Güncelleme Tarihi:
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’na bağlı Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (DİKASUM) ile Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı’nın il genelinde yaptığı çalışmaya göre, 489 kadının hamile olduğunu, bunların yüzde 36’sının 15-25 yaş arası, yüzde 54’ünün 26-36 yaş riskli gebelik dönemi olarak tanımlanan 37-47 yaş arası ise yüzde 10 olduğunu belirterek, kadınların yarısından fazlası yani yüzde 52’si okuryazar değil.
DİKASUM ve TAP Vakfı arasında imzalanan işbirliği sözleşmesiyle devam eden “Güvenli Annelik Saha Çalışması” projesi kapsamında 5 bin 2 yüz ev ziyaret edildi. Tespit edilen gebe ve loğusaların sosyal özelliklerinin çıkarıldığı ziyaretlerle, kadınlara eşlerine ilişkinde sorular soruldu. Buna göre, eşlerin yüzde 52’sinin işsiz, yüzde 24’ünün ise herhangi bir işte çalışıyor olmasına rağmen sigortalarının bulunmuyor.
Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’na bağlı DİKASUM Koordinatörü Handan Coşkun, 19 mahalle, 627 sokak, 3 cadde, 21 köy ve 10 mezra olmak üzere 40 bin nüfusluk alan taramasında bin 374 kadının kayıtlara geçtiğini aktardı. Ev ziyaretleri devam ederken bir taraftan da istatistik çıkardıklarını söyleyen Coşkun, alan taramasında hizmet ulaştırılan gebe sayısının 489 iken hizmet bilgi ulaştırılan loğusa kadın sayısının ise 199 olduğunu ifade etti.
HAMİLELERİN ÇOĞU 15-25 YAŞ ARALIĞINDA
Yaklaşık altı aydır sürdürülen çalışmada hizmet bilgi ulaştırılan gebe sayısının 489’a ulaştığını, bilgi ulaştırılan loğusa sayısının ise 199 olduğunu aktaran Handan Coşkun, belirledikleri 489 gebe evlerinde toplamında 1058 defa ziyaret edildiğini ve bilgi verildiğini kaydetti. Yine yeni doğum yapmış 471 loğusada ziyaret edilerek destek sunulduğunu ifade eden Çoşkun, 15-25 yaş arası yüzde 36 kadının gebe olduğunu 26-36 yaş arası yüzde 54 ve riskli gebelik dönemi olarak tanımlanan 37-47 yaş arası ise yüzde 10 olduğunu bildirdi.
YARISINDAN FAZLASI OKURYAZAR DEĞİL
Kadınların yüzde 54’ü yeşil kart sahibi iken, yüzde 14’nün SSK’lı olduğunu söyleyen Coşkun, “Kadınların yüzde 1 Bağ Kur’a bağlı. Yüzde 1’i Emekli Sandığı’na kayıtlı iken yüzde 24’ünün ise hiçbir sağlık güvencesi bulunmamakta. Bir taraftan kadınlara sağlık kuruluşlarında doğumunuzu yapın derken bir taraftan bu kadar sayının sağlık hizmetinden yoksun yaşıyor olması düşündürücü” dedi. Çoşkun, kadınların yarısından fazlası yani yüzde 52’si okuryazar değilken, yüzde 18’i okuryazar, yüzde 21’i ilköğretim, yüzde 2.5’i lise yüzde 0.5’i ise üniversite mezunu olduğunu bildirdi.
İŞSİZ BABALAR ÇOĞUNLUKTA
Coşkun, yaptıkları alan çalışmasında gebe ve loğusa kadınların eşlerine ilişkinde bilgi derlendiğini belirterek, işsizlik oranının kadın ve doğacak bebeklerin sağlıklı beslenmesi konusunda da ciddi sıkıntıları beraberinde getirebileceğini ifade etti. Coşkun, gebe ve loğusa kadınların eşlerinin yüzde 52’sinin işsiz olarak kayıtlara geçerken, yüzde 24 ise herhangi bir işte çalışıyor olmasına rağmen sigortasız çalıştırıldıklarını kaydetti. Eşlerin yüzde 57’si ilkokul mezunu iken, yüzde 16’sı okuryazar olmadığını, yüzde 19’u okuryazar, yüzde 6’sı lise, yüzde 1.6’sı ise üniversite mezunu olduğunu söyledi.
“SAĞLIKLI YÖNLENDİRMEYE ÇALIŞIYORUZ
Coşkun, gebe ve loğusaların kendi bakımları konusunda sorumluluk almalarını istediklerini, kendilerini ve bebeklerinin sağlığı için tehlikeli durumları fark etmelerini sağlamaya dönük çalışmaya dikkat çekerek, “Kadınların gebelik döneminde en az 4, loğusalık döneminde en az 3 kez sağlık kontrolüne gitmesi uzmanlar tarafından aktarılıyor. Bu nedenle tespit ettiğimiz kadınları sağlıklı yönlendiremeye çalışarak kayıt altına alıyoruz” dedi. Projede Sağlık İl Müdürlüğü’nün önemli bir misyon yüklendiğini belirten Coşkun, imkanlar ölçüsünde sağlık personellerine destek olmaya çalıştıklarını, gebe ve loğusaların kayıt altına alınmasına çaba gösterdiklerini vurguladı.