Güncelleme Tarihi:
Adını, uzun boylu kadınlara hitap eden bir markaya verecek olan manken Güzide Duran Kelebek'e konuştu:
Ben İlkerİnanoğlu'nu aldatmadım ancak aldatan kadın konumuna düşürüldüm. Moris ile ilişkim başladığında, İlker'le çoktan ayrılmıştım. Yine söylüyorum; Moris ile önce arkadaştık.
Bugüne kadar hiçbir erkek masraflarımı karşılamamıştır. Kimsenin maddi desteğine ihtiyacım yok. İlker, benimle birlikte sadece Amerika'ya geldi. Bu her şeyden daha önemli.
Güzide Duran ile geçtiğimiz hafta Ortaköy House Cafe’de buluştuk. Röportajda birçok konuya değindik. Geleceğe yönelik kariyer planlarını, oyunculuğa sıcak bakmasını, bebek özlemini anlatan Güzide Duran, sevgilisi Moris Kohen için de, "Ona çok aşığım" dedi... İşte Duran’dan samimi açıklamalar.
lker İnanoğlu aşkıyla beraber Amerika maceranız da bitti mi?
Hayır bitmedi. İş teklifi geldikçe gidiyorum. Amerika’daki Elite Ajans’la yaptığım kontrat 2008 yılına kadar devam ediyor. Avrupa’da da Woman ve Fashion ajanslarıyla kontratım var. Birlikte olduğum insanburada yaşıyor. Dolayısıyla işimi tercih edip, Amerika’ya gidemem. Benim için önemli olan huzur. Tabii işim de önemli. Öyle evde oturup erkeğini bekleyecek yapıda bir kadın değilim.
- Bir gün mankenliği bırakmak zorunda kalacaksınız. Geleceğe yönelik planlarınız neler?
Anne olmak istiyorum. Anne olursam da o çocuk benim hayatım olur. Onu büyütene kadar hiçbir şey yapmam. Ama çocuğumu yalnız bırakmadan da yapabileceğim bir iş var.
UZUN BOYLULAR İÇİN KIYAFET HAZIRLIYORUM
- Şarkı söylemek?
Yok canım. Elimde mikrofon, sahneye çıkıp şarkı söyleyemem. Fakat oyunculuk konuda bir şey diyemem. Çünkü Amerika’ya ilk gittiğimde Los Angeles’taki modellik ajansının sahibi, direkt olarak oyuncu olmamı tavsiye etti. Ben mankenlikte direttim. Yine de oyuncu olabilirim. Ama benim yapmak istediğim çok farklı bir proje var.
- Nedir bu projeniz?
Tekstil. "Güzi" markası yaratacağım ve sadece uzun boylular için kıyafetler hazırlayacağım. Yani 1.80’in üzerindekiler için. Çünkü ben bu konuda çok sıkıntı çekiyorum. Ne bacak boyuma göre jean bulabiliyorum ne de kolumun uzunluğuna göre tişört, ceket, gömlek... Mutlaka aldığım her şeyin ya paçası kısa geliyor ya da kolu. Bakıyorum yeni nesil çok uzun boylu, ben de onları bu kısa paça ve kol derdinden kurtarmak istedim. Çizdiğim elbiseler ve takımlar var. Bunları dikebilecek birilerini araştırıyorum.
DOĞRUYU SÖYLEDİĞİM HALDE YALANCI OLDUM
- Gelelim Moris Kohen ile olan aşk hayatınıza...
Çok fazla konuşmak istemiyorum, ama Moris’le çok güzel bir ilişkimiz var. Altı aydır birlikteyiz. Ona aşığım. Evliliği ise henüz konuşmuyoruz. Zamana bıraktım.
- Sanki İlker İnanoğlu ile birlikteyken aceleniz vardı. Sürekli evlilik tarihi veriyordunuz.
O zaman da acelem yoktu, yaşadığım ilişkiden dolayı öyle bir duyguya kapıldım. Ama bu duyguya tek başına giremezsiniz ki, bir şeyler sizi hazırlayıp o noktaya getirmiştir. Yani o konuda ben her zaman gerçekleri söyledim, asla yalan söylemedim. Yine de yalancı ben oldum. Bu ilişkimde daha sakinim ve çok huzurluyum.
- Peki bu ilişkinizin başlangıcında yalan söylediniz mi? Moris Kohen için "arkadaşım" demiştiniz. Oysa sevgilinizdi.
Ama o dönemler gerçekten Moris benim arkadaşımdı, aramızda hiçbir şey yoktu.
- İlker İnanoğlu’nu aldattınız da gündeme geldi
Ben sevdiğini aldatacak yapıda bir insan değilim. Benim için bir ilişki başlar ve biter. Ben İlker’i aldatmadım ancak aldatan kadın konumuna düşürüldüm. Moris ile ilişkim başladığında, İlker’le çoktan ayrılmıştım. Yine söylüyorum; Moris ile önce arkadaştık. "Arkadaşız" dediğim zaman hakikaten aramızda bir şey yoktu. O dönem Moris’e karşı bir şey hissetmiyordum.
- Ya Moris Kohen’le, İlker İnanoğlu’nun arkadaş olması? Çünkü İlker İnanoğlu ile beraberken, Moris Kohen’in de içinde bulunduğu arkadaş grubunuzla gezip eğlenirdiniz?
Bir kere Moris ile İlker arkadaş değildi. Hem İlker hem de ben başka bir arkadaşın vasıtasıyla Moris’le tanıştık. Ben Moris’i 1.5 yıldır tanıyorum. Tanıyorum derken kendisini bir ya da iki defa yine ortak arkadaşlarımız vasıtasıyla gördüm. İlker de aynı şekilde. Karşılaştığımızda selamlaşıp, sohbet ediyorduk o kadar. Türkiye’ye döndüğümde de yine arkadaş grubumuz içinde kendisiyle karşılaştık. Eğer Moris, İlker’in arkadaşı olsaydı ben bu ilişkiye asla başlamazdım. Ayrıca hep beraber bir kez bir yere gittik, o da bir bar açılışıydı, o kadar.
MORİS’LE İLİŞKİMİZ NEW YORK’TA BAŞLADI
- Belki de sadece selamlaştığınız biriyle İlker İnanoğlu’undan ayrıldıktan sonra samimi olmanız akıllarda soru işaretleri bırakmıştır.
Moris’le yine tesadüfen karşılaştık. Bir arkadaş olarak derdimi dinledi, bana yol gösterdi. Aradan birkaç ay geçtikten sonra Moris’e karşı bir şeyler hissettiğimi anladım. Sonra bir gün onu karşıma alıp, "Ben sana karşı bir şeyler hissediyorum. Eğer sen bana karşı bir şeyler hissetmiyorsan ya da duygularıma karşılık veremeyeceksen, beni bir arkadaş gibi görüyorsan söyle, bir daha seninle görüşmeyeceğim" dedim. Dondu kaldı, hiçbir şey söyleyemedi, sustu. Ben ertesi gün kafamda bir sürü sorularla New York’a, Atıl Kutoğlu’nun defilesine gittim. Ertesi gün otelin önünde Moris’i gördüm. İlişkimiz anlattığım şekilde başladı.
- Belki de endişeleri vardı, o yüzden size hemen cevap veremedi?
Endişelerinde yersiz olduğunu anlattım. İlker ile arkadaş olsalardı, ben zaten bu ilişkiye başlamazdım. Birbirlerini tanımıyorlardı bile.
İlker’in mutluluğu beni de mutlu eder
- Parmağınızdaki söz yüzüğü mü?
Evet. Moris bunu çok beğenmiş. Tek taş alacağına bunu almış. Zevkine hayran kaldım. Son zamanlarda evliliği de konuşmaya başladık. Karı koca olarak bir çatı altında mutlu bir şekilde yaşayacağımızı düşünüyorum. Çünkü çok ortak yönümüz var. Hiç susmadan saatlerce konuşabiliyoruz. Moris çok sakin, dingin, huzurlu ve dürüst bir insan. Herkes gibi değil, farklı.
- Fotoğraf çektirmeyi pek sevmiyor galiba, bütün fotoğraflarda yüzü asık çıkıyor...
Kendisi mimar. Bu dünyanın çok dışında... Hem fotoğraf çektirmemesi hoşuma gidiyor. O kadar cool ki...
- Beş yıl birlikte olduğunuz İlker İnanoğlu, Yeşim Salkım’la evlendi. Neler söylemek istersiniz?
Mutluluklar dilerim. Bunun dışında başka bir şey söyleyemem. İlker çok iyi biri ve iyi şeylere layık. Sonuçta onunla iyi kötü beş yıl geçirdim. İnşallah mutlu olurlar. Onu mutlu görünce ben de mutlu olurum.
Sıfır beden değilim
- Son günlerde sıfır beden tartışması gündemde. Siz de sıfır beden misiniz?
Hayır değilim, 36 bedenim. 32 beden, sıfır beden oluyor. Bu işi bitirdikten sonra biraz daha kilo alıp balık etli olmak istiyorum. Zayıflık güzel değil, giydiğin yakışmıyor. Fakat zayıflığın yakıştığı mankenler var. Mesela Ebru Şallı. Zaten bu sıfır beden Hollywood hastalığı. Los Angeles’taki oyuncu ajanslarından çıkma. Gerçi orada her şey bilinçli olarak yapılıyor. Kusarak zayıflayan yok. Çünkü kusmak bütün vücudunun işleyiş sistemini değiştiriyor ve ömrü kısaltıyor.