Güldürmek kanımda var

Güncelleme Tarihi:

Güldürmek kanımda var
Oluşturulma Tarihi: Ocak 28, 2013 11:30

Komedi artık çok da güzel olmayan kadınlardan ‘güzel kadınlara’ terfi etti. Bunun en iyi örneklerinden biri de genç komedyen Aylin Kontente. Seninle dergisi, güzel oyuncuyla 3 yaşında başlayan güldürme aşkını konuştu!

Haberin Devamı

Neden komedi? Bu işe nasıl başladınız?

- Dokuz Eylül Üniversitesi Oyunculuk Bölümü mezunuyum. Biz oyunculuk eğitimi alırken komedi oyuncusu ya da drama oyuncusu olarak ayrılmadık. Keza oyunculuk mesleğinde böyle bir sınıflandırma olduğunu da düşünmüyorum. Oyuncu dediğiniz komedi oynuyorsa o biçime uygun, dram oynuyorsa ona göre yorumlar rolü. Dizi ya da sinema oyuncusu denen bir tür de yok. Ama tekniği var. Oyuncu yine teknik olarak uygun ifadeyi seçer. Birinde yakın ölçek diğeri 300 kişinin izlediği uzak ölçekli bir seyir halidir çünkü... Benimki bilinçli bir tercih olmadı. Komik bir rolle başladım televizyon işlerine. Sonra da benzer teklifler geldi. Tiyatroda farklı oldu. Ön plana çıkmakla ilgiliyse hiçbir çabam olmadı.

Dünyanın en zor işlerinden biri insanları güldürmektir derler. Zoru seviyor musunuz?

- Zoru hiç sevmem. İlişkilerimde zora sabrederim bir müddet, sonra baktım değişmeyecek bir durum var ortada, hemen mesafe koyarım. Ya da ilişkiyi keserim. Netimdir zora karşı. Başından yapamayacağımı düşüneceğim kadar zorsa da hiç girmem zaten, hemen uzaklaşırım. Hiç kimseyi hiçbir durumu zorlama taraftarı değilim bu yüzden. Zordan hep kaçarım. Eğer girdiysem bir şekilde, inancım vardır ki girmişimdir ve başarırım.

Çocukken de insanları güldürmeyi seviyor muydunuz?  

- En fazla ilkokulu hatırlıyorum. Taklit yaptırırlardı ve dans ettirirlerdi bana. Gülmeleri çok hoşuma giderdi. Evet yani, o zamanlardan belliydi insanları güldürecek bir iş yapacağım. Bir de alkışlanmayı seviyordum, hâlâ da öyle. Geçenlerde 3 yaşındayken çekilmiş bir videomu izledim. Makarna yememe gülüyorlar diye boğulurcasına bir tabak makarnayı yiyişimi ben de gülerek izledim. Bu iş kanımda varmış demek ki.

ANNEM KONSERVATUVARI BİRİNCİLİKLE KAZANMIŞ

Oyunculuk mesleğini seçerken, bir kırılma noktanız oldu mu? Örneğin, seyrettiğiniz bir film, etkilendiğiniz bir aktris...


- Annemin hikayesi... 16 yaşında nasıl olsa kazanamaz diye düşünülerek oyunculuk sınavına sokuluyor. Ankara Devlet Konservatuvarı’nı o yıl üç kız kazanıyor. Birinci olarak kazanan, annem! Okulun ikinci ayında babamla tanışınca okulu bırakıyor. Bendeki yeteneği ilk fark eden ve destekleyen de o oldu zaten.

Kendinize bir ödül verme şansınız olsaydı, plaketin üzerinde ne yazıyor olurdu?

- Kapı gıcırtısına oynayan...

En çok hangi mecrada oyunculuk yapmak size keyif veriyor? Sinema, dizi, tiyatro...

- Tiyatro.

Türkiye’de kadın komedyen sayısı çok az. Bunu kariyeriniz açısından bir avantaj olarak mı yoksa izleyici açısından değerlendirip bir eksiklik olarak mı görüyorsunuz?

- Kariyer planlamıyorum. Plan yapmak beni mutsuz eder, zorlar. Enerjimi sömürür. Başarılı oyuncular var. İzlemesi keyifli, onlarla çalışmak ayrıca keyifli.

HİÇ DİZİ İZLEMEM BELGESEL İZLERİM

Size gelen tekliflerde etkileyicilik kriteriniz nedir?

- Senaryo ile başlar, diğer başlıklar önem kazanabilir ya da önemsizleşebilir projeye göre. Rol, yönetmen, kadro...

Eşinizle aynı mesleği yapıyor olmanız yani profesyonel bir oyuncuyla birlikte yaşıyor olmanız, kendinizi oyunculukta eksik görmenize veya eleştirmenize yol açıyor mu?

- Farklı çalışma sistemlerimiz var. Karşılıklı etkileniyoruzdur birbirimizden. Model oluşturuyoruz birbirimize çünkü.

Birlikte oynamak istediğiniz oyuncular var mı?

- Var, istediklerimden oynama şansı yakaladığım da oldu. İlk aklıma gelen Şener Şen.

En son hangi oyunu izlediniz?

- Babamın Oğlu, Alper Kul. (Gülüyor) Bu sayılmazsa bir önceki “Mi Minör”.

Severek takip ettiğiniz bir dizi var mı?

- Hiç dizi izlemem, sadece belgesel izliyorum. Dizi olarak, bir dönem tüm sezonlarını izlediğim “Dexter” var sadece. Türk dizilerine de arada sırada zapping’le göz gezdiriyorum.

SON GÖZDEM HAMUR İŞİ

Sanatın başka dallarına da merakınız var mı?


- Resim, müzik, sinema... Ama en çok dansa ilgim var.

Çalışmadığınız zamanlar vaktinizi nasıl değerlendirirsiniz?

- Son gözdem ev işi, hamur işi... Dişi kuşluğa dahil şeyler. Şirketlerle çalışıyoruz. Arta kalan zamanlarda tiyatro, sinema, sergi... Bir de şu aralar zumba kursu araştırıyorum.

Sahne sizin için ne ifade ediyor? Özellikle dizi oyunculuğuyla kıyaslarsanız...

- Hem sınırsız, hem de kati sınırları olan bir oyun alanı sahne. Çok keyifli. Dizi oyunculuğuyla evet, çok farklı. Teknik farkları var öncelikle. Ve kesintisiz, interaktif, canlı bir şey olduğundan, keyfi daha yüksek bir oyun alanı.

İleriye yönelik yapmak istedikleriniz neler?

- “İnsanlar Alemi”nin yeniden başlama durumu var, ayrıca şirket organizasyonları var.

Sıra dışı bir soyadınız var, anlamı nedir?

- Çok teşekkürler, pek bir kontente (memnun-mutlu) oldum.

Haberin Devamı

Size söyleyeceğim kelimeler için aklınıza ilk gelen şeyi söyler misiniz?

Tiyatro: Homo Ludens

Komedi: Vecihi

Moda: Aile çay bahçesi

Para: Lidyalılarrrrr hırr

Hayat: Bir tane

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!