Gümüş ekran

Tarantino'nun alternatif polisiyesi

Quentin Tarantino, bu kez gerçekten çok sevdiğim alternatif bir polisiye yaratmış Jackie Brown'la.

Şiddet, cinayet sadece anlatılıyor. İnsanı tiksindiren kanlı sahneler yok. Filmde tek kan gördüğüm kare Samuel L. Jackson'ın minibüs içinde Robert de Niro'yu öldürüşü.

Ustaca yazılmış bir senaryo. Yavaş yavaş örülen ama gerilim dozu düşmeyen birseyirlik. Üstelik Jackie Brown, ölümlerin, polisiye romanlara özgü entrikaların filmi değil.

İnsanlararası ilişkilerin, belki de gangster dünyasının doğallık içinde verilen gülünçlüğü. Aptal adamlar, aptal kadınlar ve bunların içinde bir tane çok akıllı bir hostes.

Pam Grier, hostes Jackie Brown rolünde gerçekten çok başarılı.

Bilirsiniz, polisiyelerde, bir çok sır insanın kafasında yaratılır ve öylesine kahramanlar ortaya konur ki, herkes birbirinden şüphe eder. Ana kahraman çok daha şüphelerin üzerinde yoğunlaştığı ve kimseye sır vermeyen bir yaratıktır.

Bence eski moda bir polisiye kurgusu bu.

Tarantino'nun kahramanı Jackie Brown, eski kahramanlara özgü bir gizlilik içinde yürütmüyor işlerini. Herkesi birbirine düşüren, birbirinden şüphe etmesine yol açan zeki, korkusuz, para için risklere girmeyi göze alan biri.

Jackie Brown'ı bir cümleyle özetlemek istersem, yarım milyon doların peşine düşen beş kişinin bir oyun içine girmeleri, diyebilirim.

Herkes birbiriyle oynadığını zannederken, Jackie Brown, bütün bunların oyununu yazan ve oynatan kimliğiyle seyirciyi etkiliyor.

Hiç kuşkusuz ben buradaki komik unsurları çok sevdim. Uyuşturucu bağımlısı sörfçü kız Melanie Ralston (Bridget Fonda) ne kadar şirindi .

Kefalet işleri yapan Ray (Robert Forster), belki de yaşamında ilk kez onu kullanan birine aşık olmuştu. Orta yaşı çoktan aşmış, işinden artık bıkmış birinin duygu dünyasını Tarantino çok güzel aktarıyor.

Robert de Niro'ya gelince; Yıllarca hapiste yattıktan sonra bir silah kaçaksının yanına sığınan, biraz toplumdan kopmuş, biraz yılgın eski mahkumu olağanüstü doğallıkta canlandırıyor.

Tarantino'yu sevenler mutlaka görmeli.

Üstelik benim gibi Tarantino hayranı olmayanlar için bile gerçekten başarılı bir yapım.