Güzellik başa bela!

Ortak noktaları, güzellikleri. Ama onlara göre yaptıkları işte güzellik büyük bir dezavantaj... Dört oyuncuyu City’s AVM’deki Limonata’da bir araya getirdik.
Gözde Çığacı 1991, Feyza Çıpa 1985, Begüm Öner ve Yasemin Allen de 1989 doğumlu.

Ekranın en çok izlenen dizilerinde rol alıyorsunuz. Birbirinizin işlerini ya da diğer diğer dizileri takip ediyor musunuz?
Yasemin Allen: Öyle bir vaktimiz olmuyor maalesef. Hepimizin seti oluyor genelde. Bir de diziler o kadar uzun ki, düzenli olarak takip etmek imkansız. Sadece kim ne yapıyor diye bakabiliyoruz.
Feyza Çıpa: Ben vakit buldukça izlemeye çalışıyorum.  �
Begüm Öner: Yasemin’in dediği gibi çok uzun saatler sette olduğumuzdan dizileri takip etmeye vaktimiz kalmıyor. Ben vakit bulabilirsem anca kendi dizimi izliyorum.
Gözde Çığacı: Çok fazla dizi var ve süreleri de gerçekten çok uzun. Hepsini baştan sona izlemek imkansız. Hepimiz öncelikle kendi işlerimize bakıyoruz, çünkü merak ediyoruz ne durumda olduğunu. Bir de itiraf edeyim, ben fırsat bulunca yerlileri değil, yabancı dizileri izliyorum.

KENDİMİ EKRANDA İZLERKEN KEŞFETTİM
Peki dizilerinizi izlerken, kendinizi eleştiriyor musunuz?
Yasemin Allen: Evet, o ister istemez oluyor. Bazen kendinizi eleştiriyorsunuz, bazen de “Aa ben neler yapabiliyormuşum” diyorsunuz. İnsanın kendi gelişimini bu kadar net şekilde görmesi, değişik bir duygu...
Begüm Öner: İnsanın kendisini izlemesi gerçekten garip. Ben kendimi ilk ekranda gördüğüm zaman keşfettim. Mimiklerimin olduğunu fark ettim. Üzülürken, ağlarken ya da gülerken nasıl göründüğümü keşfettim.
Feyza Çıpa: Evet, ben de bazen öyle mimikler yapıyorum ki, izlerken “Ben ne yapmışım öyle!” filan diyorum.
Gözde Çığacı: O kadar çok duygu ve o kadar çok mimik var ki kafamızda, bu yüzden bazen istediğimiz duyguyu veremeyebiliyoruz. Ben bazen kendimi izlerken “Aaa böyle mi yapmışım ama onu çok hissetmiştim!” diyorum.

KIVANÇ’LA GÜLMEKTEN ÇEKİM YAPAMIYORUZ
Biraz da canlandırdığınız karakterlerden bahsedelim mi?
Yasemin Allen: Ben “Hayat Devam Ediyor” dizisinde Pelin karakterini canlandırıyorum. Dizi, yoksul bir ailenin hikâyesini anlatıyor. Pelin ise varlıklı bir kız ve o yoksul ailenin en büyük çocuğuna aşık oluyor.
Begüm Öner: “Seksenler” dizisinde Elvan karakterini oynuyorum. 80’li yıllarda yaşayan, saf, temiz bir kız. Babasıyla birlikte çalışıyor.
Feyza Çıpa: Ben de “Huzur Sokağı” dizisinin Ülker’iyim. Ülker, Selin Demiratar’ın oynadığı Feyza karakterinin en yakın arkadaşı. Saf ve iyi bir kız ve şu sıralar aşık.
Gözde Çığacı: “Kuzey Güney” dizisinde Demet’i oynuyorum. Demet, Rıza Kocaoğlu’nun oynadığı Ali’yle nişanlıydı. Ali ölünce, evlenemeden dul kaldı. Demet’e Kuzey sahip çıktı.
Kuzey demişken hemen sormak istiyorum, Kıvanç Tatlıtuğ’la çalışmak nasıl?
Gözde Çığacı: Kıvanç çok komik biri. Onunla çalışmak çok keyifli. Bazen gülmekten sahneye adapte olmakta zorluk çekiyoruz. Çekimlerde çok eğleniyoruz.

GÜZELLİK SİZİ EN FAZLA 3-5 YIL GÖTÜRÜR
Pelin, Elvan, Ülker ve Demet, güzellikleriyle de dikkat çekiyor. Güzellik, oyunculukta bir avantaj mı sizce?
Begüm Öner: Kendi adıma konuşursam; Türkiye’deki oyunculuk sektöründe sarışın, mavi gözlü olmak büyük bir dezavantaj. Görüntümü Avrupai buldukları için “Türk gibi değilsin” diyorlar mesela, o yüzden her role uygun bulmuyorlar. Güzelliğiyle anılmak, bir oyuncu için iyi bir şey değil. Önemli olan, yetenekle anılmak.
Yasemin Allen: Begüm’ün söylediklerini ben de yaşadım. Ama biz dizilerde oynadıkça, insanlar alışıyor ve bu algı değişiyor.
Feyza Çıpa: Güzellik, karakterin önüne geçtiği zaman dezavantaj oluyor. Bir de dram işlerinde avantajlı bir durum bu belki var ama komedide dezavantaj oluyor.
Gözde Çığacı: Güzellik, göreceli bir kavram. Dışarıda güzel olmakla ekranda güzel durmak arasında çok fark var. Ekrana yakışıyorsanız, güzelsinizdir. Bir de bu meslekte güzellik sizi en fazla üç-beş yıl götürür. Sadece güzelliğinize güveniyorsanız, beş yıldan sonra bir iş yapamazsınız.

SEVİŞME SAHNESİNDE OYNAMAK İÇİN PROJEYE İNANMAK GEREK
Peki kurallarınız, “Asla yapmam” dediğiniz şeyler var mı?
Yasemin Allen: Tamamen projenin kalitesine bağlı. İstenen öpüşme ve sevişme sahnesi proje için gerçekten gerekli mi, yoksa sırf reyting için mi çekiliyor, ona bakmak lazım. Oyuncuysan tabii ki her şeye açık olman gerekiyor ama bir oyuncunun sürekli öpüşme, sevişme sahneleriyle anılması da kötü.
Begüm Öner: Hakikaten öyle. O sahnelerde oynayacaksam, önce amaca hizmet ediyor mu, neden çekiliyor, kaliteli bir iş mi diye sorgularım. Bir oyuncu asla önyargılı davranmamalı, bir şeyi detaylarıyla öğrenmeden hayır dememeli.
Feyza Çıpa: Aynı şeyler benim için de geçerli. Öpüşmem, sevişmem, soyunmam gibi kurallarım yok. Oyuncuyuz ve içinde bulunduğumuz proje gerektiriyorsa, bunları yapmamız lazım.
Gözde Çığacı: Yasemin’in dediği çok doğru; sonuçta sadece o sahnelerle tanınmak da var. Ben şöyle bir şey yaşadım; “Muhteşem Yüzyıl”da Mehmet Günsür’le öpüşme sahnem vardı. Onun arkasından menajerim aradı, “Kuzey Güney dizisinde Rıza Kocaoğlu’yla öpüşme sahnen olacak” dedi. Haliyle kafanda soru işaretleri oluşuyor... Oyunculukta kurallarım yok ama işe inanmam lazım. İnanmıyorsam, asla o sahnelerde oynamam.

EĞER OYUNCUYSAN PLAN YAPAMAZSIN
Son olarak, bu mesleğe dair hedeflerinizi, hayallerinizi sormak istiyorum...
Yasemin Allen: Benim belli bir planım yok. Güzel şeyler hedefliyorum. Bana katkısı olacak projelerde yer almak, bana bir şeyler öğretecek karakterler oynamak istiyorum.
Begüm Öner: Benim de “Kesinlikle şu karakteri oynamak istiyorum” diye bir düşüncem yok. Önemli olan, bana katkıda bulunacak projelerde yer almam. İnşallah çok güzel şeyler olur, iyi şeyler yapmak istiyorum.
Feyza Çıpa: Eğer oyuncuysan, plan yapamazsın. Sadece yer aldığın projelerin iyi işler olması için uğraşırsın. Ben de iyi işlerde, sağlam karakterlerde oynamayı istiyorum.
Gözde Çığacı: Kesinlikle. Hayatın ne getireceğini nereden bilebiliriz ki! O yüzden ileriye yönelik plan yapmak çok da doğru değil.