Haftanın yenileri

Güncelleme Tarihi:

Haftanın yenileri
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 2012 00:00

Haberin Devamı

Roman

Sessiz Saatler
Gaelle Josse
Çev.: Yaşar Avunç
Sel Yayıncılık

17. yüzyıl Hollanda resminin önemli isimlerinden Emmanuel De Witte’in bilinen eserlerinden birisidir. İzleyiciye sırtı dönük bir kadın, geniş salonda klavsenin başına oturmuştur. Koridorun ucunda bir hizmetçi ortalığı temizlemektedir. Sol taraftaki koltukta evin beyefendisinin kılıcı ve ceketi durmaktadır. Pencereden giren ışık kadını aydınlatırken, perspektif ustası De Witte, odanın ve evin içinde görülebilecek her şeyi resmetmiştir. Peki ya görünmeyenler... Örneğin, kimdir o kadın? Neden sırtı dönük resmettirmiştir kendini? Neler yaşamıştır o resim yapılana kadar? Gaelle Josse bu resmin kurmaca öyküsünü anlatıyor bize. Magdalena Van Beyeren varlıklı bir tüccarın kızıdır ve babasının uygun gördüğü, aynı zamanda kendisinin de âşık olduğu Pieter ile evlidir. Hayali, babasının şirketine yardım edip başarılı bir iş kadını olmaktır. Ama bu imkansızdır, zira 17. yüzyıl Hollanda’sında onun görevi iyi bir anne ve eş olmaktır! Magdalena Van Beyeren’in sessiz iç dünyası hem bir kadının içinde kopan fırtınaları hem de 17. yüzyılın Avrupa ve Hollanda’sının panoramasını çiziyor. Gaelle Josse bir resmin romanını yazarken, resimde görünmeyen dünyayı olağanüstü anlatıyor.

Bilim

Haberin Devamı

Psikolojiye dair her şey

30 Saniyede Psikoloji
Ed.: Christian Jarrett
Çev.: Zeliha Babayiğit
Caretta Yayınları

Psikoloji Kitabı
Catherine Collin, Voula Grand, Nigel Benson, Merrin Lazyan, Joannah Ginsburg, Marcus Weeks
Çev.: Emel Lakşe
Alfa Yayınları

İzninizle önce beylik tanımlamayı yapmak gerek: Psikoloji davranışları ve zihinsel süreçleri inceleyen bilim dalıdır. Diğer bilimlere kıyasla geçmişi bir buçuk yüzyıl evveline dayanan psikoloji, mazisine kıyasla en fazla insanı ilgilendiren bilim dalıdır. En amiyane örnekle, sokaktaki insanın bile kolaylıkla dile getirdiği “piskolojim bozuldu arkadaş,” sözü bile ne kadar mühim bir konudan söz ettiğimizi gösterecektir aslında.
Eski yazıları hatırlayanlar bilirler ki, ‘5 Dakikada Beşiktaş,’, ‘On Adımda 20 Adım’ gibi adı olan kitaplara biraz mesafeli yaklaşırım. Aslında biraz öyle olması da gerekir. Fakat, daha önce bu köşede felsefe ve ekonomi kitaplarından da bahsettiğim ‘30 Saniyede’ serisi, kanaatimce özel ilgiyi hak edenlerden. Serinin devam kitabı 30 Saniyede Psikoloji, yine harikalar yaratıyor. Christian Jarrett editörlüğünde, psikolojiye dair her şey 30 saniylelik bir metodla ele alınıyor. Örneğin Psikanaliz: 30 saniylede Freud ve Psikanaliz’e dair her şeyi anlatıyor ana metan. Sağdaki derkenarda, ilgili teorilerin adı veriliyor. Teoriyle ilgili, kısacık, biyografiler de ihmal edilmiyor. Sol taraftaki derkenarda ise, metni 3 saniyeye daraltan veya 3 dakikaya genişleten ilave derkenarlar var. Bir nevi sınavlara hazırlanırken yazdığımız hatırlatıcı kopya şifreleri gibi... Jarrett ve ekibi Wundt ve içebakıştan başlayıp, Maslow’a, Jung’a, Rosenah’a, Zimbardo’ya kadar hiçbir şeyi ihmal etmeden, psikolojiye dair bilmemiz ve öğrenmemiz gereken her şeyi izah ediyorlar.
Hâlâ inadınız kırılmadıysa, psikolojinin ne olduğunu öğrenmek için 30 saniyenin yeterli olduğuna ikna olmadıysanız, hiç dert etmeyin. Yine alanının uzmanı bir ekip tarafından hazırlanmış, orijinali Dorling Kindersley tarafından yayınlanan, ‘Psikoloji Kitabı’ tam size göre. Bu sefer işin felsefî geçmişinden konuya giriyoruz. Descartes’tan Kerkegaard’dan devralınan mirasla başlıyor her şey. Sonra Davranışçılık’tan devam edip son sürat, psikoterapi, bilişsel psikoloji, sosyal psikoloji, gelişim psikolojisi, farklılıklar psikolojisine dair ne varsa anlatılıyor. Özel grafikler, önemli biyografiler ve alıntılar, zamandizinsel gelişim görselleri, terimler sözlüğü ve etkileyici görsel anlatım ise hediyesi. Bu kitaplar sayesinde “piskolojiniz” asla bozulmayacak, benden söylemesi...

Anlatı

Haberin Devamı

Proust’un Paltosu
Lorenza Foschini
Çev.: Eren Yücesan Cendey
Kırmızı Kedi Yayınları

Dünyaca ünlü birçok yazarın yaşarken alamet-i farikası olarak anılan  bir obje olsa da, bunların çok azı Marcel Proust’un paltosu kadar “özel”dir. Proust’un yaz kış üzerinden çıkarmadığı, hasta yatağında Kayıp Zamanın İzinde isimli başyapıtını kaleme alırken yorgan niyetine kullandığı, ahbaplarının veya onu görenlerin Proust’u anarken muhakkak bahsettikleri paltosu. Hikâye, ünlü yönetmen Visconti’nin Kayıp Zamanın İzinde’yi filme uyarlamak için kostümcüsü Piero Tosi’yi inceleme yapmak için Paris’e göndermesiyle başlıyor. Sonra zengin işadamı ve koleksiyoner Jacques Guerin’e bağlanıyor. Guerin, Proust’un doktor kardeşine ameliyat olduktan sonra kurduğu dostluk sayesinde büyük yazarın eşyalarını ve el yazısı notlarını görme fırsatına kavuşur. Daha sonra marazi bir şekilde Proust’a ait her şeyin peşine düşer. Ama mektuplar, el yazmaları, eşya derken Proust ailesinin de hikâyesi ortaya çıkacaktır. Nihayet, bir tesadüf eseri, koleksiyonunun en nadide parçasına, Proust’un Paltosu’na kavuşur. ‘Proust’un Paltosu’ isimli kitabında, Lorenza Foschini, artık ayrı bir kimliği olan bu paltonun Proust öldükten sonra yeniden ortaya çıkışının olağanüstü hikâyesini anlatıyor. Müthiş bir anlatı.

Sözlük

Haberin Devamı

Türk Dilince Dualar Beddualar Sözlüğü
Halil Ersoylu

Ötüken Neşriyat

Konu “dil” ile ilgili olunca, alanın en zor uğraşıdır sözlükler. Samanlıkta iğne arayıp, o iğne bulunduktan sonra da kuyu kazmaktır, sözlükçülük. Sonrası daha beter; birileri internete değil de, hazırlanan sözlüğe bakacak ki, kıymeti bilinsin. Sözlükler, sürekli yeni bir keşfe uygun bir tabiata sahiptir. Hele ki tematik bir çalışma ise, misket bombası gibidir. Daha önce Türkiye Türkçesinin Çağdaş Sorunları Üzerine İncelemeler ve Türk Argosu Üzerine İncelemeler gibi kıymetli iki kitaba imza atmış Halil Ersoylu, Türkçedeki dua ve bedduaları bir araya getiriyor sözlüğünde. Ersoylu, Önsöz’de dua ve beddua kavramlarını, Türk dilindeki (bilhassa İslâm etkisiyle yaşadığı) seyrini derinlemesine izah ediyor. İlk bölümü dualar, ikinci bölümü ise beddualar oluşturuyor. Kimi dua ve bedduaların sahip olduğu “şiirsel” özellik ise Türkçenin inceliklerini gözler önüne sermesi açısından önemli. Kitapta dikkat çeken en önemli taraf ise, bedduaların dualardan daha fazla olması. Her ne kadar ben bunu, bedduanın altında yatan “isyan” unsuruna yorsam da, bazen fazla zalim oluyoruz galiba! ‘Türk Dilince Dualar Beddualar Sözlüğü’ başucu sözlüklerinizden olacak!

Haberin Devamı

Tarih/Seyahatname

Reinhold Lubenau Seyahatnamesi
Reinhold Lubenau
Çev.: Türkis Noyan
Kitap Yayınevi

Reinhold Lubenau’nun seyahatnamesini daha okumaya başladığınız anda şunları söyleyeceksiniz. Biri ‘insanda şans olacak,’, diğeri ise ‘gerçekten çok istersen oluyormuş.’ Hemen izah edeyim. Reinhold Lubenau aslında döneminin başarılı eczacılarından. Fakat hayatta en çok ne istediği konusunda açıksözlülükle; ‘bütün yerküreyi karış karış gezmek’ olduğunu açıklıyor. Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu’nun elçilik heyetinde eczacı olarak görev alınca bütün Osmanlı topraklarını gezme imkanına kavuşuyor. 16’ncı yüzyılın sonlarından söz ediyoruz. Osmanlı İmparatorluğu’nun zirvedeyken yavaş yavaş sendelemeye başladığı yıllar. Avrupa’da hâlâ bir Türk korkusu varken, bir taraftan da kazanların kaynadığı günler... Reinhold Lubenau tam bu zamanlarda Tuna nehri üzerinde işleyen gemilerden başlattığı seyahatnamesini neredeyse Evliya Çelebi kadar geniş bir coğrafyayı anlatarak geri dönüşteki son durağı Venedik’te noktalıyor. Gördüğü önemli veya ilginç kişileri, mekânları, tanıklık ettiği sosyal ve siyasi olayların hepsini aktarıyor. Dahası bir bilim adamı olduğu için de tarih, coğrafya, zooloji, botanik gibi alanlara da yayılan gözlemleriyle harikalar yaratıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!