Güncelleme Tarihi:
YASEMİN ERGENE-KEREMCEM FOTOĞRAFLARI
Ben sadece şarkı yapıyorum
Keremcem şunları söyledi: “Bir erkeğe, biten bir ilişkinin ardından böyle bir tavır yakışmıyor diyorlar. Ama ben bu konuyla ilgili konuşmuyorum ki! Ben, üç tane dörtlükten oluşan bir şarkı yapıyorum. Hatalardan bahsediyorsak eğer, o zaman en başından söz etmek gerek. En sonundan başlarsak bahsetmesek de olur. Günah işlemişim gibi üzerime gelinirse, o zaman günahı işleyen ben miyim diye de sorarım! Sorma hakkına sahibim çünkü. Ben samimiyim.”
Asla böyle bir şey söylemem
Keremcem, “En başından başlayalım o zaman. Günahı işleyen Yasemin Ergene mi” sorusuna da şu yanıtı verdi: “Böyle bir şeyi asla söylemem. Ne yapayım, ben o şarkıları iki ayda yazdım ve onları yaşadım. Yapabileceğim başka bir şey yok ki! Ben nereden besleneceğim? Ben de diğer müzisyenler gibi yaşadığım şeylerden besleniyorum. O şarkılar gerçekten ne yaşadığımı, ne hissettiğimi anlatıyor. Ben dinlerken bile, tarihleri tarihlerine, neler yaşadığımı söyleyebilirim. Ama bu ben de saklı olmalı.”
Keremcem’in “Dokun” adlı yeni albümü yarın piyasaya çıkacak. Eski kız arkadaşı Yasemin Ergene’nin, ızzet Özilhan ile Ferrari içinde görüntülenmesi üzerine “Ferrari” adlı şarkıyı yapan ve bunu yeni albümüne koyan Keremcem, aldığı eleştirilere “Bu şarkı için hiç kimseden özür dileyecek değilim” dedi.
Eski kız arkadaşınız Yasemin Ergene, yeni sevgilisi ızzet Özilhan’la Ferrari içinde görüntülendi. Siz de bunun üzerine, “Sevgim az geldi, sana Ferrari gerekti” diye bir şarkı yazdınız, polemiği de başlattınız...
- Burada bir yanlış var. Bu konuyu ben magazin basınına taşımadım. Benim yaptığım tek bir şey var, o da şarkı. Bir şarkı yaptım ve albümüme koydum. Evet ismi magazinel olabilir ama ben hiçbir şekilde bu konuyu açmadım, gönderme yapmadım. Benim işim bu. Ben bir şarkıcıyım, şarkı yaparım ve söylerim. Yaptığım şarkılar, yaşadıklarımdan çıkıyor, bunu inkar edemem. Ama bu iki şeyi birleştirince, sanki polemik yaratıyormuşum gibi algılanıyor.
? “Gönderme yapmıyorum” diyorsunuz ama bu şarkı Yasemin Hanım’a gönderme! şarkıya ‘Ferrari’yi koymasaydınız, belki kimse bir şey anlamayacaktı. Üstelik Ferrari’yi koymama lüksüne de sahiptiniz...
- Güzel bir şarkı yaptıysam, bunu albümüme koymama lüksüne sahip görmüyorum kendimi. Ben o şarkıyı birilerine gönderme olsun, birilerinin canını yakayım diye yapmadım. Bir defa o bir aşk şarkısı. O şarkıya, böyle bir sorumluluk yüklemek çok ağır, çok yanlış bir şey.
MUTLULUKLAR DİLERİM
? Biz şarkınıza sorumluluk yüklemiyoruz ki, yükleyen sizsiniz. “Sevgim az geldi, sana Ferrari gerekti” diyerek, aslında “Senin aradığın şey paraydı” demek istiyorsunuz.
- Asla! Ben bunu demek istemiyorum. Benim bu şarkıda söylediğim şey, bana verdiği ilham. Bence buna bir şarkı olarak bakın ve bir dinleyin. Bu, rolü gerektirdiği için soyunan birisine, “Niye soyundun, insanların ahlakı bozuluyor” demek gibi bir şey. Ne kadar anlamsız değil mi? Çünkü o filmi seyrederek ahlakının bozulacağına inanan biri, o zaman o filmi izlemesin. Zaten o film, başkalarına yapılmıştır. Kırılan varsa, şarkıyı dinlememe özgürlüğüne sahip.
? Tamam, şarkınızı dinlememe özgürlüğü var da, “Niye polemik yaşıyorum ya da bu sorularla karşılaşıyorum” diye masumane bir tavır sergilemeniz de çok inandırıcı değil açıkçası. Bunun böyle olacağını eminim ki ta başından itibaren tahmin ediyordunuz.
- Tahmin etmedim... Yaparken de bunu düşünmedim. Bundan korkup albüme koymamak başka bir şey, bunu özellikle yapmak başka bir şey. Samimiyetime ne kadar inanırsınız ama ben bu şarkıyı özellikle yapmadım.
? Hangi ruh haliyle yaptınız peki bu şarkıyı?
- Bugüne kadar yaptığım üç albüme bakın, hepsi benim yaşadığım şeyler. “Eylül” de öyle, “Aşk Bitti” de, şimdi gelecek olan “Dokun” da öyle. Sadece “Ferrari” değil ki, albümde “ımtihan” diye bir şarkı var. Sözleri şöyle: Bir imtihandır aşk, kalbi sınayan, ne kadar sevdiysen doğru cevap, ihanet üç yanlış kural bu kadar ve ben sınıfta kaldım hoşçakal... O zaman bu şarkıyı da koymamam gerek. Olmaz, başa çıkamazsınız. Ben bir şarkı yapıyorum ama o şarkıyı hesaplayarak yapmıyorum. Yaşadıklarımı dizelere aktırıyorum.
? Ve Yasemin Hanım’ın “Ferrari” içindeki resmini görüp, bu şarkıyı yaptınız...
- ınsanlar bunu sorgulama hakkına sahip değil! Ama tabii ki öyle. Ne oluyor, besleniyorsunuz ve o anda şarkıyı yapıyorsunuz. Ben bu şarkıyı mutfak masasında 20 dakikada yaptım. Peugeot olsaydı, Peugeot derdim. (Gülüyor) Bakın, bunu neden yaptığınız önemli. Ben bunu neden yaptım, ondan ilhamımı aldım, bir şarkıcı olarak işimi yaptım, bir şarkı ortaya çıkardım ve çok da güzel oldu. Sonuçta bu bir kitap değil, bir müzik albümü.
? Bir anlamda içinizdekileri kustunuz...
- Kin kusmakla karıştırmayalım lütfen! Böyle bir şey düşünecek birisi değilim. Yani birilerinin canını yakayım, bir ilişkiyi bozayım derdinde değilim. Hatta ilişkileri ilk duyulduğu zaman ben, mutluluklar diledim. Birbirini bulmuş iki mutlu insana, mutluluk dilemekten başka ne yapabilirim? Acın varsa, acını içinde yaşarsın. Benim de acımı yaşama şeklim şarkı yapmak. Bu kadar basit. Benim ne yaşadığım beni ilgilendirir. Bu sorularla karşılaşmak üzüyor beni.
? ıçinizdeki o derdi bir şarkı yapıp, milyonlarla paylaşırsanız, bu sorularla da karşılaşırsınız. Sakın, “Böyle olacağını tahmin etmiyordum” falan demeyin yani...
- “Bu şarkının amacı farklıymış, güzel bir şarkı değil” derlerse, bu eleştirinin başımın üstünde yeni var. şarkı güzelse ve beğenirlerse, bence söylenebilecek hiçbir şey yok. Bu şarkıya çok fazla anlam yüklemeyin yani...
BEN KÖTÜ BİRİ DEĞİLİM
? Peki bu konuyla ilgili son sorum... Siz Yasemin Ergene ile bir ilişki yaşadınız ve “Evet, bir ilişkim vardı” dediniz...
- Yaşarken bu konuda hiç mi hiç konuşmadım. Ama “bu ilişki yok” denildiği zaman, çıkıp “ilişkim vardı” dedim, bu doğru.
? Neden bunu dediniz?
- Bizim de bir sosyal çevremiz var. Siz bir ilişki yaşarken, o ilişkiyi de, o sosyal çevrenin içinde yaşıyorsunuz. Dolayısıyla hareketlerinizle biraz onlara karşı da sorumlu oluyorsunuz. Böyle bir ilişki yaşandıktan sonra, “ilişki yok” denildiğinde kendinizi kötü hissediyorsunuz. Ben kendimi kötü hissettim. Bu çok insani bir tepkiydi. Ben kötü birisi değilim yani. Böyle bir açıklama hiç olmasaydı, ben ağzımı bile açmazdım. Ama ben çok insani bir duygu ile hareket ettim ve “ilişkimiz vardı” dedim. Neden dedim; bu da çok insanı bir duygu, çünkü canım yandı!
? şu ana kadar sergilediğiniz duruşunuzdan memnunsunuz?
- Ben duruşumu bozmadım. Biz de insanız. Bu insani tepkileri vermezsek eğer, bu sefer insanlıktan çıkma durumu olur. O çok özeliniz, genele yayıldığı zaman, siz de bir defa konuşma hakkınızı kullanabiliyorsunuz. Ben sadece bunu yaptım. Ama konuşmayabilirdim de. Fakat konuşmaya, düşünerek karar verdim. Kendim için söylemeliyim dedim. Tamamen kişisel bir durum yani.
? “Ferrari” diye bir şarkı yaparsanız, kalmaz tabii...
- Yine söylüyorum, o amaçla yapmadım...
İLİŞKİYİ SIKINTIYA SOKTUYSAM GERÇEKTEN KUSURA BAKMASINLAR
? Herkesin ortak düşüncesi şu: Bir erkeğe, biten bir ilişkinin ardından böyle bir tavır yakışmıyor...
- Ama ben bu konuyla ilgili konuşmuyorum ki! Ben, üç tane dörtlükten oluşan bir şarkı yapıyorum. Bunun için de hiç kimseden özür dileyecek değilim. Hata ya da hatalardan bahsediyorsak eğer, o zaman en başından söz etmek gerek. En sonundan başlarsak, bahsetmesek de olur. Günah işlemişim gibi üzerime gelinirse, o zaman günahı işleyen ben miyim diye de sorarım! Sorma hakkına sahibim çünkü.
? Yalnız yeni albümünüz “Dokun”daki şarkılara bakıyorum da hep ihanetten söz ediyorsunuz...
- O şarkılar gerçekten ne yaşadığımı, ne hissettiğimi anlatıyor. Ben dinlerken bile, tarihleri tarihlerine neler yaşadığımı söyleyebilirim. Ama bu bende saklı olmalı, benim olmalı. ışte eğer anlatmaya başlarsam o zaman başka bir boyut olur. Onların hepsi birer şarkı... Lütfen bir kere de böyle bakın...
? Tamam bir şarkı ama, bilinçli yapılmış şarkılar...
- Bilinçli denilirse, can acıtmak için yapılmış olur o zaman. Öyle değil. Ben konuşmak yerine şarkı yapmayı tercih ettim. Bunun da zararını görmedim. Ama ben bu şarkıyla birilerini kırdıysam, mutlu bir ilişkiyi sıkıntıya soktuysam, gerçekten kusura bakmasınlar.