Güncelleme Tarihi:
O nokta şu, samimi ve içten bir gülüşün hayatımızda ne kadar önemli olduğu. Sahi, en son gözlerinizden yaşlar gelene kadar ne zaman güldünüz? Karşınızdakine içten bir gülümsemeniz ve sarılmanız ne zamandı? Çoğunuz hatırlamıyorsunuz, hatırlayanlar varsa onlar şanslı olanlar.
Biz diş hekimleri sizlere kahkaha attıramayız ama, sosyal çevrenizde iyi, güzel ve bakımlı görünmenizi sağlayacak gülüş dizaynları yapabiliriz. Güzel bir sözle, sıcak bir gülümseme ile belki de tüm olumsuz düşünceler tersine çevrilip, kapalı kapılar sizin için açılıverir.
Günümüzün önemli dertlerinden biridir, kapıların açılması. Bilgi birikimimiz, görüntümüz, şans, doğru yerde, doğru zamanda olmak... Bütün bunlar çok önemli. Fakat hepsini birden nasıl yöneteceğiz. Kişisel imajımız için en başta sağlıklı görünmeliyiz. Buna kimsenin itirazı yok. Ben de bu yüzden, kişisel imaj konusunu seçtim. Bu sağlıklı görünme noktasına dikkat çekmek için sevgili arkadaşım, İmaj ve İletişim Danışmanı Özlem Çakır'la konuştum.
Açıkça, onunla daha önceki sohbetlerimizin hiçbirinde kişisel imajdan bahsetmediğimizden, konuşmamızda; şöyle giyinin, şunları yapın, bunları yapmayın diyeceğini sanırken onun ilk cümlesi şu oldu: "Kişisel imaj açısından en önemli konu sahici ve samimi olmaktır..."
- Özlem, ilk karşılaşmalarda genellikle ilk izlenimler neler olur. İnsanlar nelere dikkat eder?
İÇTEN Mİ GÜLÜYORSUN YOKSA NUMARADAN MI
- Çakır: Sosyal psikolog Albert Mehrabian'ın yaptığı bir araştırmaya göre yüzde 55 vücut dili yani göz teması. Duruş, jestler, yüz ifadesi, kılık, kıyafet, aksesuarlar. Bunların hepsi var. Fiziksel özellikler de var. Gülümseme, hijyen, bakım, dişler. İşte bütün bunların hepsi birden yüzde 55'i oluşturuyor. Yüzde 38'lik kısmını konuşma ve ses tonu, yüzde 7 ise ne söylediğimiz... Ama bunun ötesinde ben şuna bakıyorum: En önemli konu sahici, samimi olmak. Gerçekten hissederek mi gülüyorsun, içten mi gülüyorsun. İmajda bu çok önemli.
- Yani senin vurguladığın şey, bir insan ne giyerse giysin, ne kadar eğitimli olurlarsa olsun samimi olmadığı müddetçe iyi bir imaj sergileyemeyecek, öyle mi?
- Çakır: İmaj algılama hali demektir. Nasıl algılandığmız karşı tarafın bizimle ilgili hissettiği tüm duygular, düşünceler "algılanan imaj" oluyor. Daha en başta samimiyseniz 1-0 önde başlıyorsunuz.
21. Yüzyıl'ın en önemli konuları şu üçü: Tutarlılık, süreklilik ve tutku... Tutku, fark yaratmamıza yardımcı olan bir şey. İmajın etkin ve başarılı olmasını istiyorsan ne yaparsan yap tutkuyla yap. Yaptığın işi herkes yapıyorsa senin farkın tutku ile yapmak olmalı.
- Büyük kentlerde yaşayanlara bakıldığında neredeyse kural haline gelen bir durum var: "Eğer benim bu adamdan çıkarım yoksa benim için değersizdir..." Yani ben insanları pek samimi algılayamıyorum.
İLİŞKİ OLMADAN İLETİŞİM OLMAZ
- Çakır: Algılaman doğru. Bütün büyük metropollerde yaşayan, ekonomik savaş veren, zamanla ilgili kaygısı olan birçok insanın karşısına çıkan problem. Ama bu insanlara ilişki yöntemi açısından bakıldığı zaman. Çünkü, ilişki olmadan iletişim olmaz. Bu kişiler yalnız kalabilir ve egosuna yenilip büyük sıkıntılar yaşamaya başlar ve tükenmişlik sendromu görülür.
- Metropol sorunlarından biri de bu, kalabalıklar içinde yalnız kalmak.
- Çakır: Evet, onun için kendi kendine konuşan insanlara çok rastlıyoruz artık. Ben Newyork'ta gözlemlerdim. Şimdi Türkiye'de de sıkça karşılaşıyorum. İnsan sosyal bir varlık, çevresiyle var. Yalnızlık hissi ileriye dönük psikolojik problemler yaratabilir. Eğer odağınıza insanı koymaz ve ona yatırım yapmazsanız (yatırım maddi anlamda değil) kaçınılmaz sonun adı, yalnızlık olur!
- Zamansızlıktan mı insanlar bu kadar birbirlerinden koptular?
CENAZEYE GİTMİYOR E-POSTA ATIYORUZ
- Çakır: Evet. Düşünsene, artık birisinin cenazesi olduğunda, birini tebrik edeceği zaman mutlu ya da üzüntülü günlerinde e-posta ya da kısa mesajlar kullanılıyor. İnsani ilişkileri, yaşamınızın odağına koymadığınızda, zaman ayırmadığınızda bir yönünüz erezyona uğrar. İnsanlar zamansızlıktan chat dili ile konuşmaya başladılar. Özellikle 81 ve 90 doğumlular arasında çok samimi bir jenerasyon olmasına rağmen sözel iletişimde kendilerini ifade etmekte dili doğru ve etkin kullanmakta zorlanıyorlar.
- Biraz da ağız ve diş sağlığına değinelim. İş dünyasında verdiğin seminerlerde önerilerinin arasında ağız bakımından, fonetikten, diksiyondan bahsediyor musun?
- Çakır: Ağız ve burundaki bir problem nedeniyle sesler yanlış çıkabiliyor. Mesela burundaki tıkanıklık sebebiyle sesler boğuk çıkabiliyor ya da konuşurken tıslamalar olabiliyor. Ayrıca temiz olmayan ağızlar, eksik dişler ilk algılama da göze hoş gelmiyor. Bazı durumlar için bahanemiz olabilir fakat temiz olmayan ağzın bahanesi bence olamaz. Bir de en fenası çok üst düzey iş güç sahibi kişiler de bile bunun önemi kavranmamış, görebiliyoruz... Bence diş temizliği şart. Ağız kokusunu engellemek önemli. Yaptığım eğitimlerde bunlarla ilgili slaytlara yer veriyorum.
- Özlem, insanlar fotokopiden çıkmışcasına birbirine benzemeye başladı. Abartılı şeyler, güzel olarak algılanıyor.
- Çakır: Ben estetik yaklaşıma karşı değilim. Ama bu yapılacaksa bunun da doğal güzükmesi gerektiği inancındayım. Herkesin kendine göre bir tarzı olmalı. Hiçbirimizin parmak izleri birbirine benzemiyorsa, nasıl gidip de ben şunun gibi olmak istiyorum diyebilir ki?
- Sence en güzel kadın tarifi nedir?
EN GÜZEL KADIN ÖZGÜVENİ YÜKSEK KADINDIR
- Çakır: Şunu söyleyebilirim. en güzel kadın özgüveni en yüksek kadındır. Altyapısı donanımlıdır, yürüyüşü, duruşu farklıdır. Karşı tarafa bu yansıdığı için o kişi o kadını güzel görecektir.
- Güzelliği, güzel görünmeyi takıntı haline getiren insanlar var. Sürekli kendileriyle uğraşıyorlar. Alışverişe gider gibi botoks yaptırmaya gidenler var.
- Çakır: Ben buna karşıyım. Doymuyor insanlar. Daha fazla, daha fazla... O yola girdikten sonra dönüşü yor. Çünkü, dünyada en güzel kadınların ne hale geldikleri ortada.
- Sağlıklı gözüken şey estetik görünüyor diyorsun yani.
- Çakır: Söylemek istediğim kişisel imajı sadece görüntü olarak algılanmamalı. Görüntü en kolay ve en çabuk halledilebilecek kısım. Entellektüel birikimimiz bilgi ve görgümüzle ondan sonra ilişki yönetimi, iletişim becerilerinin geliştirilmesini de sayabilirim. Yalnız hepsinin çatısında ne var diyorsan, özgüven var. Bu çatının altında kendimizi geliştiriyorsak kişisel imajımız doğru konumlanır.
Baştan aşağı marka da giyinseniz statü sahibi olamaz, sınıf atlayamazsınız. İnsan entellektüelliği ile yaptıklarıyla, bıraktığı izlerle, ilişkileri, samimi davranışları, alçak gönüllülüğü ile sınıf atlar. Sadece marka giyinmek ve her şeyi para ile satın alabileğini sanmak sığ düşünenlerin küçük dünyalarında düştükleri bir yanılgıdır.
- Son sözün?
- Çakır: Gülerken göbeği titremeyen adamdan korkacaksın. Çünkü, samimi değildir.
İçten gülümseyişlerle sağlıcakla kalın. Diş Hekimi Cem ERDOĞAN