OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 29, 2004 00:00
Güllaçsız bir iftar yemeği düşünülemez. Sadece ramazanda ortaya çıkan güllaç, nişasta ve su ile yapılan bir tür yufkadan ibaret aslında. Ancak süt, şeker, gülsuyu ve çekilmiş cevizle birleşince hafif ama lezzetli bir tatlıya dönüşüyor. Güllacı kendiniz evde yapabileceğiniz gibi dışarıdan hazır da alabilirsiniz.Krokanlı güllaç yapan beş yıldızlı oteller bile var bu sene. Buna karşılık en eski ve ünlü güllaç üreticilerinden Saffet Abdullah’ın üçüncü kuşak temsilcileri ‘Bu tatlının sadesi makbuldür’ diyor.Güllaç denildiğinde akla ilk gelen marka Saffet Abdullah, güllacın en eski üreticilerinden. 1881 yılından beri Şehremini’de güllaç üretimi yapan aile şirketinin başında 1960 yılından beri üçüncü kuşak temsilciler İlhan ve Yalçın Arseven var. Yalçın Erseven’in satış müdürü oğlu Erdal Arseven, güllacın sade yapılmasını öneriyor: ‘Güllacın şu anda 20’ye yakın tarifi bulunuyor. Suyla ıslatıp yağda kızartanlar bile var. Ama biz güllacın sade yapılması taraftarıyız. Çünkü güllacı aşırı süslemek onun zarafetini öldürür. En fazla üzerine ceviz, fındık, fıstık veya kiraz şekeri konarak servis edilmesi uygun olur’ diyor.Saffet Abdullah güllaçları bir senede yaklaşık 110 ton üretim yapıyor ve büyük kısmı ramazan ayında satılıyor. Erdal Erseven, kışın da üretim yaptıklarını fakat sadece ramazanda güllaç sattıklarını söylüyor. Saffet Abdullah markalı güllaçların bu sene değişen tek şeyi ambalajı. Market poşetlerine sığmayan kağıt ve plastik ambalajların yanına taşıma kolaylığı sağlaması amacıyla kendinden tutacak yeri olan poşet ambalaj eklemişler. İçinde 12 tane güllaç yaprağı bulunuyor ve bir paket güllaçtan 20 porsiyon çıkıyor. Marketlerde fiyatları beş milyon ile altı milyon arasında değişiyor. Piyasada tek bir marka güllaç satılmıyor. Daha düşük gramajlı ve daha ucuza satılanlar da var. DiaSa marketlerinde Gresta marka 350 gram güllacın fiyatı iki milyon 950 bin lira. 1995’ten beri üretimini Ankara’da yapan Kral marka güllaçlar ise Metro marketlerde iki farklı ambalajda satılıyor. 250 gramlık kağıt ambalajları iki milyon 714 bin, 400 gram karton ambalajları dört milyon 900 bin lira. Mısır Çarşısı dükkanlarında ise İstanbul marka güllaçlar var. Fiyatı altı milyon lira. FRAMBUAZLI KAKAOLU KROKANLIBeş yıldızlı otellerin ve Osmanlı yemekleri yapan restoranların iftar mönülerinde de baştacı cevizli güllaç. Süleymaniye’deki Darülziyafe Restoran’ın Şefi Ahmet Demircioğlu, süte gülsuyu eklediklerini ve süslerken güllacın rengi bozulmasın diye üzerine nar yerine kiraz şekeri ve toz yeşil fındık kullandıklarını söylüyor. İstanbul Çırağan Otel’in Tuğra ve Laledan restoranlarında çilekli ve hindistan cevizli olanlarını yiyebilirsiniz. Eresin Crown Otel’in bu seneki iftar mönüsünde krokanlı güllaç var. Krokanlı güllacın diğerlerinden tek farkı daha az sütle yapılması ve süslerken bol malzeme kullanılması. Tabağın kenarına kestane püresi, güllacın üzerine ise bol nar ve krokan parçaları konuyor.Harbiye’deki Boğaziçi Borsa Restoran’da güllaç yiyenler de lezzetindeki farkı yaratanın ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Restoranın pastane şefi Yahya Birinci’den sırrını öğrendik. Süt ve şekeri ısıtırken içine sıvı krema koyuyormuş. Rulo halinde sararak üzerine nar, ceviz ve fındık koyarak servis ediyormuş. İYİ GÜLLAÇ NASIL OLMALI Güllaç yaprağı üretiminde tamamen bitkisel ve doğal mısır unu nişastası kullanılıyor. Bu karışım sulandırılarak güllaç hamuru elde ediliyor. Özel tavalarda pişirilen güllaç yaprakları paketleniyor. İyi bir güllaç parlak renkte, ince ve ele alındığında kırılacak kıvamda olmalı. Yaprak çapının 40 santimetre ve yaklaşık 40 gram olması öneriliyor.Lezzetli bir güllaç yapmanın ilk şartı yaprakları tepsiye parlak tarafları üste gelecek şekilde dizmek. Çünkü güllaç yapraklarının üzerindeki yuvarlak kabarcıklar bu şekilde üzerine dökülen ılık sütü daha çabuk emiyor ve daha fazla kabarıyor. Bir paket güllacın hepsi yapılacaksa üç kilogram süte bir kilo şeker konursa kıvamı yerinde oluyor. Buzdolabında bir iki gün beklese bile kurumaması gerekiyor.Güllaç yapraklarının ilk altı katı dizildikten sonra arasına ceviz, fındık ya da fıstık konabilir. Ama çabuk tüketilmezse arasındaki malzeme güllacın rengini bozuyor. Bunun için güllacı sade olarak yapıp, yemeden önce üzerine ceviz ya da istenilen başka bir malzeme kullanılarak servis edilmesi tavsiye ediliyor. En pahalı güllacın kilosu 20 milyonEğer güllacı evde yapamam diyorsanız imdadınıza pastaneler yetişiyor. Ramazan boyunca neredeyse tüm pastanelerin tezgahlarında güllaç var. Çoğunlukla sade veya cevizli olarak satılıyor. Ama farklı bir lezzet isterseniz, zevkinize ve verdiğiniz tarife göre size özel güllaç yapan yerler de var. Örneğin Pelit Pastanesi ve Beyaz Fırın. Bir gün önceden ısmarlamak kaydıyla size özel güllaç yapabiliyorlar. Frambuazlı ve kakaolu en çok tercih edilenler arasında. Pastanelerde gülacın kilosu 20 milyon ile 12 milyon arasında değişiyor. Cevizli güllaç tarifi (6 KİŞİLİK)Malzemeler: İki
yemek kaşığı gül suyu, 10 tane güllaç yufkası, bir litre süt, bir buçuk su bardağı süt, bir paket vanilya, bir su bardağı rendelenmiÅŸ ceviz.Yapılışı: Süt, ÅŸeker ve vanilya ile hafif ısıtılır. Güllaç yaprakları bu karışıma batırılarak ıslatılır. Yuvarlak tepsiye dizilir ve bu iÅŸlem beÅŸ sıra devam eder. Bu kata isteÄŸe göre rendenlenmiÅŸ ceviz konur. Ãœzerine tekrar beÅŸ sıra ıslatılmış güllaç yaprakları dizilir. Kalan süt yapılmış olan güllacın üzerine dökülür. Bir saat dinlenmeye bırakılır. TabaÄŸa alındıktan sonra isteÄŸe göre rendelenmiÅŸ ceviz, nar veya farklı meyva dilimleri konarak servis yapılır. Â
button