Güncelleme Tarihi:
Öykü
Bir Kara Kedi İçin Blues
Boris Vian
Çev.: Anıl Karol
Marjinal Kitap
Dünya edebiyatının ayrıksı imzalarındandır Boris Vian. Çağdaş bir Baudelaire misâli; şiirleri de, romanları da, öyküleri de birer elem çiçeğidir. Daha çocuk yaşta ortaya çıkan kalp sorunu, bütün bir ömrünü ‘cehennemde bir mevsim’e döndürmüştür. Yazdıklarında da bu cehennem mevsiminin yakıcılığı vardır. Bir Kara Kedi İçin Blues’da olduğu gibi. On öyküden oluşuyor kitap, on keskin bıçaktan demek daha doğru olur belki de... Daha ilk öyküde boşluğumuza indiriyor yumruğunu. Ayağı mayında bir asker, çeksem mi çekmesem mi diye düşünürken cephe savaşının son günlerini anlatıyor, üzerine insan parçaları yağarken! Sonrasında neyin gerçek, neyin hayal olduğunu unuttuğumuz metinler çıkıyor karşımıza, korkunç gerçeküstücülüğüyle. Mezar taşı yontan öğrencilerle tanıştırıyor bizi, bir horoz yüzünden lağıma düşen kara kediyi kurtarmaya çalışıyoruz sonra. Yanında çalışanları aç bırakan zalim patronlara isyan ediyoruz, en az kahramanı kadar intikam ateşi yanıyor içimizde... Akıl hastanesinden çıktığı gün, kendini köprüden aşağı attığı sanılan Andre’nin ölümüne bütün ömrü boyunca yanında duran Binbaşı’nın sebep olduğunu bir tek biz biliyoruz en sonunda. Sevgi ve nefret dolu, asabı bozuk öyküler toplamı, ‘Bir Kara Kedi İçin Blues’. Boris Vian’ın kanla yazdığı öyküleri kusursuz bir hayal dünyasına çağırıyor bizi...
Anlatı - Anı
Hayalperestler
Patti Smith
Çev.: Emre Ülgen Dal
Domingo Kitap
Birbirinden iyi albümleri kadar, geçen senelerde yayımlanan ‘Çoluk Çocuk’ isimli romanıyla, bizi, bir kere daha kendine hayran bırakmıştı Patti Smith. Yoldaşı Mapplethorpe ile yaşadığı New York günlerine ve özgürlüğe güzellemeydi ‘Çoluk Çocuk’. Hayalperestler ile yeniden köklerine, taşra hayatına ve aile bağlarına dönüyor. Her ne kadar bunların birer peri masalı olmadığını, hepsinin gerçek anılar derlemesi olduğunu söylese de değme peri mesalına taş çıkaracak bir anlatı. Aynı zamanda Patti Smith’in yazarlık serüveninin de yol haritası. Kimdir Hayalperestler? Patti Smith, kelime oyunu yaparak ‘çoban’larla hayalperestleri bir tutuyor. Aynı zamanda yazarların da birer hayalperest olmasından ilham alarak, kelimelerin çobanları olduklarını söylüyor. Tüm bunlara bakarak gözü yaşlı bir kız çocuğunun seslendiğini sanmayın sakın. Hattâ ‘Çoluk Çocuk’taki hüzünlü sesten bile uzak, afacan bir oğlan çocuğu gibi anlatıyor her şeyi. Cebindeki misketleri bizimle paylaşıyor her bölümde. Karşılıksız sevdiği o kadar ortada ki, sizi sevdiği anda bütün misketlerini size vermeye hazır Patti Smith. Herkes ayrı bir şey söyleyebilir bu kitap için, neticede sizin zengin hayal dünyanıza kalmış. Ama kesin olan bir şey var ki, Peter Pan’ın ‘Neverland’ına gitmek için kılavuz bir kitap bu.
Aforizma
Bağımlılık Yapan Sözler
Avedis Aktenoğlu
Gita Yayınları
Çok yaşasın sosyal medya! Ki zaten etki alanını daha da genişleterek yaşayacak da... Bunları neden söylüyorum? Avedis Aktenoğlu’nun esprili ve modern sözler diyerek tanımladığı, ‘Bağımlılık Yapan Sözler’ kitabı dolayısıyla... Alıştığımız özdeyiş derlemelerinden ve aforizma kitaplarından biraz farklı aslında... Aktenoğlu bu vakte kadar duyduğu, tanık olduğu olaylara, gördüğü şeylere ve okuduklarına kafa yorarak yer yer esprili, yer yer esprili görünse de gayet ciddi ve her şekilde bugünlere dair sözler söylemiş. Bunlar ister twitter’da paylaşabileceğiniz, ister kendinize düstur edinebileceğiniz sözler. Aktenoğlu, kendisi de bizzat söylüyor, bunları sağda solda, sosyal medyada sınırsızca paylaşmanızda herhangi bir engel yok diye... Öyle yüzlerce yıl öncesinden söylenmiş sözler olmadığı için kısa vadede bugünleri yanıtladığını söyleyebiliriz. Uzun vadesini ise zaman gösterir. Bazen birilerinden duyarız, “dedemin sözü”, “amcamın da hep söylediği gibi”, diye. Daha önceden tanıdık gelebilen, az çok sizin de düşündüğünüz belki de bu sözü söylediğiniz bir torununuz veya yeğeniniz olmadığı için kayıtlara geçmeyen sözleri, Avedis Aktenoğlu kendisi geçirmiş kayda. Kendi esprili, çağdaş özdeyişlerini bir araya getirmiş. Uzun lafın kısası birinci elden bol retweet garantili sözler toplamı...
Genel Kültür
Türkiye’nin Mantarları
Jilber Barutçiyan
Oğlak Yayınları
1846’da İrlanda limanlarından Amerika’ya yüz binlerce insanın göç ettiğini ve bu ani göçün sebebinin mantar olduğunu biliyor muydunuz? Daha doğrusu ‘Phytophtora infentans’ adlı küçücük bir mantarın, ülkedeki bütün patates türünü yok etmesi olduğunu? Muhtemelen bilmiyordunuz... Şimdiye kadar Türkiye’nin balıklarını, peynirlerini, çiçeklerini anlatan birbirinden ilginç kitap, belgesel gördük. Ama en ilgi çekicisinden söz edeceğiz bu kez. Bu vakte kadar belli mevsimlerde mantar zehirlenmeleri haricinde, konuya değin bir yayına ne yazık ki rastlayamazdık! Türkiye’nin Mantarları, üzerine çalışılacak en ilginç konulardan olduğu kadar olağanüstü bir genişliğe de sahipmiş. Bunu Jilber Barutçiyan’ın kitabı sayesinde öğrendim. Tahmin edeceğiniz üzere, önce birtakım uyarılarla başlıyor kitaba Barutçiyan; tek tek zehirlileri nasıl ayırt edebileceğimizi aktarıyor. Sonra Mikoloji’den, yani mantarları inceleyen bilim dalından söz edip, mantarlara dair genelden özele bilgiler veriyor. Toplanma şekillerini de aktardıktan sonra familya familya hangi mantarın nerede bulunacağını ve yemekte nasıl kullanılacağını detaylarıyla aktarıyor. Kitaptan faydalanıp, Magic Mushroom arayacak olanlara şimdiden söyleyeyim; boşa hayal kurmayın, Jilber Barutçiyan o sularda çok dolaşmıyor, ama bir umman sunuyor önümüze...
Güncel
İyi Uykular Sayın Seyirciler
Uğur Dündar
Bilgi Yayınevi
Uğur Dündar adı, basında her zaman, tarafsızlık, iyi gazetecilik, başarı gibi sözlerle anılır. Ortaya çıkardıkları dosyalar, korkusuzca üzerine gittiği davalar sadece basın tarihinin değil, yakın tarihimizin önemli hadiseleridir. Bunların haricinde yanında yetişen onlarca isimle bir okul gibidir Uğur Dündar. Uzun yıllar TRT’de görev yaptıktan sonra geçtiği Doğan Grubu’nda da mesleğini başarıyla gerçekleştirmiştir. Profesör Celal Şengör’ün konuk olduğu son Arena programında, canlı yayında son vedasını etmişti izleyicilerine Dündar. Çünkü kimileri gibi sessiz sakin “iyi uykular sayın seyirciler” demeyi yedirememiştir meslek onuruna! O günlerden kısa süre önce yayınlanan İşte Hayatım isimli kitabına girmeyen olayları paylaşıyor bu kez bizimle Dündar! Baştan söyleyeyim, uzun yıllar çalıştığı gruptan ayrıldıktan sonra eteğindeki taşları dökmek için kaleme alınmış bir kitap değil bu. Yer yer sitem ediyor belki, ama her zaman herkesin hakkını teslim ediyor Dündar. Bu kitabında, bilhassa son zamanlarda kendine yöneltilen asılsız iddiaların ve suçlamaların cevaplarını veriyor açık sözlülükle. Cem Uzan dönemini, 28 Şubat günlerini, verdiği kavgaları, üzerine gittiği dosyaları ve çalışma hayatındaki diğer olayları tek tek aktarıyor. Dündar’a bir kere daha hayran kalacağınız bir kitap.
Roman
Düzülke
Edwin Abbot Abbot Çev.: Hasan Fehmi Nemli
Helikopter Yayınları
Aslında çok boyutlu bir macera ‘Düzülke’. Kahramanı bir kare. Diğer kahramanlarının ise, kast sistemine göre dar tabanlı ikizkenar üçgenler, doğrular, noktalar, mevkii yükseldikçe köşe ve kenar sayısı artan, en sonunda çember (rahip) makamına ulaşan bireylerden, daha doğrusu ‘şeyler’den oluşan bir evren. Birgün bu yüksekliği olmayan iki boyutlu gezegen üçüncü boyutu öğrenmek zorunda kalır ve her şey bundan sonra başlar. Çünkü iki boyutlu olan ve huzur içinde günlerini geçiren bu dünyaya, dışarıdan bir küre yaklaşmaktadır! Üçüncü boyutu algılayamayan bireylerden oluşan Düzülke sakinleri haliyle bu durumu tam anlamıyla kavrayamamaktadırlar... Aslında rahip, dilbilimci, eğitimci, Shakespeare uzmanı ve teolog olan Edwin A. Abbot, üç boyutlu dünyamızın insanlarına, döndüncü boyutu anlatabilmek için ‘Düzülke’ isimli bu garip, matematiksel temellere dayanan nisbeten bilimkurgusunu kaleme almış. Tabii tek derdi sadece bu dördüncü boyutu anlatmak değil. Victorien dönemin İngiltere’sinde kadına karşı uygulanan ikinci sınıf vatandaş muamelesini de eleştiriyor Abbot. ASlında sadece o dönemi değil bugünün birçok ülkesini de yeriyor! Bilimsel ve toplumsal birtakım eleştiriler ve yorumlar getiren Düzülke’si Hasan Fehmi Nemli’nin usta işi çevirisiyle ve yeni baskısıyla Türkçede.