Güncelleme Tarihi:
Reagan birçok badire atlatmasına rağmen hiç sarsılmadı.
Reagan’ın ölümü, dünyayı soğuk savaşın son günlerindeki anılarına götürdü. Sovyetler’e Kötülükler İmparatorluğu adını takan Reagan, çok ütopik bulunan Yıldız Savaşları Projesi’yle SSCB’yi müthiş bir silahlanma yarışına sokmuş ve iflas ettirmişti. Tabii Gorbaçov’un reform hamlesi de Reagan’a yardımcı oldu.
ÖNCE Vietnam yenilgisi, ardından Watergate skandalı ve Tahran’daki Amerikan Büyükelçiliği’nde yaşanan rehine fiyaskosu, ABD’nin gururunu yerle bir etmişti. Artık hiçbir Amerikalı, ulusunu büyük hissetmiyordu, kahramanları özlemişti. Ve işte bu ortamda Ronald Reagan, hayatlarına girdi, aradıkları kahramanı buldular. Radyoda maç spikerliği yapan, ikinci sınıf Western’lerde oynayan, sonra California Valiliği’ne yükselen Cumhuriyetçi Partili Reagan, 1980 başkanlık kampanyasında ‘Seçilirsem, ABD’yi yeniden dimdik ayakları üzerinde kaldıracağım’ demiş, yeni bir yarın vaat etmişti. 69 yaşında başkan seçildiğinde o güne kadar göreve gelen en yaşlı başkandı. İyimserdi, neşeliydi ve aktörlük deneyimi sayesinde TV’den halka hitap ederken doğrudan gözlerin içine bakarak kitleyi çok iyi yakalıyordu.
SSCB’Yİ İFLAS ETTİRDİ
Reagan, komünizme karşı inanmış bir savaşçıydı, Moskova’ya yönelik tonu çok sertti. Sovyet liderlerinin her türlü suçu işleyebilecek insanlar olduğunu söylüyordu. Moskova’da Mihail Gorbaçov’un iktidara gelip Perestroyka’yı başlatmasından sonra Reagan ve Gorbaçov beş zirvede buluştu ve nükleer silah indirimine gitti.
Reagan, 1987’de Berlin’deki konuşması sırasında Gorbaçov’a ‘Yıkın artık şu duvarı’ diye seslendi. Nitekim 9 Kasım 1989 günü o duvar yıkıldı. Yıkılma süreci aslında 1981’de başlamıştı. Reagan, savunma bütçesini trilyon dolara çıkaracakları söylemiyle Moskova’yı huzursuz etmişti. Sonra 1983’de Yıldız Savaşları diye anılan, kıtalararası balistik füzelere karşı uzay savunma kalkanını gündeme getirdi. Bu kalkan asla gerçekleşmedi ama, SSCB müthiş bir silahlanma yarışının içine girdi. Reagan döneminde Sovyet Dışişleri Sözcüsü olan Gennadi Gerasimov dün şöyle diyordu: ‘Yıldız Savaşları, Reagan’ın başarıyla uyguladığı bir şantajdı. SSCB, ABD’nin askeri harcamalarına yetişmeye çalıştı ama, ekonomik gücü buna yetmedi, iflas etti.’
Üzerine hiçbir şey yapışmazdı
Ronald Reagan, iki dönem başkanlığı süresince hiçbir olumsuz gelişmeden etkilenmediği, üzerine hiçbir şey yapışmadığı için ‘Teflon Başkan’ diye anılır olmuştu. İran’a silah satışından elde edilen paraların, Nikaragua’daki Contra gerillalarına aktarılması skandalı, birçok kelle götürdü ama, Reagan badireyi atlattı. Bütçe açığının üçe katlanması ve Beyrut’taki terör eyleminde 241 deniz piyadesinin ölümü de ‘Teflon Başkan’ı hiç sarsmadı.
Artık kimse Alzheimer acısı çekmesin lütfen
Alzheimer hastası Reagan’ın eşi Nancy, daha geçen ay, Alzheimer’ın tedavisi için kök hücre çalışmalarına destek istemiş ve ‘Artık kimse acı çekmesin’ demişti. Bush Yönetimi ise embriyonların imhasını içerdiği için ahlaki nedenlerle kök hücreye karşı.
LOS Angeles’in Bel Air semtindeki evinde 93 yaşında zatürreeden ölen eski ABD Başkanı Ronald Reagan, son 10 yılını Alzheimer hastası olarak geçirdi. Beyin hücrelerini öldürüp, insana kim olduğunu bile unutturan bu hastalığa yakanlandığını 1994 yılında ‘Ömrümün gün batımına doğru bir yolculuğa çıkıyorum. Umarım Nancy’ye fazla yük olmam’ diye açıklamıştı. Reagan bir daha hiç halk arasına karışmadı. 52 yıllık eşi Nancy’yi tanımaz olmuştu, beyni kendi kimliğini de unutmuştu. Konuşamıyor, yitik bir hayat sürüyordu.
Nancy Reagan ise Alzheimer’ın tedavisi için umut vaat eden kök hücre çalışmalarına destek kampanyası yürütüyordu. Ancak ABD Başkanı George Bush, ahlaki nedenlerle karşı çıkıyordu. Çünkü kök hücre elde etmek için geliştirilen embriyonların imha edilmesi gerekiyordu.
Kaderin garip cilvesi. Eski Başkan Reagan, Cumhuriyetçi Parti’yi dirilten adamdı. Bush da aynı partidendi ve baba George Bush, Reagan’ın iki dönem yardımcılığını yapmış, 1988’de de Reagan yönetiminin devamı olarak başkanlığa seçilmişti.
Nancy Reagan geçen ay çok dokunaklı bir mesaj yayınladı: ‘Ronnie’nin uzun yolculuğu onu sonunda benim ulaşamayacağım bir yere götürdü. Bu nedenle diğer ailelerin aynı acıyı çekmemesi için elimden geleni yapmaya kararlıyım. Alzheimer’ın tedavisi için kök hücre çalışmalarına destek verin lütfen.’
Alzheimer nasıl öldürür
DÜNYADA milyonlarca insanı pençesine alan Alzheimer’ın kesin nedeni bilinmiyor. Ancak en geçenli neden olarak yaşlılık gösteriliyor. Beyin hücrelerini öldüren bu hastalık doğrudan ölüm nedeni değil. Beyin hücrelerinin ölümüyle birlikte vücudun temel sistemleri de zayıfladığı için Alzheimer hastaları başka hastalıklardan ölüyor. Reagan’ın ölüm nedeni de zatürree. Alzheimer’a yakalananlar üç aşamada hastalığın son noktasına geliyor ve bu hastalıkla 10-20 yıl yaşayanlar oluyor.