haftanın yenileri

Güncelleme Tarihi:

haftanın yenileri
Oluşturulma Tarihi: Nisan 21, 2013 00:00

Haberin Devamı

Şehir İncelemesi
Modern İstanbul’un Doğuşu
Murat Gül
Çev.: Büşra Helvacıoğlu
Sel Yayıncılık

“Emek yerinde güzel” diyenler, hiç direnmesin! Ne yazık ki, yerinden edecekler (hiç istemesek de). Çünkü bundan onlarca sene evvel, Peyami Safa (yanlış okumadınız bildiğimiz Peyami Safa), İstanbul’a uygulanacak olan nizamnâmeyi görür görmez ‘iktidar’ı uyarmış ama ne Menderes ne de dönemin valisi ve belediye başkanı umursamış. Menderes ‘şehrin taşıyla toprağıyla bizzat’ ilgilenerek yolları genişletmiş! Bir önceki nizamnâmeyi hazırlayan Henri Prost’un hiçbir uyarısını da dikkate almayarak. Yani yıllardır herkeste bir “İstanbul’a imza atma” düşüncesidir ki, düşman başına. Hal böyle olunca, Emek Sineması’nın yerine bol mağazalı bir kompleks de gelir, Haydarpaşa’nın çatısı da yanar ve bir türlü onarılamaz, Şan Tiyatrosu’nun yerinde yeni bir AVM de yükselir, yüzlerce ağaç kesilerek kışla da dikilir, kentsel dönüşüm kıskacındaki mahalleler boşaltılır, Çamlıca’nın tepesine selatin cami de yapılır. Çünkü İstanbul, hep böyle müdahalelerle bugüne geldi. Çok iyi yazılmış bir kitap ‘Modern İstanbul’un Doğuşu’. Murat Gül, tarihsel süreç içerisinden getirerek 1923-33 arası gözden düşen, Kemalist anlayışla ilaveler yapılan ama Menderes döneminde bir hallaç pamuğu gibi çırpılan İstanbul’u anlatıyor. Yayınevinin yeni serisi ‘Kentsel’ müthiş bir giriş kitabıyla merhaba diyor. İstanbul’un ve bugün yerine AVM’ler dikilecek binaların önemini, neden korunması gerektiğini anlatan bir kitap.

Haberin Devamı

Polisiye Öykü
Bulmaca Meraklısı Quaresma
Fernando Pessoa
Çev.: Işık Ergüden
Kırmızı Kedi Yayınları

Edebiyat sahnesinde harikalar yaratan, Fernando Pessoa’nın dedektifi Dr. Quaresma’yı takdimimdir. Yani bu kez Dr. Quaresma vesilesiyle Pessoa’nın büyüsüne kapılacağız. Bir tıp doktoru olsa da ‘mesleğini icra etmeyen bir doktor ve hece bulmaca uzmanı’ şeklinde kendini tanımlıyor. Pessoa’nın onu tanıttığı giriş bölümüne bakılırsa, hakikaten yaşamış! Ama şüphe duymak hakkınız baki. Hemen belirteyim, insanın sinirini bozan bir adam Abilio Quaresma. Bulmaca meraklısı denmesinin sebebi şu: Adam gerçekten bulmaca meraklısı ve en karışık bulmacaları bile çözmekte üstüne yok. Tıpkı düğümü bol, cinayet meselelerini tek tek çözdüğü gibi. Saf aklın bedene bürünmüş hali. Kusursuz işleyen beyniyle adeta bir mantık yürütme makinesi. Vargas Olayı’nı ele alalım. Vargas adlı bir adam, taşrada bir yolun kenarında ölü bulunur. Etraflıca bir soruşturma sonrası meselenin bir intihar olduğu delillerle kesindir. Dr. Quaresma ortaya çıkana kadar. Üstüne vazife edindiği bu hadisenin aslında bir intihar değil dünyanın en karışık cinayeti olduğunu, otomatik tüfek hızında birkaç mantık yürütmeyi art arda sıralayarak izah eder. Quaresma’nın kendisiyle dalga geçtiğini anlayan hâkim buna rağmen ikna olmuştur. Çünkü doğrudur söyledikleri. Efsanevi Holmes’ü bile sersemletecek kahramanı Quaresma vesilesiyle Pessoa’nın keyifli oyununa dahil olacaksınız. Her cümlesi sürprizlerle dolu bir sandık.

Haberin Devamı

İllüstrasyon / Antoloji
Grafik Kanon 2
Ed.: Russ Kick
Çev.: Özlem Yüksel, Nurcan Başer, Elif Ersavcı, Bilge Ceren Şekerciler, Selin Siral, Siren İdemen, Sevinç Kayır, Murat Özbank
Kolektif Kitap


Tür konusunda küçük bir kafa karışıklığı yaşadığımı söylemeliyim en baştan. Çünkü ‘Grafik Kanon’ serisini kolaylıkla edebiyat tarihi, antoloji, çizgi roman, illüstrasyon, dünya klasikleri, roman, şiir, hikâye, başyapıt... diye tanımlayabiliriz. Dünyaca ünlü editörü Russ Kick’in tanımlaması en iyi özet aslında: “Dünyanın en önemli edebiyat eserlerinin çizgilerle buluşması”. Geçen kasım ayında birinci cildi yayımlanan Grafik Kanon, ikinci cildinde de etkileyici bir şölen vaat ediyor. 42 farklı yazarın 50 eseri, 56 çizer tarafından yeniden uyarlanmasından oluşuyor Grafik Kanon 2.
Kitapta uyarlanan eserlerin bazılarını saymalı önce. İhtiyar Denizcinin Manzumesi (Samuel Taylor Coleridge), Gurur ve Önyargı (Jane Austen), Masumiyet Alametleri (William Blake), Frankenstein (Mary Shelley), Oliver Twist (Charles Dickens), Kuzgun (Edgar Allan Poe), Uğultulu Tepeler (Emily Bronte), Moby Dick (Herman Melville), Sefiller (Victor Hugo), George Sand’a Mektup (Gustave Flaubert), Suç ve Ceza (Dostoyevski), Anna Karenina (Lev Tolstoy), Dorian Gray’in Portresi (Oscar Wilde). Saymadıklarım arasında Darwin’in Türlerin Kökeni isimli bilimsel eseri de yer alıyor. Ama cildin doruk noktası Alice Galerisi! Çünkü birkaç farklı çizer tek tek kahramanları desenlemiş... Yani, Lewis Caroll’un yarattığı ‘Harikalar Diyarı’ sakinlerini bir de Grafik Kanon’un çizerlerinden görün!
İmkânınız varsa, her sayfasını tek tek çerçeveleyip duvarınıza, koridorunuza asın derim. Her önünden geçtiğinizde bir sayfasını okuyup, bir desenine baktığınızda ‘edebiyatın’ ve ‘çizginin’ gücüne tanık olun. Çizerler uyarladıkları eseri o kadar içselleştirerek uyarlamışlar ki, alışılmış bir çizgi roman veya resimli uyarlamanın sınırlarını çoktan aşmış bir kitap halini alıyor Grafik Kanon. Örneğin efsanevi Moby Dick’i, o yüzlerce sayfalık edebiyat devini, tek karede o kadar güzel desenlemiş ki  Matt Kish, hayran olmamak işten değil. Grafik Kanon son zamanların tartışmasız en güzel ‘başucu kitabı’.

Haberin Devamı

Portre
Can’dı Yücel’di Şarabiydi
Sıddık Akbayır, Cezmi Ersöz

Destek Yayınları


Şüphesiz, Türk şiirinin son büyük ustalarından olduğu kadar, son ‘rock star’larından birisiydi Can Yücel. Can Baba! Memleketin ‘üstat’ diye seslendiği birkaç tane şair vardır ama ben ‘baba’ diye seslenilen Can Yücel’den başkasını bilmiyorum. Zaten başkasına da o kadar denk düşmezdi ‘baba’ olmak. Çağın en güzel gözlü maarif müfettişinin, anadan doğma şair oğlu Can Yücel. Şarap içer! Şiir yazar. Küfür eder! Şiir yazar. Kitap çevirir! Şiir yazar. Şairlerle dosttur ama kavga da eder! Şiir yazar. Datça’ya yerleşir! Şiir yazar. Antik tanrılar çağından bugüne gelmiş gibi karşımızda dikilen bir şairi anlatmak öyle kolay değil. Bunu Sıddık Akbayır ve Cezmi Ersöz de söylüyorlar. ‘Can’dı Yücel’di Şarabiydi’ isimli kitaplarında, Can Yücel portresi çizmeye çalışıyorlar. Ama konu Can Yücel olunca prizmatik, birkaç boyutlu, yüzeyli, kenarlı bir portre olmak zorunda oluyor. Çalışıyorlar dememin sebebi o. 9 bölüme ayırdıkları kitaplarında olabildiğince eksiksiz Can Yücel’i anlatmaya çalışmışlar. Kendi anıları kadar, başka tanıklıklar, belgeler ve Can Yücel’in satırları ve anlattıklarını bir araya getirerek keyifle okunacak bir biyografi çıkarmışlar ortaya. Sırasıyla, hayatından sahneleri, poetikası, hayatındaki şairleri, dostları, dostlukları, mekânları, küfürleri, politik duruşuyla Can Yücel’e giriş kılavuzu sunuyorlar bize. Çünkü bütün kapılar Can Baba’nın kitaplarına açılıyor.

Haberin Devamı

Edebiyat / Eleştiri
Osmanlı Bilim Kurgusu:
Fennî Edebiyat
Seda Uyanık
İletişim Yayınları

Birkaç ay önce ‘Rüyada Terakki’ -ve Medeniyet-i İslamiyeyi Rüyet- kitabı ve yazarı Molla Davutzade Mustafa Nazım Erzurumî’nin bu sıradışı anlatıda yaptıklarından söz etmiştik. 19’uncu yüzyıl sonlarında bir Türk rüyasında geleceğe gider. Çok katlı köprülerle Adalar’a gidilebildiği, uçan araçların semalarda dolaştığı, mermer havuzlu binaların rengârenk çiçeklerle dolu bahçesinde dedesinin rehberliğinde dolaşan kahramanımız geleceğin İstanbul’unu ve Osmanlı devletini anlatıyordu. Metnin siyasi tarafı kadar, barındırdığı bilimkurgu unsurları ve ütopik arka planı, türün Türk edebiyatındaki ilk örnekleri arasına sokuyor onu. Yani ‘fennî edebiyat’a. Fennî edebiyatı, Osmanlı bilim kurgusu olarak tanımladığımız zaman her şey aydınlanıyor. Seda Uyanık da ‘Osmanlı Bilim Kurgusu: Fennî Edebiyat’ kitabında Rüyada Terakkî ve diğer bütün cumhuriyet öncesi kaleme alınmış bilim kurgu metinlerini irdeliyor. Ömrünün çoğu sürgünde geçmiş Refik Halid Karay’ın ‘Hülya Bu Ya’ adlı anlatısında, bilimkurgu öğelerle anlattığı sürgün durumunu, memleket özlemi ve Ankara’ya sitemini başka hiçbir incelemede tüm çıplaklığıyla göremezsiniz. Uyanık, ‘fennî edebiyat’ metinlerinin arkasında gizli bilime yönelişin, gelecek tasarılarının izini sürerken edebiyat tarihimizin ihmal edilmiş, hakkı yenmiş türü bilim kurgunun hakkını teslim ediyor. Kitapta incelenen metinleri de bulup, okumanın tam zamanı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!