Haftanın 3 günü boks yapıyor

Tiyatro ve dizi oyunculuğunu birlikte yürütüyor. Bunu çoğumuz biliyoruz. Boş zamanlarında gitar çalıyor. Bundan, büyük ihtimal yakın çevresinin ve kendisini sıkı takip eden hayranlarının haberi vardır. Evde durmayı pek sevmiyor. Bunu, ağaçların gölgesinde bol buzlu ve naneli limonatalar eşliğinde yaptığımız sohbet sırasında söylüyor.

O gün Hakan Kurtaş hakkında daha pek çok şey öğrendim. “Bir Çocuk Sevdim” dizisinin Sinan’ıyla buluşur buluşmaz sorulara geçiyorum.

Bir oyuncuyu en çok ne motive eder? “Beni motive eden, bir şeylerin tükenmemesi. Oyunculuğun sonsuz bir alan olması. Her gün, hepsi farklı karakterlerde binlerce insan doğuyor. Her biri oynanmaya değer.”

Peki rekabet meselesi? “Ben kimseyle rekabet içinde veya böyle bir yarış içinde değilim. Bu işin ‘bir başkasından daha iyi oynayayım’ veya ‘insanlar beni daha çok sevsin’ duygusuyla yapılabileceğine inanmıyorum. Sadece oynadığım karakteri ve anlatmak istediğim hikayeyi düşünüp bunu en doğal ve samimi ya da en özgün şekilde aktarmayı önemsiyorum.”

Canlandırdığı her karakteri iyi oynayabilmek için sevmek zorunda mı? “Herhalde seri katili sevmezsiniz ancak onu da anlamaya çalışmalısınız. ışin tuhafı, oynarken -işin şeytani tarafı da bu aslında- ister istemez o seri katili de seviyorsunuz.”

KENDİMİ İZLEMEKTEN ÇOK ZEVK ALMIYORUM

Kendini televizyonda izliyor mu yoksa “Kendimi izleyemiyorum” diyenlerden mi? “Kendimi izleyemiyorum diyenlerden değilim. Ama kendimi büyük haz alarak, defalarca izlediğim de söylenemez. ızlerim ama bundan çok zevk almam.”

Tiyatro veya dizide canlandırdığı karakteri düşünmediği her anını, kendisine ait boş zamanlar olarak tanımlıyor. Ama o tür anlarda bile şöyle boş oturup dinlenmek gibi bir derdi yokmuş: Yazıyor... Düz yazı, hikayeler; hatta geçmişte bir tiyatro oyunu bile yazmış. şimdilik tümü deneme aşamasında.
Hep dendiği gibi, o da çocukken oyuncu olmayı mı hayal etti? Hakikaten aklına gelen başka bir meslek yok muydu? “Babam doktordu; doktor olmayacaktım, onu biliyordum. Yazısı çok kötüydü!” Küçükken ileride ne yapmak istediğini uzun uzadıya düşünmediğini anlatıyor. Ancak oyunculuk çok erken yaşta aklına düşmüş. Daha sonra bu kararının çok doğal karşılandığını sanmayın. Ama bunu ne kadar çok istediğini anladıklarında ailesi de kararına saygı duymuş. “şimdi tabii ki çok mutlular” diyor.

KLışELERE HİÇ TAHAMMÜLÜM YOK

Sıra sevdiği, oyunculuğunu beğendiği isimlere gelince başlıyor sıralamaya: Johnny Depp, Heath Ledger, James Franco, Colin Farrell... Peki onlardan bir şeyler kapmaya çalışıyor mu? “Zaten hep o gözle bakıyorum. Hepsi o kadar iyi ki, her birini ‘iyi ki onlarla aynı mesleği yapmaya çalışıyorum’ duygusuyla izliyorum.”
Geçen yıl ilk defa bir sinema filminde de rol aldı, adı “Vücut”... Sinemanın tadını alan tabii ki devamının da gelmesini istiyor.
Kendisine verilen her rolün hakkını vermeyi çok umursuyor. Mesela Balat’ta hayata tutunmaya çalışan bir çocuğu canlandırıyor ve kötü ya da samimi olmadan oynuyorsa, o çocuğa haksızlık ettiğini düşünüyormuş. ınandığı hikayelerde rol almayı istiyor. Ve hemen açıklıyor: “Klişelere tahammülüm yok. Dram ya da komedi, klişe hikaye ve klişe roller beni heyecanlandırmıyor. Tabii ki onlar da yapılmalı, onların da izleyicisi var. Ama beni daha özgün, farklı karakterler mutlu ediyor.”

HAFTANIN ÜÇ GÜNÜ BOKS YAPIYOR

Öyle görünüyor ki son zamanların gözde sporu boks. Ve kesin ona başlayan oyuncular sayesinde daha da popüler olacak. Hakan Kurtaş da, henüz provaları devam eden yeni bir oyun için son sekiz aydır haftanın üç günü boks yapıyormuş. Sonuç? Boksa yatkın olduğu ortaya çıkmış.
 

KADININ ÖZGÜR VE  DEğışıME AÇIK OLMASI GEREK

Mutluluğu nasıl tarif ediyor?
- Pek çok insanın kendi istediğini yapamadığı bir dünyada, istediğini yapabilmek.
 
Nerede yaşamak isterdi?
- İstanbul’da yaşamaktan memnunum ancak Barcelona da insanları, mimarisi, havası ve müziğiyle benim için bir seçenek olabilirdi.

Bir kadında en çok dikkat ettiği şey?
- Özgür ve değişime açık olması.

Favori sinema filmi kahramanı?
- Fight Club’ta Brad Pitt’in canlandırdığı Tyler Duden.

En büyük başarısı?
- Çok erken yaşta kendi istediği mesleğin peşinden gitmek.

En çok kullandığı kelime?
- Hani.

Doğaüstü bir gücü olsa ne yapmak isterdi?
- Uçmak.