Güncelleme Tarihi:
En son iki yıl önce bir single çıkarmıştınız, iki yıldır neler yapıyorsunuz?
- O arada televizyon programları yaptım. Tabii müziğe de ara vermedim, konserlere çıktım. Sadece albüm yapmaya ara verdim.
Albüm çalışması için fırsatınız mı olmadı?
- Her zaman güzel besteler çıkmıyor. En güzel şarkıyı bulana, en iyi çalışacağım kişiyi bulana kadar iki yıl bekledim. Türkiye’de şarkılar çok çabuk tüketiliyor. Ama ben çabuk tüketilecek şarkılar yapmadığıma inanıyorum.
Şarkılar neden çabuk tüketiliyor? Suçu dinleyicide mi, şarkıları yapanlarda mı aramalıyız?
- Hiçbir sanatçı, sadece bir şarkı öne çıksın, kalanlar albümü doldursun diye şarkı yapmıyor. Dinleyicinin de suçu yok. Bir tane şarkı öne çıkıyor, sonra albüm eskimiş gibi görünüyor. Bir de çok fazla albüm çıktığı için bu oluyor.
Son çıkan albümünüzde bunu mu yaşamıştınız?
- Evet. “Melekler İmza Topluyor” şarkısı çok öne çıktı. Onun dışında iki tane daha şarkıya klip çektim ama onlar o kadar dikkat çekmedi.
SADECE BİR KESİME HİTAP ETMİYORUM
Bu albümle ilgili nasıl ümitler besliyorsunuz?
- Şu konuda iddialıyım; herkesin dinleyeceği bir albüm oldu. Sadece türkü sevenlerin, arabesk sevenlerin ya da popüler müzik sevenlerin değil, herkesin beğeneceği şarkılar var.
Müzik hayatınız boyunca hep herkesin beğenisine hitap eden şarkılar mı yaptınız?
- Evet, bugüne kadar yaptığım şarkılar herkesin sevdiği şarkılar oldu. Sadece bir kesime hitap eden bir şarkıcı olmadım.
Bu albümün daha önce çıkardıklarınızdan farkı ne?
- Daha önceki albümlerimde kararları ben vermemiştim. Prestij Müzik’te çalışırken rahmetli Hilmi Topaloğlu ve Mahsun Kırmızıgül vardı, okuyacağım şarkıdan nasıl yorumlayacağıma kadar her şeye onlar karar veriyordu. Çünkü ben çok fazla şey bilmiyordum. Ama bu albüm tamamen benim kararlarımla ortaya çıktı. Çok fazla uğraştık.
MODAYI TAKİP ETMEZSEN ADIN “ESKİ ŞARKICI” KALIR
İmajınız da değişmiş. Artık daha modern görünüyorsunuz.
- Hakan Akkaya’yla çalıştık. Hakan’a “Beni değişik bir adam yap. Bugüne kadar olmayan bir şey olsun” dedim. Bu imaj ortaya çıktı.
Neden böyle bir şeye ihtiyaç duydunuz?
- Çünkü insanlar istiyor. Her albümde şarkıların, fiziğin ve sesin bir bütün olmak zorunda. Ve hepsi bir yıl öncesinden farklı olmalı. Eğer modayı, popüler olanı takip etmezsen, senin adın eski şarkıcı olarak kalır.
Kıyafetlerde bir yenilik, bir enerji var, peki içinizde de var mı bu enerji?
- Var tabii. Sadece kıyafetle olacak iş değil bu, ben de kendimi yeniledim. 17 senedir bu işin içindeyim. Şimdi tek şarkıyla çıkıp ünlü olanlara bakıyorum, bir de kendime bakıyorum, onlardaki özgüven bende yok. Tabii ki her zaman mütevazıyım, her zaman büyüklerime karşı saygılıyım. Ama artık ben de “olmuş” kıvama geldim. O yüzden bu albüm için “ustalık eserim” diyorum. Zaten dinleyenler de o yönde karar vereceklerdir.
GEREĞİNDEN FAZLA SEVDİKLERİM OLDU
Albümde kimlerden şarkılar var?
- 12 şarkı var. Azeri, Urfa türküleri de var. Hakkı Yalçın ve Mert Ekren’le çalıştım. Bir de yıllar önce İbrahim Tatlıses’in seslendirdiği “Beyaz Gül Kırmızı Gül”e Ceyhun Çelik çok güzel bir aranje yaptı.
Albüme ismini seven şarkıda olduğu gibi “Biraz fazla sevdim” dediğiniz birileri oldu mu?
- Evet oldu. Gereğinden fazla sevdiğim, değer verdiğim ilişkilerim oldu.
Aşk konusunda talihsiz misiniz?
- Evet... Ben hayatımda sadece bir kez sevdim. Onun dışında tabii ki yaşadığım aşklar oldu. Ama hâlâ bekar olduğuma ve hayatımda biri olmadığına göre, demek ki bu işte başarılı değilim.
ANNEM HAMAMDA KIZ BAKIYOR
Ailenizin, askerden geldikten sonra sizi evlendirme planları vardı. Hâlâ var mı o planlar?
- Evet, düzenli olarak hamama gidiyor annem! (Gülüyor) Arkadaşlarım arasında bekar kalmadı. Ben ya doğru insanı bulamıyorum ya da doğru insan beni bulmuyor. Hiçbir ilişkim evliliğe doğru gitmedi.
Bu yüzden mi aşk şarkıları söylüyorsunuz?
- Bence zaten şarkı, aşk için yapılmalı. Bugüne kadar bütün büyük ozanların, söz yazarlarının en güzel şarkıları, aşk üzerine yapılmış olanlardır.
Anneniz hamamda kız baktığına göre siz görücü usulüne sıcak bakıyorsunuz?
- Valla artık öyle. Benim annemle babam da görücü usulü evlenmiş. Ben 37 yaşındayım, onlar 39 yıldır evliler. En temizi o. Birbirini severek evlenip çok mutlu olanlar da var ama bence evlilik aşkı içinde barındıran bir şey değil. Aşk belli bir süre gidiyor, sonrasında yerine sevgiyi bırakıyor.
KLİP ÇEKİMİNDE EN AZ İŞİ YÖNETMEN YAPIYOR
Albüme dönelim. Klibinizi kim çekecek?
- Bundan önceki albümde iki şarkının klibini ben çekmiştim. Bir de Ceylan’a klip çekmiştim. Yine kendim çekmek istiyorum kliplerimi.
Neden?
— Yanınızda işini iyi bilen bir görüntü yönetmeni varsa, klip yönetmek zor bir iş değil. Zaten en az işi yönetmen yapıyor. En büyük sorumluluk görüntü yönetmeni ve montajcıda. “En iyi klibi ben çekerim” gibi bir iddiam yok ama daha önce çektiklerim güzel oldu.
Peki film çekmek gibi bir arzunuz var mı?
- Hiç öyle bir arzum yok. O başka bir iş. Çok büyük emek isteyen, ön hazırlık gerektiren bir iş. Yapanlara saygı duyuyorum ama benim hiç beyazperdede olayım, yönetmenlik yapayım gibi bir hayalim olmadı.
ARKANI DÖNERSEN HANÇERİ YERSİN
17 yıllık müzik hayatınızda en güzel ve en zor zamanlarınız hangileriydi?
— En güzeli tabii ki “Var ya” dönemi. O zamanlar albümüm çok iyi satıyordu. En zor dönemim ise Hilmi Abi’nin (Topaloğlu) rahmetli olmasıyla başladı. Büyük bir boşluğun içine düştüm. Benim hakkımdaki bütün kararları o veriyormuş meğer, rahmetli olduktan sonra iyice anladım.
Demet Akalın’la bir dönem çok iyi arkadaştınız, sonra aranız açıldı. Hâlâ konuşmuyor musunuz?
— Hiç kimse için kötü bir şey söylemek istemiyorum. İçimde bastırdığım şeyler var, onları kimseyi söylemeyeceğim. Çıkarlar ve maddiyat dostluğun önüne geçebiliyor. Kimseye arkanı dönmemen lazım, yoksa hançeri yersin. Ayağın kaydığı zaman kimse yanında olmuyor. Çıkarlar örtüşmeyince bir şekilde araya huzursuzluk giriyor.
Televizyonlarda izliyoruz; herkes birbiriyle çok iyi arkadaş. Yalan mı onlar?
- O görüntülerin hiçbiri doğru değil. Ya o dönem birlikte iş yapıyorlardır ya da bir şey paylaşılıyordur ki öyle görünmek zorundadırlar.
SAKALI HAKAN ÖNERDİ
Manikür, pedikür yaptırmaya devam ediyor musunuz?
- Evet, onlara devam. (Gülüyor)
Sakalınızda “Muhteşem Yüzyıl” etkisi mi var?
- Hakan (Akkaya) önerdi sakalı. Ben yuvarlak yüzlüyüm ya, “Biraz sakal bırakırsan yüzünü ince gösterebilir” dedi.
ŞİVEYİ BİLEREK YAPMIYORUM
Konuşurken İstanbul Türkçesi ile konuşuyorsunuz, şiveniz yok. Ama şarkı söylerken böyle değil, neden?
— İnanın bilerek yapmıyorum, şarkıyı söylerken kayıyor olabilir. Ben Bingöllüyüm ama İstanbul’da doğup büyüdüm. Şivem çok fazla İbrahim Tatlıses dinlemekten kaynaklanıyor olabilir. Şarkı söylerken bir anda başka bir adam olabiliyorum.
Barıştılar
“İbrahim Tatlıses’in gerçek veliahtı kim” polemiği yaşayan ve 2007’den beri kavgalı olan Alişan ile Nihat Doğan, barıştı. İkili, önceki gün bir arkadaşlarının ofisinde buluşarak aradaki buzları eritti.