Güncelleme Tarihi:
Kitap Roman
Çikolatalı Krep ve Demleme Çay
Emi Varon Eskinazi
Goa Yayıncılık
Konuya baştan gireyim; Çikolatalı Krep ve Demleme Çay romanı, son haftaların en canlı romanlarından... Daha ilk sayfadan; ünlü şef Gordon Ramsey’nin amatör aşçılara neredeyse işkence ettiği, ama kazanana büyük ödül verdiği Hell’s Kitchen programına benzer bir restoran manzarası çıkıyor karşımıza. New York’ta, o masadan diğerine koşuşturan servis elemanları, herkese bağıran bir şefin ve çileden çıkaran istekleriyle bir dolu müşterinin olduğu bir restoran. Alışık olduğu bu yoğunluk anında rutin işlerini yapan Jennifer, adına gelen bir mektupla rutinini yitirir. Zira zarf değilse bile mazruf Türkiye’deki ismine yazılmıştır, Ceylan’a... Ceylan’la beraber Fransızca eğitim veren bir lisenin koridorlarına geçiş yapıyoruz. Bir süre sonra da en içteki öyküye Damla’nın öyküsüne... Emi Varon Eskinazi, farklı yazı karakterleriyle ayırdığı, ama aslında birbiriyle ilintili üç öyküyü/olayı tüm canlılığıyla ve büyük bir dil lezzetiyle aktarıyor romanında. Romandaki temel dinamik ‘aşk’. Çok sıradışı bir konu olmasa da, üzerinde durulması gereken nokta mektup ilerledikçe, Ceylan’ın lise yıllarına ve oradan Damla’nın öyküsüne geçişlerdeki ustalık. Okurun dikkatine teslim edilen ve üstesinden zor gelinebilecek bu sıçramalar ve her bölümdeki farkını hissettiren anlatım, kitabın en önemli artısı! Eğlenceli bir roman.
Futbol - Portre
Onun Gibisi Gelmedi
Cem Zamur
İletişim Yayınları
Şükürler olsun, tartışmalarla, tapelerle, mahkemelerle, skandallarla dolu bir ligi geride bıraktık! Futbolcuların deyimiyle, artık önümüzdeki maçlara bakma zamanı! Lakin şöyle bir geriye dönüp baktığımızda, mahkemeler kadar kimi futbolcular da gündem oluşturmadı değil! Bu sene -sanki memleketimizde ilk defa oluyormuş gibi- ırkçı söylemleriyle andık kimi futbolcuları, şike yapıp yapmamak için imamdan aldığı onaylarla tarihe geçti diğerleri... Daha önceki senelerde gece hayatlarıyla, manken sevgilileri ve olay transferleriyle konuşulan ‘milyonluk kramponlar’ birden kimlik değiştirmişlerdi. Oysa aynı formaları, daha onlar doğmadan önce, terletenleri bu memleket hâlâ ‘efsane’ diye anıyor. Metin Oktay, Lefter, Baba Hakkı, Fethi Heper ve nicelerinden söz ediyorum... Onun Gibisi Gelmedi (Memleket Futbolundan Portreler) her açıdan dört dörtlük futbolcular takımı gibi bir kitap. Cem Zamur’un kaleme aldığı portre yazıları veya yaşayan efsanelerle yaptığı söyleşilerden oluşuyor. Babalarımızın, dedelerimizin bir mitolojik hikâye anlatır gibi anlattığı isimler ve maçları yeniden karşımıza çıkıyor, her kelimesinde! Heykeli dikilecek adamların, okumuş yazmış forvetlerin, sahada hakemden daha geçerli otoritesi olan ‘beyefendiler’in, rakibine-oyuna-taraftara saygı duyanların geçit töreni bir kitap.
Tarih
İbn Battûta’nın Destansı Seyahati
David Waines
Çev.: Ebru Kılıç
Alfa Yayınları
Ortaçağ’ı nasıl bilirdiniz? Hemen bir sürü bildik ifadeyi, terimi sıralayıp “Karanlık” demeyin. Ortaçağ’ı aslında en iyi anlatacak ifadelerden birisi “hareket halinde” olacaktır. En başta o dönemin siyasi ve sosyal şartlarını Kavimler Göçü belirlemişti. Sonrasında da büyük savaşlar, hac yolculukları, ticaret faaliyetleri, maceraperestler bu hareketin sürekliliğini sağlamıştır. Hal böyle olunca yüzlerce yıl sonrasına kalan, gerçek mi hayal mi hâlâ tartışılan destansı seyahat metinleri o yüzyıllarda kaleme alınmıştır. Bu hareket halinin bir sonucu olarak. Akla gelen ilk isim Marco Polo ise ikincisi elbette İbn Battûta’dır! Tarihçi David Waines, ‘İbn Battûta’nın Destansı Seyahati’ isimli kitabında, ünlü seyyahın seyahatnâmesini ve seyahatini yeniden değerlendiriyor. Öncelikle dünyadaki diğer seyahatnameler arasındaki yerini belirledikten sonra, bu büyük seyahatnamenin önemli noktalarını aktarıyor. Öyle özetlemekten söz etmiyorum. İbn Battûta’nın seyahatnamesindeki gündelik yaşamın ilgi çekici yanlarını aktarıyor. Cinsel yaşayışlar, birtakım tuhaf âdetler, kutsal yerler ve oradaki insanlar, köleler, cariyeler, kadınlar... İbn Battûta’nın seyahatnâmesinin en yaşayan bölümlerini ele alıyor Waines. Meşhur seyahatnâmeyi bir de bu kitaptan sonra okuyun, daha iyi anlayacaksınız!
Çizgi roman
Corto - Gençlik Yılları / Corto - Tuzlu Denize Balad
Hugo Pratt
Çev.: Alev Er
NTV Yayınları
Geçen senelerde yayınladıkları dünya klasiklerinin çizgi roman uyarlamalarıyla ülkenin yayın sektöründe bir furya yaratan NTV Yayınları, bu kez çizgi romanların ‘şahı’ ile çıtayı yükseltiyor! Kimse kusuruma bakmasın, mesele efsanevi Corto Maltese olunca, tarafsız olamıyor insan. Onun gibi sigara tüttürmeye özenmeyen tiryakiler belki tarafsız olabilirler. Ama onlar da, bu sıradışı maceraların kaptanının zekâsına, espri anlayışına, tavırlarına, umursamazlığına hayrandırlar mutlaka! İki ciltlik takım halinde yayınlanan Corto serilerinin ilki Gençlik Yılları’nda efsaneyle tanışıyoruz. Rusya, Japonya, Ameraki, Çin arasında cereyan eden savaşta savaş muhabirliği yapan Jack London’ı karmaşa diyarından götürecek geminin kaptanıdır Corto! Bütün maceranın sonunda karşımıza çıksa da, bir çıkar pir çıkar Corto! “Akıllı adamdır” ne de olsa. İkinci macera, Corto hayranlarının ezbere bildiği, Tuzlu Denize Balad’da ise karizmatik kaptanımız bir fırtına sonrası, ezeli dostu ve ebedi rakibi Rasputin tarafından kurtarılır. Ancak, sahtekâr Rasputin’in fırtına sonrası kurtardığı tek kişi Corto değildir ve hepsinden bir çıkarı vardır! Corto dahil... NTV Yayınları’nın renkli ve özel boyda yayınladığı versiyonların, bir Corto ve Pratt hayranı olarak bence tek eksiği, girişte bir Hugo Pratt ve Corto Maltese incelemesi. Ama arayan bulur!
Yazılar - Deneme
Resme Başlarken
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Türk plastik sanatlarının ve Türk edebiyatının büyük, öncü, ekol isimlerindendir Bedri Rahmi. Şairlerle, ressamlarla yoldaştır! Yapıtlarıyla olduğu kadar varlığıyla da önemli etkileri vardır hem kendi kuşağı için hem kendinden sonraki nesiller için. Hocalığı da öğrencilerinden menkuldür zaten! Resme Başlarken kitabı, ustanın sanat yazıları toplamından oluşuyor. Ağırlıklı olarak Cumhuriyet Gazetesi’nde yazdığı yazılarda Eyüboğlu, kendi sanat anlayışından geleneksel el sanatlarına, sergilerden resim eleştirilerine kadar geniş bir yelpazede Türk resminin, geleneksel sanatların plastik sanatlardaki öneminin turnusolunu ortaya koyuyor. Dönemin tartışmalarını da göreceğiniz yazılarda Bedri Rahmi sadece sanat yazıları kaleme almamış, bir dönemin sanat anlayışına, Türk plastik sanatlarının bugüne gelene kadar geçirdiği evrelerden en önemli dönemlerine de ışık tutmuş aslında. Üsletik hiçbirisi kuru, kuramsal, soğuk yazılar değil. Şiirsel bir dille, usta işi edebiyatla kol kola dolaşan yazılar. Mesela, 1936 tarihli yazısının sonu çok şey anlatıyor: “Ben hayatını bu iki resme borçlu olan delikanlıyı tanırım. O sanat yapmıyordu. Fakat sanata sanatkârdan çok inanıyor, onu sanatkârdan çok seviyor ve sevdirmesini biliyordu. O başı göklere değen sanatkârı yere indiriyor. Ayak altına düşmüşleri layık oldukları yere çıkarıyordu.”
İnceleme - Araştırma
Hitit Hukuku - Belleklerdeki “Kayıp”
Erdal Doğan
Fam Yayınları
Bilin bakalım hangi devletin adalet sistemi; “halkın zenginliğe, bulunduğu ülkeye, statüye bakılmaksızın ‘eşit’, dürüst ve makul sürede hak arama özgürlüğüne; ulaşmasını sağlayacak zemini sunmaktaydı”? Devam edip: “Basit bir davayı zorlaştırmayınız. Zor bir davayı da basit göstermeyiniz. Doğru olanı yapınız,” maddesini de ekleyelim... Doğru cevabı verenlerin, bir elin parmaklarını geçmeyeceği bu sorunun yanıtı: Hitit Devleti. Bu topraklarda ilk siyasi birliği kuran, dört bin yıl öncesinin süper gücü Hitit Devleti’nin kanunlarındaki örnek bir iki madde, bugünden bakınca bize bir hayal gibi geliyor değil mi? Erdal Doğan’ın büyük titizlikle hazırladığı Hitit Hukuku kitabı bizi sadece hukuk konusunda değil, birçok açıdan düşünmeye sevk edecek. Bugün kanıksadığımız hukuk kurallarının, düzenin hangi aşamalardan geçtiğini, hangi ihtiyaçlar dolayısıyla şekillendiğini de ortaya çıkarıyor Hitit Hukuku. Erdal Doğan kitabında Hitit Devleti’nin kısaca tarihini, inanç anlayışını, ekonomik ve sosyal yaşantısını anlattıktan sonra tüm yönleriyle Hitit Hukuku’nu anlatıyor. Mahkemelerden vasiyetnamelere, köle haklarından ticaret yasalarına, suç-suçlu kavramlarından ve bu kavramların geçirdiği değişimlerden düzenlenen antlaşmalara kadar bütün kanunlar yer alıyor. Hititler dört bin yıl öncesinden bugüne ışık tutuyor!