Oluşturulma Tarihi: Ocak 17, 2005 00:00
26 Aralık’da Güney Asya’da meydana gelen deprem ve tsunami felaketinin izleri sürüyor.Şu veya bu nedenle bölgeye yolunuz düşerse diye birkaç hatırlatma yapmak istiyoruz: Deprem, sel, tsunami gibi doğal felaketler çevreye ve altyapıya da zarar verir. Dolayısıyla gıda, su, elekrik gibi temel gereksinimlere ulaşmayı aksatabilir. Hatta olanaksız hale getirebilir. Bütün bu olumsuz koşullar, başta enfeksiyonlar olmak üzere önemli sağlık sorunlarına zemin hazırlar. Bu konudaki bilgileri Memorial Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Servet Alan verdi...Sellerin altyapıya zarar vermesi sonucunda, su ve gıdalarla bulaşan enfeksiyon hastalıklarında artış görülebilir. Tifo, kolera, leptospiroz ve A tipi bulaşıcı sarılık sıklığı artabilir. Evsiz kalan insanların sayısının çokluğu ve/veya su kaynaklarının zarar görmesi, kirlenmesi bu riski artırır. Sağlıklı, temiz su sağlanması ve insanların bu konuda bilinçlendirilmesi bu hastalıkların yayılmasını azaltabilir veya önleyebilir. Temizliğinden emin olunmayan suları kaynatarak ve klorlayarak tüketin. Sebze ve meyveler de temiz suyla yıkanmalı veya kabuğu soyularak yenmeli. Kirli sularla temas yara ve cilt enfeksiyonları, konjunktivit, kulak, burun ve boğaz enfeksiyonlarına yol açabilir. Fakat, bu hastalıklar bir salgına neden olmaz. Ülkemizde de bulunan leptospira bakterileri kirlenmiş sular yoluyla hastalığa ve salgınlara neden olabilir. Leptospiroz bir hayvan hastalığı. İnsanlarda belirtisiz veya hafif seyredebildiği gibi karaciğer yetmezliği, böbrek yetmezliği ve kanamalara neden olan Weil gibi ağır bir hastalığa da neden olabilir. Seller ve su baskınları sonrasında böcekler aracılığıyla sıtma, sarı humma, Batı Nil ateşi ve deng gibi hastalıkların taşınması kolaylaşır. Taşıyıcı böceklerin sayısındaki artış, insanların daha fazla açıkta bulunması ve böceklerle karşılaşması nedeniyle artabilir. Bu hastalıklardan sıtma ülkemizde özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinde görülüyor.Doğal afetlerden sonra, sanılanın aksine cesetler salgın hastalık riskine neden olmazlar. Çoğu mikrop ölüm sonrasında insan vücudunda uzun süre canlı kalmaz. Cesetler ancak kolera ve kanamalı ateş gibi hastalıklarda sağlık için ciddi bir risk oluştururlar. Cesetlerle uzun süreli temas etmesi gereken işçilere tuberküloz ve kanla bulaşan virüsler (B ve C tipi sarılık, HIV virusu), rotavirus ve salmonella ishalleri, tifo, paratifo, şigelloz ve kolera gibi barsak hastalıkları, A tipi sarılık bulaşabilir. Açık yaraları olan kişilere tetanoz aşısı ve gerekiyorsa tetanoz serumu uygulanır.
button