Güneşin altında eşeklere dair söylenmiş ne varsa, bu kitapta

Bir giriş yazabilmek için uzun uzun düşündüm. Aklımsıra eşeklerle ilgili hasbelkader esprili bir klişe filan bulacağım ki cuk oturacak.

Nafile...

Eşeklerle ilgili ne yazarsam yazayım, kitaptan bir alıntı olacak.

Zira güneşin altında eşeklere dair söylenmiş ne varsa, bu kitapta mevcut.

Madem ki hayat ötesine el vermiyor, amiyane tabirle söyleyeceğim; eşeklik addetmezsiniz diye umarak:

Ali Polat, eşeklerle bozmuş!

Kitap ortama düşer düşmez, gören hemen herkes aynı yanılsamaya kapıldı. Siz de aynı şekilde düşünüyorsanız, baştan uyaralım:

Bu kitap, yani ‘Eşek ve Biz’ iki ayaklı eşekler üzerine değil.

Bildiğiniz güzel gözlü, dört ayaklı eşekler üzerine...

Kaldı ki kimbilir, Ali Polat, belki tam da böyle bir insiyakla yola çıkılmıştır. Bu eser, iki ayaklı eşeklerin, dört ayaklı eşekleri, kendi literatürlerinde, olumsuz bir şekilde anmasına isyan eden bir nev’i katır inadıdır. (Katır da bildiğiniz gibi şahane bir hayvanımızdır; melezdir, atla eşeğin çiftleşmesi sonucunda üremiştir.)

2000 adet basılan ve eşek derisi ve ilaç yapımından, basında çıkmış eşeklerle ilgili haberlere, 27 bölümde toplanan kitaptan elde edilen gelirle, bir Eşek Koruma Cemiyeti kurmayı planlayan Ali Polat, kitabının içine bu derneğe üye olmak isteyenler için bir form koymayı da ihmal etmemiş.

Ve kitabın sunuşunda, bu eseri kaleme almasının nedenini şöyle özetlemiş:

‘Medeniyetin başlangıcından itibaren insanoğlunun hizmetçisi ve dünyanın imarında yardımcısı olan, fakat sürekli aşağılanıp hor görülen cefakár ve çalışkan hayvanımızın bütün yönlerini ele aldığımız ve onu insanoğluyla karşılaştırdığımız bu eser, kapsam ve çeşitlilik açısından dünyada tektir.

Ülkemizde ve dünyada bu konuyu ele alan çeşitli eser ve makaleler yanıtlanmıştır, ancak tatlısı, tuzlusu, acısı, ekşisi ve buruğuyla bu hizmetçimiz hakkında söylenen ve yazılan atasözü, fıkra, şiir, masal, hikáye, çizim, sosyal, güncel ve bilimsel konuları bütün renkleri ve tatları ile bir arada bulmak güçtür.’

İşte Ali Polat, Eşek ve Biz kitabıyla bu mühim boşluğu dolduruyor.

Ben şahsen okurken anırarak güldüm. Eşek Koruma Cemiyeti’ne katılmayı düşünen, düşünmeyen herkese duyurulur; hatta bununla yetinilmez, hararetle tavsiye edilir.

Aşağıda, Eşek ve Biz kitabının bir kısmını okuyacaksınız. Ancak, okuduklarınız, devede kulak diyeceğim, eşek kitabına yakışmayacak; bir eşek kuyruğu bile etmez, öyle söyleyeyim.

Son olarak, parantez içinde yer alanların bendenizin eşeklikleri olduğunu belirtir, her birinize eşek gözlü güzel manitalar dilerim. (Mümkünse insan olsun tabii!)

AŞK VE CİNSELLİK

Onlar da bizim gibi aşık olurlar. Bir eşek sevdi mi, ölesiye sever. Hiçbir güç onu sevdiğinden ayırmaya yetmez. (...)

İnsanlar gibi eşeklerin de cinsel hayatı var. Dişi eşekler 3, erkek eşekler ise 4 yaşından itibaren çiftleşecek duruma geliyorlar. Bir erkek eşek, egemenlik alanında yaşayan bir dişiye aile reisliği yapıyor ve başka bölgelerdeki erkekler ona yaklaşamıyor. Aksi takdirde kavgalar yaşanıyor ve bu kavgalar bazen ölümle sonuçlanıyor.

Eşekler ilişkiye girmeden önce biraz sevişiyorlar. Çiftleşme sırasında erkek eşek, dişi eşeğin ensesini ısırıyor. Bu da bazen dişi eşeğin ciddi bir şekilde yaralanmasına neden oluyor. Ancak dişi eşek zevk duyduğu için, acı çektiğini hissetmiyor. (Bu ‘Kıpraşma, rahat dur, senin de hoşuna gidecek’ diyen Tecavüzcü Coşkun repliğini andıran cümle üzerine; ‘Pardon da, nereden biliyorsunuz?’ diye sormak ister deli gönül?)

İnsanoğlu da bazen eşeklerle ilişkiye giriyor. Bu durum eşekleri çok üzer ve rencide eder. Bu tür insanlarda homoseksüellik durumu oluşabiliyor. Eşekler ise insanoğlunu taciz etmiyor ve onunla cinsel ilişkide bulunmayı pek arzulamıyor. (Pek, kısmına özellikle dikkatinizi çekmemize gerek var mıdır?)

YÜZÜMÜZE VURMUYORLAR!

Biz insanlar onlarla sık sık ilişkiye girdiğimiz hálde onlar hiçbir zaman bunu yüzümüze vurmuyorlar.

Belki de bazılarımız onların organına sahip olmayı istiyor. Bu yüzden olsa gerek, her gün küfürlerimizde onu kullanıyoruz. Onlar ise organlarıyla niçin zaman zaman iftihar ettiğimizi, zaman zaman da aşağılamak için kullandığımızı bir türlü anlayamıyorlar. Doğrusunu isterseniz, onlar insanlarla cinsel ilişkiye girmekten hoşlanmazlar.

MEŞHUR EŞEKLER

Dünyadaki eşeklerin bazıları şöhret bulup ün kazanmışlardır. Oysa insanların büyük bir kısmı, çok arzuladıkları hálde bu şöhretin binde birine ulaşamamaktadır. Bazı eşekler o derecede ün kazanmışlardır ki sahiplerini gölgede bırakmış ve sahipleri kendileri sayesinde tanınmışlardır.

(Bu bölümde 23 ünlü eşek anılıyor ki 23. sırada yer alan, benim şahsi favorim!!! Meşhur eşeklerin bazıları şöyle:)

1. Deccal’in eşeği

3. Hazreti İsa’nın eşeği

10. Nasreddin Hoca’nın eşeği

12. Keloğlan’ın eşeği

VEEEEE:

23. Shrek filminde rol alan eşek

EŞEĞİN BEDEN DİLİ

Eşekler vücut dilini kullanarak haberleşirler. Eşeğin dört farklı duruş şekli ‘Evet’, ‘Hayır’, ‘Ne’ ve ‘Korku’ kelimelerini açıklar.

1. Eğer eşek, başını kaldırıp, kulaklarını ileri doğru uzatmışsa bir sorusu vardır. Ne istediğiniz konusunda bir açıklama yapmanızı isterler.

2. Eğer eşek boynunu rahat tutmuşsa ve gözleri sırt seviyesinin altında ise sizi anlamış, isteğinizi yerine getirmeye hazır demektir.

3. Eğer eşek vücudunu ileriye doğru uzatmışsa, burnunu bir noktaya dikmişse, kulaklarını boynu istikametine doğru düzleştirmişse, kuyruğunu hışırdatırsa ve ayaklarını diretirse, isteksizdir. Bu açıkça ‘Hayır’ demektedir.

4. Eğer eşek, vücudunu geriye doğru değiştirmişse, boynunu ileriye doğru germişse, kulakları geriye doğruysa, kuyruklarını aşağıya doğru sallamışsa, söylediğiniz her şeyden korktuğunu söylemektedirler.

BİLMECELER

Arpadan aşı, tükenmez işi. (Eşek)

Sivri kulaklı, inatçı mı inatçı. (Eşek)

Nasreddin Hoca eşeğine neden ters biner? (Eşeğin dikiz aynaları olmadığı için.)

Arı ile eşek arasında ne fark vardır? (Arının eşeği vardır ama eşeğin arısı yoktur.) (Nasıl yani? Cevabın bilmecenin kendisinden daha büyük bir muamma olduğu konusunda bana katılanlar elini kaldırsın?)

Aldır arabası, yeşildir kebesi; bunu bilmeyen eşek sıpası. (Domates)

Yol üstünde cansız eşek. (Köprü) (Hö?!.)