Oluşturulma Tarihi: Ağustos 02, 2006 00:00
Güneş ışığını ve ısısını yoğun hissettiğimiz aylarda, tabiat adeta bir düğün havasına bürünüyor. Tabii bizler de... Gülüyoruz, rengarenk giyiniyoruz, kendimizi çok daha enerjik ve güçlü hissediyoruz. Peki, güneşi neden bu kadar çok seviyoruz, hiç düşündünüz mü? Seninle dergisi ekibinin hazırladığı ve ağustos sonuna kadar piyasada kalacak olan "Seninle Zinde & Güzel" dergisi bu konuyu sayfalarına taşıdı.
İşte hayat yeniden canlandı. Her yerde neşeli bir hareket, insanların yüzlerinde gülümseme var. Dostlarımızla dondurmacının önünde kuyrukta bekliyor, sırasında tanımadığımız insanlarla konuşuyoruz. Neler mi oluyor? Kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan güneş güzel yüzünü gösterdi yine. Güneş daha sıcak, daha uzun ışıldamaya başladığından beri, normal iş günleri bile biraz güney tatili havasını kazanmış durumda. Bu hızlanmış hayat neşesinin tek nedeni, biyokimya. Durmayalım, kullanalım bunu!
Şimdi aşk zamanı...
Güneşi gören bedenimizden beynimize şu mesaj gidiyor: Uyan artık, enerji zamanı! Böylece, moral yükselten hormonlar olan "serotonin", "noradrenalin" ve "dopamin" salgılanması hızlanıyor. Bu hormonlardan kanımızda ne kadar çok bulunursa, o kadar zinde ve neşeli oluyoruz biz de.
Seks hormonları için de aynı şey geçerli: UV ışınları, gestagen ve östrojen hormonlarının üretimini artırarak, cinsel isteği zirveye çıkarıyor. Aynı zamanda, yazın parlak güneş ışınları, "uyku hormonu" melatonin’in üretimini de azaltıyor.
Kısacası; şimdi dışarı çıkmanın, güneşin tadını çıkarmanın ve aşk için yüreğimizin hoplamasının tam zamanı.
Enerji kaynağı
İnsanoğlu ezelden beri güneşin ateşli gücünden çok etkilenir. Bilimsel verilere göre, bu davranışında haklıdır da. Güneş ışınlarının kemik gelişimindeki etkisi çok uzun süredir kanıtlanmış durumda. İçerdiği ultraviyole ışınları, ciltte D vitamini üretilmesini sağlıyor. Bu vitamin, kemiklere en gerekli madde olan kalsiyum ihtiyacının karşılanmasından sorumlu.
Sorunları kolay çözüyoruz
Elbette ki zarar da verebilir güneş. Ancak, doğru korumayla ve ölçülü bir şekilde kullanırsak, güneş ışınlarından tam anlamıyla yarar sağlayabiliriz. Güneş, kanımıza daha fazla oksijen almamızı sağlayarak, dolaşımı hareketlendirir. Yani, damarlarımızdaki kan dolaşımı hızı yükselir. Aynı şekilde, konsantrasyon ve öğrenme başarımız da artar. Zor bir sorununuzu mu çözmeye çalışıyorsunuz? 15 dakika kadar açık havaya çıkın ve güneşe karşı oturup, sıcacık güneş ışınlarının tadını çıkarın. Mutlaka aklınıza iyi bir fikir gelecektir. Bir deneyin!
Zayıflatıp güzelleştiriyor
Bahar aylarında ortaya çıkan güneş, bize harika bir özelliğini daha sunuyor. Sıcak havanın, iştahı kapatma özelliği var, yani daha az yeriz. Ayrıca parlak ışıklar, tiroit bezinin daha hızlı çalışmasını ve dolayısıyla yağların yakılmasını destekler.
Bir yandan da daha çok terlemeye başladığımız için, cildimiz pek çok zararlı maddeyi daha hızlı atmaya başlar. Dolayısıyla cildimiz daha iyi görünür. Eh, bir de yediklerimizin miktarını genel olarak azaltırsak, ara sıra nefis bir dondurmayı da kendimize hak görebiliriz. Teşekkür ederiz, sevgili güneş!
Güneşe iyi başlamak için
Yavaş yavaş: Cildinizin biraz zamana ihtiyacı var. İlk günler gölgede durmayı tercih edin, güneş banyonuzu her gün 10 dakika artırarak yapın.
Korunun: Güneşe çıkmadan yarım saat önce güneşten koruyucu bir krem sürün. Ayrıca, gün içinde birkaç kez kreminizi yenileyin. Şunu unutmayın: Kalın bir tabaka halinde sürünce kremin koruma süresi uzamaz, ayrıca denize veya havuza girdikten sonra da kreminizi yeniden sürmelisiniz.
Parfüm: Güneşe çıkacağınız zaman parfüm ve deodoranttan vazgeçin. Bunlar cildinizde leke yapabilir.
Gözler: Kaliteli bir güneş gözlüğü ile gözlerinizi UV ışınlarına karşı koruyun. Önemli olan, gözlük camlarınızın yüzde 100 UV koruması sağlamaları. Bunun için camda UV-400 ve CE işaretleri mutlaka olmalı.
Önceden bronzlaşma: Cildinizi solaryumda bronzlaştırmayın. Suni güneş, cildin kendini koruma özelliğini devre dışı bırakır. Ayrıca solaryum, cildi daha çabuk yaşlandırır. Artık Amerika’da, solaryum cihazlarının üzerinde tıpkı sigarada olduğu gibi "Solaryum öldürücü olabilir" yazıyor.
Sıcak günlerin zindelik veren yiyecekleri
UV koruması: Havuç, biber ve kayısıda bol miktarda beta-karoten bulunur. Bu madde, cildinizi güneşe karşı daha dayanıklı yapar.
Susarsanız: Yaz aylarında vücudumuz daha fazla sıvı kaybeder. Sağlıklı bir şekilde depoları doldurmak için günde iki-üç litre su, meyve suyu, maden suyu, meyve çayları içmek gerekir.
Tazelik vericiler: Karpuz, salatalık ve yeşil salatalar, hacimlerinin yüzde 90’ı oranında su içerirler. Dolayısıyla da susuzluğu ve açlığı iyi giderirler.