Güney Afrika’nın milli takım kaptanı modacısı ile İstanbul’da buluştu

Güncelleme Tarihi:

Güney Afrika’nın milli takım kaptanı modacısı ile İstanbul’da buluştu
Oluşturulma Tarihi: Şubat 20, 2010 12:10

2010 Dünya Kupası’na katılacak Güney Afrika Milli Takımı’nın ve İngiltere Portsmouth’un kaptanı Aaron Mokoena, hafta içinde bir günlüğüne İstanbul’a geldi.

Haberin Devamı

Sibel ARNA
 
Önümüzdeki hafta İngiltere Kraliçesi’nin karşısında giyeceği kostümün provası için modacısı ile burada buluştu. O gelmeseydi on yıldır Türkiye’de yaşayan, üreten ve markasını dünyaya Türkiye’den tanıtan Christiaan Erasmus diye bir moda tasarımcısı olduğunu bilemeyecektik. Christiaan Erasmus da Güney Afrikalı. Tam bir İstanbul aşığı. Made in Turkey etiketinin değerini arttırmak için 22 yıldır uğraşıyor. 10 yıl önce yarattığı Christiaan Erasmus markasının tamamını burada üretiyor. Ülkesindeki dergilerde yarı Türk diye tanıtılıyor. Markasının kataloğunu Haydarpaşa Garı, Boğaz Köprüsü gibi İstanbul’un simgelerinin önünde çekiyor. Aaron’u da İstanbul’u görmesi için özellikle davet etmiş. İyi ki de öyle yapmış.

22 yıl... Christiaan Erasmus’un sırt çantasını ile İstanbul’a ilk geldiği günün üzerinden tam 22 yıl geçmiş. Bakın, dün gibi hatırladığı ilk günleri nasıl anlatıyor: “Bu şehre 22 yıl önce aşık oldum. Kültürüne, insanına, havasına, yemeklerine, her şeyine... Güney Afrika’da birileri İstanbul’un enteresan ve mistik bir şehir olduğundan bahsetmişti. Gençtim, merak ve enerji doluydum, fazla düşünmeden uçağa binip, geldim. Türkiye’deki tekstil piyasası ile Koşar Deri’den bir deri ceket alarak tanıştım. Güney Afrika’ya döndüğümde herkes ceketime iltifat etti. Bir de Genç Koza diye bir yerden aldığım kravatlara bayıldılar. Ben de ikinci gelişimde bu işi ticarete döktüm. Beş deri ceket, 80 tane kravat aldım. Bir parti düzenledim ve hepsini iki saat içinde sattım. üçüncü gelişimde 800 kravat ve daha fazla deri ceketle döndüm. Güney Afrika’da annemin butikleri vardı. Ben bu işin içinde büyüdüm. Bu yüzden kaliteli mal deyince burnum iyi koku alır. Ama tekstil ile ilgili herşeyi Türkiye’de öğrendim. İstanbul piyasası benim okulum oldu.”

Haberin Devamı

Türkiye’den her getirdiği, Güney Afrika’da peynir ekmek gibi kapışılınca üretime başlamış Christiaan. Önce kravat, kol düğmesi ve gömlek üretmiş. Tam da Güney Afrikalı erkeklerin seveceği cinsten, rengarenk şeyler tasarlamış. “Üretim yaptırdığım atölyeler, bu renkli şeylerin erkekler için olduğuna inanmıyorlardı” diyor.
10 yıl önce ise kendi markası Christiaan Erasmus’u kurmuş ve takım elbise yapmaya başlamış. Güney Afrika’da zaten çok iyi tanınıyor ama son beş yıldır yavaş yavaş Londra, Çin, Çek Cumhuriyeti ve İstanbul’da da müşteriler ediniyor.

Haberin Devamı

MADE IN TURKEY ETİKETİNİN DEĞERİNİ ARTTIRDIM

Yılın yarısını İstanbul’da, yarısını Johannesburg’da geçiriyor. Markasının Türkiye çıkışlı bir marka olarak tanınması için uğraşıyor. Renklerin başrol oynadığı koleksiyonu, Türk erkekleri de giysin istiyor. Artık kendini gerçekten Türk gibi hissediyor. İstanbul’a bayılıyor.
Made in Turkey etiketi hakkında ne düşündüğüne gelince: “22 yıl önce Türkiye’den getirdiğim ürünlerin etiketini keserlerdi. Made in Italy yazmasını isterlerdi, Turkey değil. Ama ben hiç kesmedim. Her zaman bu etiketin arkasında durdum. Daha kalitelisini zor bulacaklarını söyledim, savaştım. Her fırsatta, hatta en son katıldığım bir radyo programında bile Türklerin el işçiliğine methiyeler düzdüm. Ve inanmayacaksınız kazandım. Artık Güney Afrika’da Made in Turkey etiketi, Made in Italy kadar makbul”
Güney Afrika’daki bu durumun tüm dünyada da geçerli olabileceğini söylüyor. Türklerin kendilerine biraz daha güvenmeleri, en kalitelisini yaptıklarına önce kendilerini inandırmaları gerektiğini düşünüyor: “Armani, Versace, Boss, Ferre bu markaların hepsi Türkiye’de üretiliyor. Türklerin yapması gereken Dolce Gabbana ayarında lüks bir marka çıkarmak bence. O zaman kalitenizi herkes farkeder.”

Haberin Devamı

AARON KRALİÇE’NİN YEMEĞİNDE NE GİYECEK?

Christiaan Erasmus’un futbolla yakınlaşması, on yıl önceye dayanıyor. 2000’de Güney Afrika’da futbolculara sponsor olmaya başlamış. “Hem Güney Afrika hem de İtalya, İspanya ya da İngiltere liglerinde oynayan futbolcularla anlaştım. Onlar aracılığıyla markamı uluslararası boyuta taşımaya çalıştım” diyor. Son iki yıldır, Bafana Bafana diye bilinen Günay Afrika Milli Takımı’nı giydiriyor.
Aaron onlardan biri. Hem Bafana Bafana’da hem de İngiltere’nin Portsmouth takımında oynuyor. Her iki takımda da kaptanlık bantını takıyor. Afrikalı çocukları okula göndermek, okulların ihtiyacı olan şeyleri gidermek için para topladığı bir vakfı var (http://www.aaronmokoenafoundation.com). Bu vakfın tüm toplantılarında Mokoena, Christiaan Erasmus giyiyor.
Gelecek hafta Güney Afrika başbakanı, İngiltere Kraliçesi’ni ziyaret edecek. Bu ziyaret onuruna düzenlenecek yemeğe Aaron da katılacak. İşte bu yemekte giyeceği kıyafetinin provası için geldi İstanbul’a. Christiaan’a yemek için nasıl bir şey tasarladığını soruyoruz. Anlatıyor:
“Aaron o gece Dandy gözükecek. Yani güzel görünmekten korkmayan süslü bir erkek gibi. Azıcık da züppe. Ceketinin kollarında dantaller olacak, tıpkı bugün olduğu gibi pembe Swarovski taşlı kol düğmesi takacak.”
 
Christiaan Erasmus son koleksiyonunun imaj çekimlerini İstanbul’da, İstanbul’un simgeleri önünde çekti. Mankenliği kendisi yaptı. Bir sonraki sezon için ise Aaron Mokoena’yı mankenliğe ikna etmeye çalışıyor.

Haberin Devamı

Aaron Mokoena, Christian Erasmus markasını uzun yıllardır aradığı marka olarak tanımlıyor: “İnsan dünyayı dolaşmaya başladıkça bir sürü yeni şey keşfediyor. Her keşiften sonra giyinirken daha bir cesur oluyorsunuz. Girdiğim ortamlarda dikkat çekmeyi severim. Christiaan’ın renkli ve enteresan tarzını severek taşıyorum. Hangi rengin hangi renkle gideceğini çok iyi biliyor.”

TUGAY KERİMOĞLU GERÇEK BİR EFSANEYDİ

“İstanbul’a ilk kez geldim. Ama Türk arkadaşlarım var. En yakını Tugay Kerimoğlu. Evimiz beş dakika mesafedeydi. Antrenmanlara birlikte gidip gelirdik. O gerçek bir efsaneydi. Çok özel bir oyuncuydu. Jübilesinde bütün stad Tugay maskesi takarak uğurladı onu biliyorsunuz. Bu görüntü telefonumda hala kayıtlıdır. Benim kız arkadaşımla Tugay’ın karısı çok yakın arkadaş. Yazın Bodrum’a çağırıyorlar, mutlaka geleceğiz.

Haberin Devamı

Üç düğmeli gömlekler, rengarenk ve parlak iç astarları, deve kuşu derisi çantalar Christiaan Erasmus koleksiyonunun öne çıkan detayları. Afrika’da 20’den fazla butikte satılıyor. Krallar, politikacılar, müzisyenler, futbolcular, ragbi ve golf oyuncularından oluşan özel bir müşteri kitlesi var.

Aaron ve Christiaan, Günay Afrika’ya özgü vuzela denilen aletle poz verdi. Vuzela’nın yüksek ve rahatsız edici sesi nedeniyle dünya kupası maçlarında yasaklanması söz konusu.
 
 
 
 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!