitaplar, belgeseller aldım. Onları okuyorum, izliyorum. Bir bebeğin dünyaya gelişi, kromozonlar, hücrelerin birleşmesi, o spermin anne vücudundaki yolculuğu, olağanüstü bir mucize. Okuduklarım beni çok etkiliyor. Bütün bunları da bilinçli anne olmak için yapıyorum.
TÃœRKiYE Mi AMERiKA MI?
n Doğumu Türkiye’de mi yoksa yurtdışında mı yapacaksınız?
- Bunu daha bilmiyorum. Araştırıp, içimin en rahat ettiği şekilde yapacağım. Bu konuda birkaç arkadaşımla görüşeceğim. Yani Amerika’da yapmanın avantajları ne, öncelikle bunları öğreneceğim. Çocuğumuzun geleceği için öğrenip, ona göre karar vereceğiz.
MUSTAFA EVE GEÇ GELMEYE BAŞLADI
n Mustafa Bey’in durumu nasıl?
- "Klimanın önünde durma, merdivenleri yavaş çık" şeklinde sürekli uyarıyor. Konserde davul çalayım dedim, ona bile izin vermedi. Çok heyecanlı. Ama bu aralar eve geç gelmeye başladı...
n Aman hayırdır?
- Telaşlanacak bir şey yok canım... Okuldaki arkadaşlarıyla "Vay baba oluyorsun, hadi bir bira içelim" muhabbetini çok yaşıyor.
BEBEÄžiMiN FOTOÄžRAFINI PARAYLA SATMAM
- Bazı ünlüler, bebeklerinin fotoğraflarını para karşılığında basına vermek istiyorlar...
- Çocuğumun resmi için para istemek mi? Asla! Yurtdışında bunu yapıyorlar ama hayır için.O amaçla olsa, çok güzel. Ama burada olmaz. Ayrıca çocuğun rızası olmadan, böyle fotoğraf vermek, satmak, yanlış. Bebeğimizin fotoğrafını paylaşırız sizlerle, merak etmeyin!
n Paylaşın tabii, saklamayın...
- Mustafa’dan gizli, telefonla çekip, hemen yollarım size.
n Mustafa Bey izin vermez mi?
- ÇocuÄŸun özel hayatını ve ruh durumunu korumak ÅŸartıyla elbetteki özel anları sizlerle paylaşır. Yoksa çocuÄŸunu kimseden kaçırmaz, saklamaz. Öyle biri deÄŸildir.Â
n Bebek doğduktan sonraki çalışma temponuz nasıl olacak?
- Hele bir doğsun, o kutsal duyguyu doya doya bir yaşayayım... Kokusunu bir duyayım... Sonra işimi yaparım. Daha da mutlu, daha da üretken olurum o zaman.