Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2008 00:00
Bizimki sıradan bir turistik seyahatti. Güney Afrika’nın Cape Town kentindeki çitaları görmeye de tamamen meraktan gitmiştik. Çitaların iki yanındaki çitlerde bizim Sivas Kangal köpeklerini görmeyi hiç beklemiyorduk. Meğer Kangal köpekleri çitaların hayatını kurtarmak için orada bulunuyormuş. Nasıl mı? Hikaye Anadolu’dakinden farksız.
Çitalar aynı kurt ve ayılar gibi sürülere musallat oluyor. Komşu ülke Namibya’nın yerlileri de sürüdeki hayvanlarını korumak için çitaları öldürüyor. Ama Kangallar gelince durum değişmiş. Anadolu’nun bağrında yetişen bu güzide köpekler varken çitalar sürünün yakınına bile yaklaşamıyor. Böylece sürü saldırıya uğramıyor, çitalar da ölmekten kurtuluyor.
Çita, dış görünüşü ile ne kadar büyüleyici ise bir o kadar yırtıcı ve parçalayıcı bir büyük kedi. Karada en hızlı koşan yaratık olarak tanıyoruz onu. Av peşinde koşarken hızı iki saniyede 70 kilometreye ulaşıyor. Koşusunun zirve noktasında azami 100-127 kilometre hıza çıkabiliyor. Bu hızla avını çok fazla değil, 500-600 metre kovalayabiliyor. Antilopların peşindeki bu kovalamaca aralıklarla bazen bütün gün sürüyor.
Özellikle sabahın erken saatleri, akşamüstü ve dolunaylı geceler çitanın en hareketli zamanları olarak biliniyor. Çitalar genellikle yalnız dolaşıyor. Bazen avlanmak için erkekleri birlikte hareket ediyor. Grup halinde avlanma sırasında biri saldırı durumundayken diğerleri gelen saldırıları savuşturuyor. Özellikle Namibya’da grup halinde avlanma biçiminin daha gelişmiş olduğu gözlenmiş.
Maalesef bu şahane hayvanların nesli tükeniyor. Tüm dünyada 15 bin çita kaldığı tahmin ediliyor. Bunun 3 bini Namibya’da yaşıyor. Ama bir yandan da Namibya dünya üzerindeki çitaların en çok katledildiği noktalardan biri. Daha doğrusu biriydi. Çita Koruma Projesi kapsamında bölgeye Sivas kangal köpekleri getirildiğinden beri sorun bir parça çözüldü.
HEM ZEKİ HEM ÇEVİKSivas Kangal köpekleri iri vücutlarıyla tanınıyor. Kangalların ağırlığı erkeklerde 50-60 kilogram, dişilerde 41-59 kilogram, yüksekliği ise erkeklerde 74-81 santimetre, dişilerde 71-79 santimetre olabiliyor. Yüzyıllardır Anadolu’daki çiftçilerin sürülerini her türlü tehlikeden koruyan bu çoban köpeği şimdi de Afrikalı çiftçilerin yardımına koşuyor.
Çita Koruma Projesi’nin yöneticisi Laurie L. Marker’in göre çitalar, Kangalların havlamasından ve heybetinden ürküp sürüye saldıramıyor. Küçümsenemeyecek derecede bir zekaya, çok alıngan ve hassas bir ruh yapısına sahip olduğu belirtilen Kangalların hem çok cesur, hem kuvvetli, hem çevik ve hem de hızlı koşan bir hayvan olma özelliğini taşıdığı, verilen görevi de canı pahasına yerine getirdiği de malum.
ÇİTALARLA FOTOĞRAF SERBEST, SİVAS KANGALLARLA YASAK
ABD’yi ya da diğer ülkeleri bilmiyorum ama Sivas Kangalların Cape Town’da tam bir yıldız olduğunu söyleyebilirim. Çitaları ziyaret edenler Kangalları da görmek için can atıyor. Ama yetiştiriciler kangalların kafesine kimsecikleri sokmuyor. Oysa ki parayı bastıran herkes çitalar yemeklerini yedikten sonra kafese girip onlarla fotoğraf çektirebiliyor. Kangal hayranları için şöyle bir çözüm bulmuşlar. Şehrin belli başlı turistik noktalarında Sivas Kangal’ın posterleri satılıyor. İsteyen bu posterleri satın alıp evinin duvarına asabiliyor.
SİVAS KANGAL’A NEDEN HÁLÁ ÇOBAN KÖPEĞİ DİYORLARCape Town’daki çita bakıcılarına bu köpeğin isminin Sivas Kangal olduğunu söylediğimde çok şaşırdılar. Çünkü onlar Kangal’ı Turkish Anatolian Shepherd (Türk Anadolu çoban köpeği) ismiyle biliyorlar. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Kangal Köpeği Araştırma ve Yetiştirme Merkezi Üretim Çiftliği Sorumlusu Veteriner Hekim Yusuf Ziya Oğrak’a bu karmaşayı sorunca şu cevabı veriyor: "Bu isim karışıklığı sürüyor çünkü tüm dünyada köpekleri tescil eden üst kurul Sivas Kangal’ı hálá tescil etmedi. Koskocaman Türkiye’de bir cins çoban köpeği olduğunu zannediyorlar ama çok yanılıyorlar. Araştırmalarımız devam ediyor. Eninde sonunda Sivas Kangal’ın apayrı bir cins olduğunu ispatlayacağız."
Çita Koruma Projesi Sorumlusu Laurie L. MarkerKangallar sayesinde sürüdeki kayıplar yüzde 76 azaldıBu aslında bir proje. Tam ismiyle Çita Koruma Projesi. 1994 yılında, Namibya’da küçük sürülerden oluşan çiftliklerde Kangal ırkı çoban köpekleri yetiştirilmeye başlandı. Ocak 1994 ile Kasım 2001 arasında Namibya’daki hayvan çiftliklerine tam 117 tane Kangal ırkı Anadolu Çoban köpeği yerleştirildi. Köpekler, dikkatlilik, güvenirlilik, koruma, ilgi gösterme ve çiftçi memnuniyeti açısından değerlendirildi. Sürüdeki hayvan kaybı yüzde 76 oranında azaldı. Kayıplarda büyük bir düşüş olduğu için de çiftçiler artık çitaları öldürmek zorunda kalmıyordu.
Koyunların ve keçilerin birarada bulunduğu sürülerdeki köpeklerin dikkati en yüksek seviyedeydi. Ancak, köpeklerin büyük çoğunluğu bazı safhalarda, özellikle sürüye katılmama ve sürüyle oynama gibi davranış problemleri gösterdi. Fakat doğru eğitimle bu problemler yüzde 61 oranında çözüldü. Sonuçta köpeklerin yüzde 43’ü program dışı kaldı. Bunların yüzde 80’i öldü, yüzde 20’siyse çeşitli nedenlerle çalışma dışı bırakıldı.
İkinci bir değerlendirme 2004 yılının kasım ayında yapıldı. 73 köpeğin çalışması üzerine yapılan araştırma yapıldı. Bu araştırma en başta köpeklerin sağlıkları ve beslenmeleri arasındaki ilişki üzerine odaklandı. Ayrıca, çiftçilerin Çita Koruma Projesi’ne karşı tutumlarıyla ilgili sorulara da cevap arandı.