Günümüzün lolitaları hayatı erken tüketmeyi seviyor

Güncelleme Tarihi:

Günümüzün lolitaları hayatı erken tüketmeyi seviyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 08, 2006 13:32

Dünya gençlerinin yakından tanıdığı markaları giyiyorlar, cinsellikle tanışma yaşları epeyce erken, yani 13-15 arası. Özgürlüğün dilediğini pervasızca yapmak olduğunu düşünüyorlar. Güzelliğin sadece dış görünüşte olduğunu kabul ettikleri için estetik ameliyatlarla güzelleşmek gibi bir idealleri var. Ekonomik ve sosyal durumları ne olursa olsun çoğu, rock ve metal müzik dinliyor.

Haberin Devamı

Yaşları 14 ile 16 arasında değişiyor. Hatta 13 olanı bile var. Çok bakımlı ve oldukça da  güzeller. Her biri, neredeyse bir fotomodeli andırıyor. Eğer yanınızdan geçerken şöyle bir göz ucuyla bakmazsanız ne kadar küçük olduklarını fark etmeyebilirsiniz bile. Çünkü öylesine havalı eda ve tavırları var ki, hele de göz süzüşleri…Eskilerin, “Büyümüş de küçülmüş” diye tabir ettikleri çocuklar, onlar olsa gerek. Beklentileri, bulundukları  sosyal ve ekonomik konumun çok çok ötesinde, giydikleri markalar bazen  arzuladıkları markalara erişemese bile taklit markaları çok güzel kombine ediyorlar. Günümüzün lolitaları, toplumun davranış biçiminin en iyi özeti. Onlar, kolay yoldan para kazanmanın ne olduğunu şimdiden öğrenmişler. Fotomodellik, mankenlik, dizi film ve reklam oyunculuğu hedefledikleri mesleklerin başında geliyor. “İleride ne olmak istiyorsun?” sorusunun neredeyse tek cevabı “mankenlik”.  Çoğu, rock ve metal müzik yapan gurupların solistlerine delicesine aşık. Onları dinlerken kendilerinden geçiyorlar. “Bu müziği neden tercih ediyorsun, seviyorsun?” sorusuna verdikleri cevaplar her zaman doyurucu ve gerçek nedeni anlatmıyor.  Aslında çoğunluk neyi seviyorsa onlar da ayak uyduruyor. Rock ve metal müzik aynı zamanda özgürlüğü tanımlıyor onlara. Cinsellik onlar için çok önemli. Her birinin sevgilisi var ancak ilişkilerinin boyutu konusunda kendilerinden bilgi almak zor. Bazıları  her ne kadar “cinselliği her boyutta yaşıyorum” dese de  bunun gerçekliği sorgulanabilir. Ancak uzmanlara göre,  ilk cinsel deneyim yaşı 14’lere düşmüş durumda.

Günümüzün lolitalarından bahsediyoruz. İstanbul’da kentin  alışveriş cenneti diye tabir edilen en pahalı markaların satıldığı caddelerinde rastlıyoruz onlara ve kalabalık konserlerde. Rock müziği ne kadar sevdikleri şüpheli olsa da kendilerinden geçerek dans edebilecekleri, özgür olduklarını hissedecekleri ortamları sevdikleri için, bu konserleri de kaçırmıyorlar.

Haberin Devamı

Ve bu yaş henüz ergenliğin sürdüğü bir döneme denk geldiği için çok fazla sorunları var. Cinselliği erken yaşamanın getirdiği cahillikle istenmeyen gebeliklerin sayısı artıyor ve cinsel hastalıklara  yakalanma riskleri de oldukça yüksek.

Haberin Devamı

Kendilerini dişi olarak görüyorlar

Kadın Doğum uzmanı-seksolog Akif Poroy, bu yaş civarı kızların, cinsel sorunlarının en başında; bilgisizlikten dolayı erken gebelik ve zührevi hastalıkların  geldiğini vurguluyor. Zührevi hastalıkların içinde en yaygın olan ise kondülom adı verilen bir tür siğil ve bu hastalık çok eşli kadın ve erkeklerde son dönemlerde özellikle en fazla rastlanan  hastalıklardan biri.  Poroy bu hastalıkların bu kadar çok  yaşanmasını ise şöyle açıklıyor: “13-15 yaşındaki kız ve erkekler, bedensel gelişimlerini tamamlamadıkları için neyin ne olduğunu da bilmediklerinden ve kendi yaşamlarında çok ileri gittikleri için, kadar modern olsalar da yaşadıklarını ailelerine yansıtamadıkları için kondülom-herpes  türü enfeksiyonlar hızla ilerliyor. Bu hastalıklarda genelde bir artış var. 10 sene önce bu yaş grubunda, bu hastalıkları görmezken şimdi yoğun olarak görüyoruz.

Bazıları abla ya da aileleri ile geliyor. Davranışlarında gördüğüm kadarıyla, kadın olmak bir cinsel cazibe merkezi olmak anlamına geliyor ve kendilerini birer dişi olarak görüyor, artı öyle de yansıtıyorlar. Fakat cinsellik organları, doğum kontrol ve cinsel hastalıklarla ilgili bilgileri yok. Zaten  bilgi almak, ilgi alanlarının dışında kalıyor. Örneğin, Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması'nın son raporuna göre, Türkiye'deki her 100 gebelikten 15'i istenmediği için sonlandırılıyor. Ülkemizde kürtaj oranının diğer ülkelere nazaran hızla arttığı belirtiliyor ve raporda yaş gruplarına göre kürtaj olma oranları da veriliyor. Buna göre, kürtaj oranı 15-19 yaş grubunda yüzde 6. Yani yüksek.”

Haberin Devamı

Poroy, genç kızların çocuk denecek yaşta bu durumda olmalarının nedenini  biraz da medyada yer alan kadın imajının çekiciliğine bağlıyor. Gazetelerde her gün yer alan seksi kadın pozları, kızları o imajlara çekiyor. Dans,  sinema oyunculuğu gibi yarışmalarda cinselliğin kullanılması da 13-16 yaş arasındaki kızları olduğundan büyükmüş gibi davranmaya yönlendiriyor ve lolitalar çıkıyor ortaya.

Aileler kızlarından daha meraklı

Günümüzde yaşından büyük davranan ve ona göre yaşam biçimlerini oluşturmaya çalışan kızların modellik ajanslarına neredeyse akınlar halinde gittikleri bir gerçek. Erberk Ajans Casting  Sorumlusu Nilüfer Dural, son zamanlarda küçük yaştaki  kızların modellik yapmak ve reklam oyuncusu olmak için çok fazla başvuruda bulunduklarını ancak, bu konuda ailelerinin onlardan daha hevesli olduklarını belirtiyor. Kural,  büyük umutlarla ajansa gelenlerin  bir iki kere görüşmelere katıldıktan ve olayın gerçek yüzünü anladıktan sonra  ünlü olmanın o kadar basit olmadığını anladıklarını belirtiyor. Kural: “Reklam filmlerinde belirli bir tip aranıyor. Yani güzel olmak yetmiyor ve gerekli de değil. Bu durumda, istedikleri olmayınca hevesleri kırılıyor. Bir de bu yaş kızları bize gelirken, çok abartılı makyaj ve  takılarla geliyorlar. Biz özelikle tembih edip, yaşları gibi giyinmeleri  gerektiğini anlatıyoruz” diyor.

Haberin Devamı

Küçük yaşta estetik merakı

Modellik, reklam veya dizi oyunculuğu merakı olur da estetik gündeme gelmez mi? Gelir tabii ki ve bazı kızlar aileleri ile estetik cerrahların yolunu tutuyor. Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Operatör. Dr. Nuri Battal, liseli kızların  daha çok 'burun ve kulak' operasyonu, artı lazer operasyonu istediklerini ama gelişimleri tamamlanmadığı için bu operasyonların kesinlikle kabul edilmediğini belirtiyor. Battal: “Dediğim gibi, daha çok epilasyon amacıyla geliyorlar. Burun estetiği yanı sıra kaş kaldırma isteyen de oluyor. Ancak, onlara dokunmak doğru değil, daha kişilikleri oturmamış. Bu nedenle tıbbi gerekliği olmadıkça yapılmamalı. Belki kepçe kulaklıysa, psikolojisi düzelsin ve  dalga geçimlesin diye ameliyat ediliyor. O kadar” diyor.

Haberin Devamı

Buluğ çağı aşağılara indi

Böylesine bir erken büyüme davranışı içinde olan çocukların psikolojik problemler yaşamaları da kaçınılmaz. Okul başarıları düşen, sevgilileriyle problemler yaşayan bu çocuklar  sürekli olarak dikkat çekmeyi de arzuladıkları için mutsuz oluyor ve depresyona giriyor. Psikiyatr Dr. Özkan Pektaş’a göre, özellikle buluğ çağı çok aşağı çekilmiş durumda. Dolayısıyla aileler de biraz boş vermişse, çocuklar bir şeyleri erken keşfediyorlar.


Bu yaş civarı çocuklarda genelde bağımlılıklara rastlamadıklarını belirten Pektaş: “Ancak,  çocuk bir şeyleri merak ediyor ve orada farklı bir kişiliğe bürünüyor. Daha da kötüsü  çocuğun cebinde para olduğu bilindiği için bu ciddi bir kötüye kullanımı da beraberinde getiriyor. Mesela bazı mekanlar, nasıl olsa bunların parası var deyip onları kolay alıyorlar içeri.  Sonrasında bir takım problemler olabiliyor. Bu sosyal bir sorun haline gelmiş değil ama  bizim toplum olarak duyarlığımızın önemli göstergesi. Avrupa’da 14 yaşındaki gençleri kimse gece kulüplerine sokmaz. Maalesef bizde, cebinizde para varsa içeri girersiniz” diyor.

Pektaş’ın izlediği vakalara göre, erken büyüme davranışı, okul başarılarını ciddi şekilde düşürüyor. Sokakta keyif almanın mutluluğunu yaşayan çocuk, ders çalışmıyor, devamlı eğlence içinde olmayı istiyor. Böyle bir kültür ailede de varsa bu kesinlikle oluyor.

Bağımlılıklar ise bunun arkasından gelişiyor. Kız erkek ilişkileri, çok erken başlıyor, 14 gibi. Başlaması ile birlikte bu da okul başarısını etkiliyor. Ondan sonra aliler zor durumda kalmaya başlıyor. Çocuklar bunu kaldıramıyor, ardından intiharlar bunalımlar geliyor.

14 Yaşındaki kızım 21 yaşında gibi

Çocuklarının küçük yaşta birer erişkinmiş gibi davranmasını önceleri gülümseyerek, hatta hoş bir durummuş gibi karşılayan aileler bir süre sonra problemler başlayınca paniğe kapılıyor. Bunlardan biri de kızı, ilköğretim 7.nci sınıfa giden Serap Şahan. Kızı ile kendisi arasında kıyaslamalar giden Serap hanım: “Ben onun yaşındaki halimi hatırlıyorum da aramızdaki farkın bu kadar büyük olmasına çok şaşırıyorum. Giyimi, merak duyduğu hobileri ona göre çok büyük. Önce kızım büyüyor diye seviniyordum ama şimdi biraz korkuyorum çünkü bazen ona engel olamayacağımızı düşünüyorum. Evde düzenledikleri partiler, gittikleri konserler ve kimi zaman kulak misafiri olduğum telefon konuşmaları beni üzüyor. Ve bunları babasından gizlemeye çalışıyorum çünkü o çok sinirlidir. Bir erkek arkadaşı var tanımak istedim. Bir gün eve getirdi çay içmek için. 19 yaşında genç bir çocuktu. Biraz tuhaftı. Giyimi hırpani gibiydi ve üniversiteye gitmiyormuş, çalışmıyormuş da. Artık koktuğumu ifade etmeliyim” diyor.

Oyuncu olmak için doğmuş

Buse Tezcan’ın annesi Memduha Tezcan, Serap hanım gibi sorunlar yaşamadığını belirtiyor. Ve kızının öyküsünü şöyle anlatıyor: “Buse oyuncu olarak gelişmedi üç yaşındayken aşırı derecede şarkı ve baleye ilgisi vardı. Üç yaşında baleye alınmıyordu, ses olarak da küçüktü. Sonra öncelikle jimnastikle başlaması gerektiğini öğrendik. Ardından beş yaşında baleye başladı ve sahne hakimiyeti oldu. Üç yaşındayken minikler şova çıktı çok güzeldi gerçekten. Volkan Severcan çok beğendi ve muhakkak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Sonra oyunculuk gelişmeye başladı ve ajansa kayıt yaptırdık. Önce Neşe Erberk ajansta çocuk manken olarak çalıştı.  6 yıl Mimar Sinan’ın bale bölümüne devam etti yarı zamanlı olarak. Okulunda tiyatro bölümüne gitti. Sonra Levent Kırca Tiyatrosu’ndan teklif geldi ve Sefillerde oynadı iki sezon. Dizilerde bölüm oyunculuğu yaptı. Bunları Tümay Özokur Ajansta yaptı hep. Ajans yolluyor ama bu tip olaylarda ne yazık ki torpil söz konusu. Parada anlaşıyoruz ama sonuç çıkmıyor.

Ben kızımla ilgili sıkıntı yaşamıyorum. Bulunduğumuz çevre takdir ediyor. Enka’da okuyor okul da destek veriyor. Okul korosunda solistlik yapıyor. Çevremiz buna sıcak bakıyor.

Bazen çevremde insanlar çocuğu çok yoruyorsun diyordu ama çocuk istiyor, hocalar dört dörtlük diyor. Ne yapabilirim. Sen çocukluğunda isteyip yapamadığını çocuğunda gerçekleştirmek istiyorsun diyenler var ama çocuk zorlayarak nereye kadar yapabilir bunu.”

Ben ilgileniyorum

Henüz 13  yaşında oyuncu olmak sevdasına kapılan Gizem’in ablası Esra, onun her tür işiyle ilgileniyor. Onu çekimlere götürüyor. Ve üzerine basarak bu konuda hiçbir zorluk  yaşamadığını söylüyor.

Lolitalar konuşuyor

Buse Tezcan: “Arkadaşlarım benim ajansta olmamla ilgileniyor. Bu durum hem avantaj hem dezavantaj olabiliyor. Doğal gelişmeyebiliyor ilişkiler. Biraz doğalın ötesinde oluyor. Ama gerçek dostlukları da keşfetmek mümkün. Beni oyunlarda görünce hemen söylüyorlar. Reklamda hiç oynamadım ama çok istiyorum. Dizi çok sayıda oldu ama konuk oyuncu olarak. Sırlar Dünyası, Gümüş, Büyük Buluşma, Çocuğun Var derdin var, El Bebek Gül Bebek gibi dizilerde oynadım. Bu sayede kendi paramı kazanıyorum. Tanınmak çok hoşuma gidiyor. Bu mesleği ünlü olmak için yapmıyorum ama tanınmayı seviyorum. Piyano, gitar ve perküsyon çalıyorum. Hemen her tür müzik dinliyorum. Celine Dion’un sesini beğeniyorum. Sibel Can ve Grup 84’ün bazı parçalarını beğeniyorum.”

Gizem Dinç :1993 doğumlu. Ajansa kayıt olup reklam ya da dizi filmlerde oynamayı hep istemiş ve bu yıl Ajanasa kayıt olmayı başarmış. “Ailem de beni destekledi. Tümay Özokur Ajansa kayıt yaptırdım. Gümüş dizisinde oynadım ben de. Şimdi reklam filmleri için çekimlere gidiyorum” diyor.

Seçil Zeybekoğlu:16 yaşında lise öğrencisi. Model olmayı çocukluğundan itibaren istemiş. Çünkü çevresinde hep güzelliği konuşuluyormuş. O  edası ile tam bir lolita. Büyümüş de küçülmüş gibi. Zaten bir modellik ajansına da kayıt olduğunu söylüyor. Okumak ve iyi bir meslek sahibi olmak istiyor ama okul masraflarını kendisi karşılamayı  bunu da modellikten kazanmayı amaçlıyor.  Çok fazla marka takıntısı yokmuş ama seksi giyinmeyi sevdiğini belirtiyor.

Hazal ve Deniz:Onlar da lise öğrencisi. Daha doğrusu lise birinci sınıftalar. Kentin pahalı caddelerinde gezmeyi seviyorlar. Sevdikleri markalar aslında gençlere hitap ediyor. Mango-Levis-Mavi Jeans-Afrodit gibi. Arkadaşlarının modellik ajanslarına başvuruları oluyormuş ve bunların arasında Hazal’ın kendisi de var. Annesine sürekli bu isteğini söylüyormuş ama annesi de ona önce okul bitsin diye karşı çıkıyormuş. “Bakalım ne zaman isteğimi gerçekleştireceğim” diyor.

Ece Mık, Gökçe Mutlu: Bir genç kız edasında Bağdat Caddesi’nde yürürken karşılaştığımız Ece ve Gökçe aslında 15 yaşında iki genç ergen. Beğendikleri ve giydikleri markaları sıralarken, Mango-Mavi Jeans-Tomy Hilfiger-Diesel-Guess-Top Shop ve Zara’dan söz ediyorlar. Üsküdar Amerikan Lisesi’nde okuyan iki genç kız  diğer yaşıtları gibi model falan olmak istemediklerini okumanın onlar için çok daha önemli olduğunu belirtiyorlar.

Cansu, Doğancan, Neval, Ekin ve Öykü: 13  ve 14 yaşlarındaki bir grup kız ve erkek ise Bağdat Caddesi’ni turlarken rastlıyorlar bize. Biz onlara yanaşmadan, fotoğraf  makinesını ve yaptığmız röportajları görüp onlar geliyor yanımıza. Hepsinin son model cep telefonları var. Ve spor markaları giymeyi seviyorlar bir de poz vermeyi. “Peki şimdi haftaya mı ünlü olacağız” diye sormayı da ihmal etmiyorlar…

Esin ve Ece: Mor ve Ötesi Grubunun hayranı bu iki genç kız Bağlarbaşı’ndan kalkıp İstanbul Park’a gelmişler. Hiç de yorgun ya da sıcaktan bunalmış bir halleri yok. Orada olup müziğin ritmine kapılmak onlar için çok daha önemli.


Melis ve Aylin: 17 yaşında lise öğrencisi olan Melis ve Aylin’e otomobil yarışları izlerken rastladık. Onlar da diğer gençler gibi rock müziği hayranıydı ve Mor ve Ötesi’ni dinlemek için İstanbul Park’a gelmişlerdi. “Kargo ve Athena’yı da  seviyoruz” diyor iki genç kız.

Damla:  Athena’nın konserini dinlemeye gelen Damla ise diğer yaşıtlarından farklı bir profil çiziyor.  16 Yaşında marka giyinmeyi sevmiyor. Metal ve gotik müzik dinlemeyi ise seviyor.

Burçin: 16 Aşında, pank müzikten hoşlanıyor.Convers giyiyor….

Beste: 16 Aşında marka giyinmeten hoşlanmıyor ve metal müzik dinliyor.

Gizem:17 Aşında, marka giyinmiyor…ODTÜ de okumayı düşünüyor…

Not: Yedikule’deki Athena  konserinde yaş ortalaması 17 – 25 arasıydı. Alkol ve sigara tüketimi son derece yüksekti…

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!