Güncelleme Tarihi:
Güçlü kadrosu ve birbirinden yetenekli genç oyuncularıyla dikkati çeken Güneşin Kızları yine heyecan dolu bir bölümle ekrana geldi. 1 Şubat Pazartesi akşamı yayınlanacak olan Güneşin Kızları 33. bölümde Ali ile Selin aşkındaki gelişmelerin neler olacağı merak edilirken, Güneş cephesinde neler olacağını ve Nazlı Savaş ikilisinin neler yaşayacağı da merak konusu.
Peki; Güneşin Kızları 33. yeni bölüm fragmanı yayınlandı mı? İşte;
Güneşin Kızları 33. yeni bölüm 1. fragmanı:
Güneşin Kızları 33. yeni bölüm 2. fragmanı:
GÜNEŞİN KIZLARI 32. BÖLÜM ÖZETİ
Rana, Güneş’in hamile olduğunu öğrenmiş, Haluk’un itiraflarının olduğu teybi Güneş’e dinletmekten vazgeçmiştir. Güneş’in içini yiyip bitiren şüphe zayıf düştüğü bir anda, Rana’nın yanında ortaya çıkar. Rana, ilk defa gerçekten Güneş’i dinler ve ona destek olur. Güneş, en başından beri İstanbul’a taşınmakla hata yaptığını düşünmeye başlamıştır.
Levent, Haluk’a Zafer’in telefonundan bahsedenin Sevilay olduğundan şüphelenir. Sevilay’la ettiği kavgadan dolayı kendisini kötü hisseden Levent Ali’yle dertleşir. Almanya’da arkasında bıraktığı Doruk ise ikisini izler. Doruk, Ali’yi kıskanmaktadır ve düşmanını kendisine yakın tutmak istemektedir. Bunun için önce Ali’nin dostu olmalıdır.
Savaş, Melisa’nın durumu yüzünden onu yalnız bırakamamaktadır ama bir yandan da Nazlı’yı sevdiği için aşk acısı çekmektedir. Nazlı, Savaş’ın onda kalan tek şeyini geri vermek ister. Savaş buna müsaade etmeyecektir.
GÜNEŞİN KIZLARI OYUNCULARI
Emre Kınay (Haluk Mertoğlu): Güneş'in kocası. İstanbullu. Ali’nin babası. Haluk’un iki ayrı tarafı var. Biri karanlık , biri aydınlık… Karanlık tarafını, senelerdir ustalıkla saklayabiliyor. Aydınlık tarafı ise o kadar büyüleyici ki, insan başka bir tarafa bakmıyor bile. Bir kere yakışıklı, karizmatik, kibar, düşünceli, romantik bir adam… Başarılı, güçlü bir adam…
Evrim Alasya (Güneş): İzmirli, 35 yaşında güzel, çekici bir kadın. Lisede edebiyat öğretmeni olan Güneş, hayatını üç kızına adamış fedakâr bir anne... Kibar, nazik, narin, ince, soğukkanlı olmasına rağmen konu kızları olduğunda dişlerini göstermekten hiç çekinmiyor. Genç yaşında anne olduğundan, neredeyse kızlarıyla beraber büyümüş, bu yüzden onlarla arkadaş aynı zamanda. Güneş, her zaman mantığının sesini dinliyor… Bu kadar hesaplı davranmasa, 3 kızını tek başına büyütmesi mümkün olmazdı. Şimdi kızları büyümüş olsa da, kendini koruma refleksi yer etmiş durumda, artık aşamıyor. Bu yüzden Haluk Mertoğlu ile tanıştığında uzun süre aşka direniyor. 35 yaşında âşık olma fikri ona imkânsız gelse de aşktan kaçamıyor. Seneler sonra ilk defa mantığını bir kenara bırakıp, kalbinin sesini dinliyor.
Tolga Sarıtaş (Ali Mertoğlu): Haluk’un oğlu. 17 yaşında. Yakışıklı, zeki, kurnaz, havalı… Halası Rana gibi sinsi ve içten pazarlıklı bir tarafı da var. Hayatında amacı olmayan, baba parası yiyen, züppe imajı var. Dünya umurunda değil gibi davranıyor. Güçlü görünmeye çalışıyor. Babasından çekiniyor. Onu sinirlendirmemeye çalışıyor çünkü sonra başına iyi şeyler gelmeyeceğini geçmişte tecrübe etti. Ali’nin ciddi kız arkadaşı olmamış, onun yanındaki kızlar sık sık değişmiş. Hiç âşık olmamış ve aşkı ciddiye almıyor. Şaşırtıcı derecede çalışkan bir çocuk… Dersleri ciddiye alıyor. Bir kere bir an önce bu evden ve babasından kurtulmak istiyor. Ancak başarılı olursa kendini kurtarabilir.
Burcu Özberk (Nazlı Yılmaz): Nam-ı diğer hırçın kızımız. İkizlerden ‘büyük’ olanı. Tabi sadece 5 dakika farkla. Ama bu Nazlı’nın her fırsatta ablalık taslamasını engellemiyor. Selin ile hiç anlaşamıyorlar. Nazlı, inatçı, başı beladan kurtulmayan, kavgacı, bela bir genç kız. Sürekli bir volkan gibi patlıyor, sürekli atarlı! Hırçınlığı çevresindekilere zarar verse de, en çok kendisine zarar veriyor. Neyse ki hayatında resim var. Grafiti artisti olan Nazlı, kendini en iyi şekilde sokaklarda ifade edebiliyor. Sokağın, öfkenin, isyanın ruhu olan rap müzik de Nazlı’nın vazgeçilmezi…
Berk Atan (Savaş Mertoğlu): Rana'nın üvey oğlu. Ali’nin üvey kuzeni. 18 yaşındaki esas oğlanımız. Yakışıklı, serseri, tehlikeli, çekici… Rock star havası var. Önceden çok sevilen ve popüler bir çocuk olan Savaş’ın hayatı 1 sene evvel kız arkadaşı Melisa’nın ortadan kaybolması ise tepetaklak olmuş. Savaş’ın öfke sorunu sebebiyle zaman zaman bayılmaları, uyandığında ise kayıp zamanda ne yaptığını hatırlamama sorunu var. Melisa ile olan akşam da bunlardan biri. Savaş, asla Melisa’ya bir şey yapmayacağını biliyor ama yine de neden hatırlamadığı konusu beynini kemiriyor. Aylar sonra klinikten çıktığında ise herkes tarafından dışlanmış, istenmeyen biri olarak hayatına dönüyor. Okula başladığında yeni bir lakabı oluyor; ‘katil’...
Hande Erçel (Selin Yılmaz): Süslü püslü, aklı bir karış havada... Selin’in ikiziyle tek ortak noktası, aynı anneye sahip olmaları. Selin çok güzel bir kız. Üstelik güzelliğinin de fazlasıyla farkında. Nazlı’nın aksine neşeli, hayat dolu... Büyümeye birazcık fazla hevesli. Hayatı doya doya yaşamak istiyor, değişikliklere balıklama atlıyor. Havalı, bilmiş, kokoş… Ama kim ne derse desin çok eğlenceli… Çok cesur. İnsanlara güvenme konusunda her ne kadar çuvallasa da, asla duygularından vazgeçemiyor. Duyguları ortada, asla kabuğuna çekilmiyor. Herkesin okuyabileceği açık bir kitap… Çok çabuk yeniliklere adapte oluyor. Selin, İstanbul’a taşındıkları için dünyanın en mutlu insanı bu aralar...
Meltem Gülenç (Rana Mertoğlu): Haluk ve Ahmet’in ablası… 55 yaşında. Hiç evlenmemiş. İstanbul hanımefendisi, kibar. Pasif agresif, kuralcı, obsesif… Kibar, nazik ve asla kimseyle direkt arasını bozmayan poker yüzlü bir kadın… Çok kontrollü ve çok oyuncu… Kardeşlerini parmağında oynatıyor gibi görünüyor. Savaş, Rana'nın üvey oğlu. Donuk ve mesafeli karakterini kıran, şefkat hissettiği belki de tek kişi. Savaş'a gözü gibi bakıyor.