Güvenilir olduğum için beni seçtiler

Güncelleme Tarihi:

Güvenilir olduğum için beni seçtiler
Oluşturulma Tarihi: Nisan 09, 2013 02:00

Televizyonculuk tarihinin en eski bilgi yarışması “Mastermind”, Türkiye’de ilk kez NTV’de ekrana geliyor. Bu akşamdan itibaren cumartesi-pazar günleri yayınlanacak yarışmayı, Altan Erkekli sunacak.

Haberin Devamı

Altan Bey, ilk kez bir yarışma programı sunuyorsunuz. Nasıl ikna ettiler sizi?               

- NTV’den arayıp “Mastermind” için görüşmeye çağırdıklarında, “Bu işi yapabilecek daha deneyimli, ekranda yakışıklı görünecek biri yok mu?” dedim. Onlar da “Bizim için inandırıcılık, güvenilirlik önemli. Siz evlerdeki samimi Altan ağabey, Altan baba, Altan dedesiniz” dediler. Bu da beni mutlu etti.
 
Yarışma canlı yayın mı olacak?

- Hayır. Canlı yayın yapmak çok zor. Canlı olsaydı bu kadar rahat kabul edemezdim.  

“Mastermind” nasıl bir yarışma?

- Yarışmacının “özel ustalık alanı” olarak seçtiği konuda sorular hazırlayacağız. Örneğin “Türkiye’deki bitki florası hakkında soru istiyorum” diyecek. O uzmanlık alanından 20 soru soracağız. 20 tane de genel kültür sorusu olacak. Yarışmacı, soruları 2-2,5 dakika içinde yanıtlamaya çalışacak.

Kaç kişi yarışacak?

- Her bölümde dört kişi yarışacak. En çok doğru yanıt veren yarışmacı, ikinci tura yükselecek. İkinci turda toplam 16 kişi olacak ve onlar da dörderli gruplar halinde yarışacaklar. Bu gruplardan birinci çıkacak yarışmacılar, Süper Final’de mücadele edecek.

Ödül ne peki?

- İlk turu geçen yarışmacılar, NTV Kültür Yayınları’ndan 1000 TL’lik hediye çeki kazanacak. Süper Final’de birinci olan kişi de hem “Sezonun Mastermind’ı” unvanını alacak hem de özel bir kültür turu ödülünün sahibi olacak.

Alıştığımız üzere nakit para yok bu yarışmada yani...

- Hayır, yok.

ÇOCUKLARIMIN İSTİKBALİ İÇİN DİZİLERDE OYNUYORUM

Uzun süredir televizyon ve sinema projelerinde yer alıyorsunuz, tiyatroda neden yoksunuz?


- Ben 25 yıl Ankara Sanat Tiyatrosu’nda çalıştım. 2000’de “Vizontele”yle BKM Tiyatrosu’na geldim. Ama 2007’de, “Bana Bir Şeyhler Oluyor”dan sonra ekip dağılmak zorunda kaldı.

Neden?

- Kimse alınmasın ama iki kişilik bir oyun oynanmaya başlandı ve biz diğer grup olarak dışarıda kaldık. Ben de zembille dolaşan pehlivanlar gibi bir orada bir burada olmak istemedim. Dizilerde olmak zorundaydım. Dizi ve tiyatro da bir arada çok zor oluyor...

Daha önce verdiğiniz röportajlarda, lise yıllarınızda tiyatroya olan tutkunuzu dile getirmişsiniz. Tutkuyla yaptığınız bir işi bırakmanızın nedenini merak ettim...

- Üç tane çocuğum var, onların istikbalini düşünmek zorundayım. Tiyatrodan maddi bir beklentiniz olmuyor. Tiyatro yalnızca perdenin açılması, oyunun seyirciyle buluşması ve karnınızın doyması demek...

BAŞBAKAN BENİMLE NEYİ KONUŞACAK?

CHP’den Beşiktaş Belediye Meclisi üyesi seçilmiştiniz, göreviniz devam ediyor mu?

- Ediyor.

Politikayla daha yakında ilgilenmek gibi düşünceleriniz var mı?

- Yok. Bizim politikamız, kendi siperlerimiz. Hükümetin sanatçılarla yaptığı toplantılara ben de davet edildim. Hüseyin Çelik telefon açtı ama gitmedim.

Neden gitmediniz?

- Başbakan benimle neyi konuşacak? Ben 25 yıl boyunca Ankara Sanat Tiyatrosu’nda barışın, emeğin en yüce değer olduğunu söyledim, sevgi ve kardeşlik duygularından bahsettim. Sinemada “Güneşi Gördüm” filmiyle bir babanın çaresizliğini anlattım. Ben görevimi yaptım. Başbakan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde vekillere danışarak bu işi yapsın.

Peki toplantılara katılmamanıza nasıl tepki verdiler?

- “Sen CHP’lisin, Baykal isteseydi gelirdin” dediler. (Gülüyor)

Gider miydiniz gerçekten Deniz Baykal isteseydi?

- Gitmezdim. CHP’liyim diye CHP’nin yaptığı her işin içinde olmak gibi bir durumum yok. Zaten Meclis’e projesi olan gitsin, herhangi bir konu hakkında hiçbir bilgisi olmayan gitmesin. Bu ülkenin birçok projeye ihtiyacı var.

Haberin Devamı


TUTTUĞU TAKIMI SÖYLEMEYEN KİŞİLİKSİZDİR

Ülke gündemine uzak kalan ya da politik görüşünü açıklamayan sanatçılar hakkında ne düşünüyorsunuz?


- Onların durumu vahim. Sanatçı dediğiniz kişinin her şeyden haberdar olacak. Bakmayacak, görecek. Sanatçı; gören, gördüğü için eserinde çelişkileri ortaya çıkarandır. Politika, sanatçının kendi işidir. Sanatçının politikası barıştan, sevgiden yana olmak, emeğin en yüce değer olduğunu anlatmaktır. Bazı arkadaşlarımız seyirci kaybederim diye düşünerek tuttukları takımı bile söyleyemiyor. Tuttuğun takımı söyleyemiyorsan, kişiliksizsindir. Ben Beşiktaşlıyım, göğsümü gere gere söylüyorum.

BENİ GENİŞ KİTLELERLE YILMAZ ERDOĞAN BULUŞTURDU

Güvenilir olduğunuz için “Mastermind”a seçildiğinizi söylediniz. Halkın güvenini nasıl kazandınız sizce?


- Biz, Ankara Sanat Tiyatrosu’nda (AST) özel bir serada yetiştik. AST, Türkiye’nin en önemli özel tiyatrolarından. O serada “hayatı tiyatroyla yaşamak” cümlesi öğretildi. Rutkay Aziz, bizde en çok emeği olan hocalarımızdandır. Erol Demiröz, rahmetli Yaman Okay, Rana Cabbar, rahmetli Savaş Yurttaş hayatımıza çok şey kattı ve bize “Mış gibi yapmayacaksınız, gerçeği olacaksınız” dediler. 25 yıl Ankara’da tiyatro yaptım ama kimse beni tanımıyordu. Beni geniş kitlilerle “Vizontele”deki o dürüst belediye başkanı rolüyle Yılmaz Erdoğan buluşturdu. “Vizontele”deki o inandırıcılık da güvenilirliği pekiştirdi.

Haberin Devamı

                                                  

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!