Güven ihtiyacı ön planda

Güncelleme Tarihi:

Güven ihtiyacı ön planda
Oluşturulma Tarihi: Eylül 22, 2005 00:00

Son derece ilginç bir gün. Meydana gelen olaylar bilinçaltını harekete geçirecek ve isteklerin gerçekleşmesi için büyük bir arzunun uyanmasına neden olacak. Bugün yatırım yapmak için yolculuğa çıkılabilir ve etkileyici durumlar karşısında son derece hızlı tepkiler ortaya konulabilir. Bugün hem son derece tedbirli davranılacak, hem de büyük bir hızla harekete geçilecek. Güvenlik konusunda önemli çalışmaların yapılacağı bir gün. Yargı organları, adalet sistemi ve yasalarla ilgili büyük değişikliklerin yapılacağı bu dönem içinde güven ihtiyacı ön plana çıkacak. Duygularınızı değiştirmek için kokuları kullanabilirsinizTıpkı görmek, dokunmak, tatmak gibi koku almak da çok önemli. Fakat ne yazık ki koku duyusunun önemi bilinmiyor. Kokular sadece insanlar için değil, hayvanlar için de çok önemli. Hatta bazı hayvanlar koku duyusunu kaybettiklerinde yaşamaları mümkün olamıyor ve ölüyorlar. Özellikle vahşi doğanın içinde hayatta kalma şansı hiç yok. Fakat evcil hayvanlar için de durum farklı değil. Mesela kediler... Bir kedi nezle olduğu zaman tedavi edilmezse ölüyor. Ve ölüm nedeni yüksek ateş ve kırıklık olmayıp nezle sonucu koku duyusunu yitirmesinden kaynaklanıyor. Yani, veterinerler böyle söylüyorlar. Çünkü bir gün nezle olan kedimi veterinere götürdüğümde biraz geç kalmış olduğumu, hemen iğne olması gerektiğini (Hem de sabah akşam) yoksa öleceğini söylemişti. Üstelik ölüm nedeni yüksek ateş olmayıp, koku alamadığı için yemek yemeyeceğini ve açlıktan öleceğini söylemişti. Gerçekten ‘Zeyna’ yemek yemiyordu, meğer koku alamadığı için yemiyormuş. Koku duyusu hayvanlar üzerinde böylesine hayati bir etki meydana getirirken insanlar üzerindeki etkisi hiç de küçümsenmeyecek düzeyde. Fakat koku işitme ya da görme duyusu kadar maddi yani görünür olmadığı için etkisi de anlaşılmamış bulunuyor. Fakat kendisi görünür olmasa bile kokunun uyardığı beyin aracılığı ile davranışlarımızı bile etkileyecek hal değişiklikleri yaratabiliyor. Çünkü koku duyusunun diğer duyulardan farklı bir özelliği var. Olfactory (Koku ile ilgili) sinirler doğrudan beyine bağlı ve yapılan araştırmalar sonucunda kokunun beyinde ‘Hipotalamus’da kaldığı gözlemlenmiş.Yediğiniz yemeğin, içtiğiniz çayın sindirim yoluyla faydasını görmenin ötesinde bunların kokusu beyini uyarıyor. Üstelik ‘Hipotalamus’un ne olduğunu ve görevlerini tarif eden bilim insanları neredeyse tüm sistemlerin bağlı olduğu bir merkez olduğu görüşünde birleşiyorlar. Hatta hormonlar ve istem dışı aktiviteleri kontrol altında tutan ‘Endokrin’ de bu merkez tarafından kontrol ediliyormuş. Koku da bu merkezde kalıyorsa, o zaman çok önemli olduğu anlaşılıyor fakat yine de ne olduğu çözülmüş değil. Fakat bu yöndeki çalışmalar parfüm sanayiinde yoğun biçimde sürmekte... Cinsel çekiciliği artırmak, karşı cinsi etkilemek gibi amaçlar taşıyan parfümler üretilebiliyorsa, duyguları değiştirmek için de kokular kullanılabilir. Üstelik bu konuda uzun yıllar yaptığım çalışmaların sonucunda kokuların farklı şuur halleri yaratabildiğini keşfetmiştim. Mesela öfke veya korku gibi rahatsız edici duyguyu hızla değiştirebiliyor, kokular...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!