Haftanın albümleri

KAFABİNDÜNYA
OBİ
Peyote Müzik / EMI

Kafasına eseni yapma özgürlüğüne sahip olmanın ne demek olduğunu zorlu piyasa koşullarına sahip müzik sektörü içerisinde olan, ticari kaygılara sahip her müzisyen iyi bilir. Bu özgürlük için, bağımsız olmak gerekir. Bağımsız olmak demekse, popüler anlamda belli bir seviyede kalabilme cesareti ve bu seviyeden tatmin olabilme psikolojisi gerektirir. Yani, her babayiğidin harcı değildir. İstanbul’un bağımsız seslerinin ve aslında Türkiye’nin genel olarak indie hareketinin merkez kalesi konumundaki Peyote uzun süredir sadece bir bar ya da konser mekânı değil, aynı zamanda bir müzik firması. Yukarıda bahsettiğim özgürlüğün tadını sevenlere sunuyor imkânlarını. Biz de uzaktan uzaktan takdir ediyoruz o kendi hâlindeki akımı. Sırada Türkiye’nin ilk post-rock gruplarından Kafabindünya’nın ilk albümü var işte. ‘Obi’ 11 şarkılık enstrümantal bir albüm. Kalbe hançer etkisinde dokunaklı melodiler, hipnotik davul ritimleri ve sanki umutsuzluk hissi taşıyan bir ses kuşağıyla dikkat çekiyor bu şarkılar. Explosions in the Sky, Sigur Ros, Mogwai ve God Is an Astronaut sevenler... Kafabindünya’nın ‘Obi’si tam sizlik, haberiniz ola... Keşke her ilk albüm ‘Obi’ kadar tarzına hâkim, oturaklı ve kendinden emin şarkılar içerse...

ÇEŞİTLİ SANATÇILAR
MUPPETS
Walt Disney Records / EMI

James Bobin’in yönettiği ve Jason Segel, Amy Adams, Chris Cooper ve Rashida Jones’un rol aldığı animasyon film ‘Muppets’ hazır hâlâ ülkemizde gösterimdeyken soundtrack albümünü sizlere tanıtmakta gecikmeyeyim dedim. Ve artık masamın üzerinde birike birike gözümü korkutan birer canlı organizmaya dönüştükleri için çekmecelere kapattığım CD’ler arasından arayıp da buldum albümü. Her ne kadar film genel kanı itibarıyla pek beğenilmemiş olsa da, hem 12 yıl sonra gelen ilk Muppets tiyatral eseri olması hem de içerisinde güzel sürprizler barındırmasıyla (bkz. Dave Grohl’un olduğu sahne) dikkat çekiyordu. Disney imzalı üçüncü Muppets filmi sonrasında hemen piyasaya sürülen bu soundtrack albüm için ise öncelikle şunu söyleyeyim; filmi izlemeyenler için pek bir şey ifade etmeyecek bir içeriğe sahip değil. Birbirinden yetenekli altı müzisyenden oluşan The Muppets Orkestrası’nın seslendirdiği şarkılar havaların ısınmaya başladığı şu günlerde içinizdeki yaz özlemini depreştirecek. Zira bu şarkıların hemen hepsinden güneş fırlıyor resmen. Filmden diyalogların şarkı aralarını süslediği albümdeki cover’lar arasında Nirvana’dan seçilen ‘Smells Like Teen Spirit’in öne çıktığını söylememe gerek yoktur herhalde?

YANN TIERSEN
SKYLINE
Mute / EMI

Bu sayfayı okuyanlar arasında Yann Tiersen’i tanımayanlar olması ihtimaline karşı elimde süper bir silah olduğunu, bu sayfayı okuyanlar arasında Yann Tiersen’i tanıyanlar çok iyi biliyorlardır eminim. O hâlde fazla satır kaybetmeden patlatayım; kendisi bir zamanlar kimsenin dilinden düşüremediği ‘Amélie’ filmi soundtrack albümünün yaratıcısı. Sadece bu sebepten dolayı bile ülkemizdeki konserleri her seferinde yeterli bir doluluk oranına ulaşmıştır Fransız sanatçının. Ben kendisinin müzik tarzı için ‘minimal’ tanımını uygun görüyorum. Yani ‘less is more’ (‘az daha çoktur’) anlayışının notalar ve melodiler arasındaki bağı söz konusu olduğunda Yann Tiersen’in albümleri bize yardımcı olabilir. Kariyeri kendi stüdyo albümleri ve başkalarıyla imza attığı albümler (+soundtrack’ler) arasında ikiye bölünebilecek durumdaki sanatçının sound’unda her zaman belirgin bir ayırt edilebilirlik hissedilir. Gitar, synthesizer ve viyolinin yanı sıra akordeon veya melodika gibi günümüz müziğinde karşımıza sık çıkmayan enstrümanları da kullanarak avant-garde bir sound yaratır. Kariyerinin yedinci stüdyo albümü olma özelliğine sahip ‘Skyline’ da ise post-rock’ın son 5 yıldaki evrimine ayak uyduran bir çizgi tutturmuş, iyi de olmuş.

ENBE
COLLECTION
DMC

Son birkaç haftadır yerli albüm listelerinin genellikle ilk 5’inde karşımıza çıkan bu albüm ülkemizin en popüler orkestralarından Enbe’nin 3 CD’lik bir koleksiyon ürünü. Tam arşivlik bir çalışma. Yani çok satması normal, çünkü hak ediyor. Tabii 4 CD için tasarlanmış bir kutu içinden 3 CD çıkması kafaları karıştırıyor ama olsun, içerik takdire şayan. Bugüne kadar Barry White, Richard Clayderman, Christian Adam, Goran Bregoviç, Pavarotti, Domingo, Monica Molina ve Grammy ödüllü Gloria Gaynor ile konserler veren; opera aryalarından Napolitan hafif müziğe, özel solistlerin eşliğinde yorumladıkları Fransız şanson ve valslerden Latin müziklere, Arjantin tangolarından caz ve country eserlere, ünlü müzikallerden yabancı ve Türkçe pop müziğine uzanan geniş repertuvarıyla dinleyicilerini keyifli bir müzik yolculuğuna çıkaran Enbe Orkestrası, Behzat Gerçeker önderliğinde sıkı bir toplamaya imza atmış. 3 CD boyunca birlikte şarkı söyledikleri bazı isimleri saymam, albümün muhteviyatını kavramak adına yeterli olur diye düşünüyorum: Tarkan, Mustafa Ceceli, Ajda Pekkan, Ziynet Sali, Jose Feliciano, Aslı Güngör, Ferhat Göçer ve Sultana. Toplam 31 şarkılık bu toplama, piyasanın son dönemdeki başarılı yerli ürünlerinden.

ÇEŞİTLİ SANATÇILAR
2012 GRAMMY NOMINEES
Grammy Recordings / Universal Republic / Avrupa Müzik

Bu yılın Grammy yıldızları tek bir albümde!

Sadece dinlemekle yetinmeyip müziği merak eden ve araştıranların önem verdiği bir konudur ödüller. Bu konunun dünyada en çok tartışılan ama yine de her şeye rağmen en prestijlisi olma konumunu yitirmeyen tek markası ise Grammy’dir. 1959’dan beri Amerika’da her yıl düzenli olarak organize edilen görkemli tören geceleriyle dağıtılan bu ödül için ‘müzik dünyasının Oscar’ı’ yakıştırmaları yapılır. Ve tıpkı Oscar Ödülleri sürecinde olduğu gibi önce aday adayları gündemi meşgul eder (bkz. Türkiye’de birkaç yılda bir çıkan ‘Bizden şu grup Grammy’e aday oldu!’ haberinden sonra açıklanan listede bizden kimsenin yer almaması). Ardından adaylar açıklandığında muhabbetlerin odağı bir müddet oraya çekilir ve en nihayetinde ödüller dağıtıldığında da klasik ‘kim kazandı, aslında kimin hakkıydı?’ muhabbeti alır yürür. Şahsen ben de her sene birçok adaylığı tartışma konusu yapar, birçok adayın yer aldığı kategorinin yanlış olduğunu savunur ve kazananların en az birkaç tanesine muhalefet ederi. Ama yine de bir şekilde her sene Grammy mevzusu içimde ufak da olsa başka hiçbir ödülün yaratamadığı kadar heyecan yaratır. Temelde müziğin yarıştırılması fikri hoş değil tabii ki ama Grammy’de durum biraz da ‘iyi müziğin kutsanması ritüeli’ şeklinde geçtiği için sesimi çok yükseltmiyorum.
Gelelim Grammy albümlerine... Bunlar da her yıl ödül törenini takip eden aya yetiştirilmeye çalışılan ve muhteviyatı sebebiyle doğal olarak yılın en iyi toplama albümlerinden biri hâline gelen işlerdir. Bu seneki de aynen öyle... ‘Yılın kaydı’, ‘yılın albümü’, ‘yılın en iyi yeni sanatçısı’, ‘yılın en iyi pop ikili ya da grup performansı’ ve son olarak da ‘yılın en iyi country albümü’ kategorilerindeki adayların birer şarkısıyla oluşan bu albümü baştan sona sadece bir kere dinleyen biri bile, birkaç gün boyunca mutlu yaşar. O derece!.. Kimler yok ki bu seneki içerikte... CD sırasına göre gidersek Adele, Bruno Mars, Katy Perry, Maroon 5 (tabii ki o tahmin ettiğiniz şarkıyla), Nicki Minaj, Rihanna & Drake, Lady Gaga, Skrillex, Coldplay, Foo Fighters... Bitmedi! Bon Iver’dan Lady Antebellum’a, Taylor Swift’ten The Black Keys’e.. Hatta Tony Bennett & Amy Winehouse düetine kadar CD’de de yok yok adeta. Eh, dediğim gibi, dünyanın en büyük müzik ödülüne aday olan şarkılar söz konusu. Kısacası bu CD’yi alan, 2011’de tüm gezegene hükmetmiş en iyi şarkılardan 22 tanesini duymayı garantiliyor.