Gündüz vakti gitar sesinden bile hoşlanmıyorum

Güncelleme Tarihi:

Gündüz vakti gitar sesinden bile hoşlanmıyorum
Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 2013 00:00

Genç Osman Yavaş’ı en son Mavi Sakal’ın solisti olarak gördük. Arada pek çok farklı iş yaptı. Kendi solo albümünüyse 15 yıldır bekliyoruz. Akustik gitarıyla bize küçük küçük hikâyeler anlattığı naif, sessiz sakin ve melankolik albümü ‘Gökyüzü Masmavi’ sonunda çıktı ve bakın neler anlattı.

Haberin Devamı

Mavi Sakal’ın solistiyken ön plandaydınız. Solo albüm yapacağınızı da biliyorduk. Neden bu kadar uzun sürdü? Müziği bıraktığınız bile konuşuldu.
- Müziği bıraktığımı açıklamadım hiç ama sadece Mavi Sakal’la devam etmek istemiyordum. Çok dağılmıştık. Herkes kendi derdine düşmüştü. Ben de yoluma devam ettim. Müzik de geri plana düştü. Sonra sıkılmaya başlayınca arkadaşlarla evde çalarken Hindiba grubunu kurduk ama onda da çok uzağa gidemedik. Herkesin bambaşka işleri var neticede... Hindiba da devam etmeyince büyük bir otomotiv şirketinde düzeltmen ve çevirmen olarak işe girdim.

Büyük bir şirkette çalışınca müzikten de koptunuz mu?
- Yok bırakmadım. O iki yılda bu albümün sözlerini yazmaya ve eski sözlerimi toparlamaya başladım. Çok dağınıktı her şey. Bazı şarkıların nakaratı, diğerinin başı var gibiydi. O sırada işten eve geldiğimde sözlerle uğraşmaya başladım. Dört kanallı bir kayıt aletim vardı onunla demolarımı kaydediyordum.

Haberin Devamı

Bu albümün sadeliği o dört kanallı aletten geliyor sanırım.
- Aslında bilgisayar desteğim de vardı ama onu hep geri plana attım. Dolayısıyla albümün sadeliği o günden belliydi. Bilgisayarın aşırı prodüksiyonunda gözüm yoktu. Küçüklüğümden beri de akustik gitar çaldığım için bu yolda ilerledim. Anlattıklarım da zaten böyle küçük küçük hikâyeler.

Mavi Sakal’da da akustik gitar çalıyordunuz zaten.
- Evet olabildiğince akustik gitarla devam ettim. Arada elektro gitar desteği verdim müziğe uyum sağlaması açısından ama bilgim ve tecrübem akustiğe yatkın. Elektro gitarda iddiam yok. Kaan Altan yeteri kadar şahane bir gitaristti zaten. Ben gerektiği kadar çaldım.

PİŞMAN OLABİLİRDİM

Gökyüzü Masmavi, uzun zamandır dinlediğim en dinlendirici albümlerden. Sakin, naif bir albüm olmuş tıpkı sizin karakteriniz gibi. Bu da samimi bir durum yaratıyor. Ne kadar sürdü bu sonuca ulaşmak?
- Bazı şarkılar çok daha eski ama bazıları iki yıl sürdü. Ama mesela albüme adını veren Gökyüzü Masmavi, kayda girmeden hemen önce yazıldı. Düzenli bir işte çalıştığım o iki yılda, hedefim belli zamanım dar olduğu için daha teşvik oldum sanırım. Deniz otobüsüyle Bakırköy’e giderken bayağı bir söz toparlamışımdır. Akşamları eve gittiğimde de aklımdakileri toparlayıp kayıdediyordum. Bütün o iş yetiştirme telaşından sonra eve çekildiğimde kafam da sert müzikleri kaldırmıyordu. Albümün prodüktörü Reuben de Lautour’la şarkıları seçerken biraz daha sert şarkıları eledik. Konsepti bu sakin hale oturttuk. Bu da o dönemki ruh halimi çok iyi anlatıyor. Ne çok hareketli olsun ne de Mavi Sakal gibi olsun kaygısı vardı.

Haberin Devamı

Ama sizde de öyle kaygılarla hareket edecek bir karakter yok gibi.
- Şimdiye kadar hep burnumun dikine gittim. Bugün de haliyle beklentileri biliyorum ama insan geri dönemeyeceği ve ileride pişmanlık duyabileceği işlerde dürüst olmalı. Ben bugün çok satsın kaygısıyla iş yapsaydım sonra çok pişman olabilirdim.

Bu biraz da tecrübe ve yaşla ilgili bir şey olabilir mi?
- Yok, bu bende 20 yaşımdan beri var. İsviçre’de Aargau Bölgesi’nde Windisch isimli küçük bir kasabada doğup büyüdüm. Köyden halliceydi. Cumartesi 16.00’da dükkânlar kapanırdı, pazarları yolda birini görünce sevinirdin. 17 yaşıma kadar ordaydım. İşçi ailesi çocuğuyum, bizimkiler ilk gidenlerden. Ben onlardan daha önce sıkıldım. Makine mühendisliği stajı yaparken yaz tatilinde buraya geldim. O zaman kendime “Genç, bak pişman olacağın bir şeyi yapma, ne işin var orada” demiştim. 1987’de burası da çok farklıydı, cezbetmişti beni. Hayat başlıyordu ve bir karar vermeliydim. Burada bir liseye yazıldım. Dolayısıyla o zamandan beri sonrasında pişman olmamak üzere çalıştım.

Haberin Devamı

Şarkıları evde nasıl bir ortamda çalıştınız?
- Gece çalıştım hep. Gündüz vakti gitarın sesinden bile hoşlanmıyorum. Gece geç saatlerde çalışıyordum. Gecenin bir büyüsü var.

Dilek Tutmak şarkısında Aylin Aslım’la düet yaptınız. Bu birliktelik nasıl gerçekleşti peki?
- Aylin’le Ümit Kuzer’le çalıştığım dönemde tanışmıştım. Elektronik müzik dalında tek dinlediğim albüm Aylin’inki. Sesini de çok seviyorum, gerçekten çok güzel şarkı söylüyor. Kayda girdiği anda Reuben’le birbirimize bakıp “Tamam, evet oldu oldu” diyerek sevinmiştik. Doğru karardı.

Çıkış şarkısı olarak da doğru bir karar olmuş Dilek Tutmak. Hiç sırıtmıyor.
- Albümü bu şarkıyla tanıyanlar tamamını dinlediğinde bir farklılık görmeyecek. Bu açıdan çok önemli. İnsanları kandırmıyoruz yani. İki şarkı klip çevrilecek kadar iyi gerisi doldurma olmadığı da çok açık. Bu yüzden çok mutluyum.

Haberin Devamı

İkinci bir albüm için çalışıyor musunuz?
- Elediklerimizden geriye 20-30 şarkı var. Bu süreçten yorulduğum için dinlenme safhasına geçtim. Belki o şarkıları değerlendiririm belki de yenilerini yazarım. Bu sefer 15 yıl beklemeyeceğim. Şimdiye kadar şarkı ne zaman geldiyse o zaman yazdım. Ruh halim nasıl gelişirse öyle yazarım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!