Hafta sonu babası olmak kural koymamak değildir

Güncelleme Tarihi:

Hafta sonu babası olmak kural koymamak değildir
Oluşturulma Tarihi: Kasım 29, 2005 00:00

Boşanmış babalar için genellikle, ‘Hafta sonu babası’ gibi terimler kullanılmaktadır. Bu tip babalar kendilerine kalan sınırlı zamanı kuralsız ve eğlenceye yönelik geçirmeyi tercih edebilirler. Bu ilk bakışta konfor gibi gözükse de aslında baba-çocuk ilişkisini kısırlaştırır.

Ayrılmış ebeveynlerde, çocuğun hafta sonunu geçirdiği ebeveyn (tüm dünyada genelde baba) ile haftanın kalan kısmını geçirdiği ebeveyni bekleyen zorluklar birbirinden farklıdır. Ancak, her iki tarafın ve çocuğun bir adaptasyon sürecine ihtiyacı olduğu muhakkaktır. Çocuğun alıştığı düzenden kopması bir takım duygusal ve adaptif sorunları da beraberinde getirebilir.

Bu geçiş dönemiyle ilgili olumsuz etkiler, olumlu anne-baba tutumları sayesinde, çocuğun tüm hayatını etkileyen bir sorun yumağı haline gelmeden en aza indirilebilir.

Bu dönemde çocuk tarafından deneyimlenecek sorular şunlardır:

- Stabilizasyonu kaybetmeyle birlikte temel güven duygusunun sarsılması (Birbirlerini bıraktıklarına göre beni de bırakırlar mı?)

- Ebeveynlere ve kendine öfke

- Boşanmayla ilgili kendini suçlama (Benim yüzümden mi oldu?)
/images/100/0x0/55eb6508f018fbb8f8be5566


- Utanma (Arkadaşlarıma ne söyleyeceğim?)

KRİZLERDEN KAÇMAYIN

Çocuk; anne-babasının ortak dilini ve yaptırım gücünü hissedemediğinde ebeveynlerin gücü bölünmektedir.Bunun sonucunda çocuğun da güç kaybetmesi veya tersine boşluktan faydalanarak tüm gücü ele geçirmesi ve her iki tarafı da parmağının ucunda oynatması sık karşılaşılan bir durumdur.

Çocuğuyla sadece hafta sonunda görüşen bir babanın yaşadığı en önemli sıkıntı pek çok sorumluluğu ve bire bir ilişki yoğunluğunu 48 saate sığdırma zorunluluğudur. Bu nedenle boşanmış babalar genellikle çocuğun rutin hayatını yönlendiren günlük hayat krizlerinden uzak durmaya çalışmaktadırlar.

Bu tür babalar için genellikle, ‘Hafta sonu babası’ gibi terimler kullanılmaktadır. Bu tip babalar genellikle uyku zamanı, yeme alışkanlıkları, disiplin yöntemleri gibi alanlarda kriz ve çatışma yaşamamak adına kendilerine kalan sınırlı zamanı kuralsız ve eğlenceye yönelik geçirmeyi tercih edebilirler.

Bu ilk bakışta bir konfor gibi gözükse de aslında baba-çocuk ilişkisini kısırlaştıran bir durumdur.

Sorumluluğu paylaşma ve kural koyma gibi alanlar ebeveynin çocuğa gücünü hissettirebildiği ve ortak çözüm üretme yetilerini geliştirdiği alanlardır.

Bu alanlarda yaşanılan sorunlarda çocuk ve ebeveyn çarpışıp uzlaşarak ileriye yönelik birlikte problem çözme pratiğini geliştirirler.

Bu anlamda bu tip günlük hayat krizlerinden kaçan babalarla çocukları arasında gelişmemiş, derinleşmemiş, ileriye yönelik repertuarı oluşmamış bir ilişki yaşanmaya başlanır.

Eşinize duyduğunuz öfkeyi ona hissettirmeyin


- İlk üç yaşta, çocuğun günlük ritmine uygun günü birlik görüşmeler ayarlamak önemlidir.

- Genel olarak çocuğun yaşı, istekleri, ihtiyaçları ve oluşturulmuş düzenli ve tutarlı görüşme saatleri ayarlanmalıdır.

- Eşlerin birbirlerine yönelik öfkeyi çocuklar üzerinden yaşamak yerine ayrı bir platformda çözümlendirmeyi öğrenmeleri gerekir.

- Baba, çocuğun temel alışkanlıkları edinmesi için sorumluluğu eşle paylaşmayı

öğrenmelidir.

- Her iki evde de benzeri rutinler ve kurallar oluşturularak çocuğun uyumu sağlanmalı ve manipülatif tutumu da böylece uygulanmalıdır.

- Babalar hafta sonunun tümünü babaanne, akrabalar veya ikinci eşle beraber geçirmek yerine çocuklarıyla bire bir zaman geçirmeye dikkat etmelidirler.

- Çocuk için diğer ebeveynle iletişim halinde bulunmak gerekir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!