Savaş ÖZBEY
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 22, 2006 00:00
Yazın gelişiyle turizmcilerin hem iş yoğunluğu, hem de bu yoğunlukta karşılaştıkları komik durumlar artıyor. Baracuda Tur’un sahibi Cem Polatoğlu kendisinin ve meslektaşlarının başına gelen bu komik olaylardan bazılarını derledi. İşte Polatoğlu’nun derlemesinden gülümsemelik turizmci anekdotları...
ARKASI BEYAZ İŞTE!
Vize isteyen ülkelerin son bir senedir uygulamaları, arkası beyaz fonlu fotoğraf. Müşteri bir fotoğraf göndermiş ama arka fon kırmızı. Açtık telefonu:
- Beyefendi bu resmin arka fonu kırmızı, olmaz.
- Yok canım, bir dakika. Ben de çıkarayım cepten bir tane. (Çıkarıyor) Eee, arkası beyaz işte kardeşim!
- Kırmızı beyefendi.
- Çevir bak kardeşim arkasını, beyaz işte!
TEK FOTOĞRAF YETERLİ AMA YA PASAPORT?
Yine bir müşteriye Mısır vizesi alınacak. Bilgi veriliyor:
- Mısır vizesi için tek bir fotoğraf yeterli beyefendi.
Ertesi gün kuryeden gelen paketten "bir tek fotoğraf" çıkar. Ama pakette pasaport yoktur. Sorulur ve tabii müşteri haklı çıkar:
- Pasaport istemediniz ki kardeşim!
FİLOLOJİ MEZUNU YENİ ELEMAN DİLİNİ KULLANACAK
"Soçi, Yalta, Moskova, Minsk ’eğitim’ turlarımız arttı" diyor Polatoğlu. Bunu söylerken "eğitim"den seks turlarını kastediyor. Bunun için Rusça bilen eleman gerekiyor. Filolojiyi yeni bitirmiş (ama durumu bilmeyen) bir genç kadını işe alıyorlar. Yeni eleman ikide bir geliyor:
- Bu grupla ben gidebilir miyim?
- Yok kızım, olmaz!
İki gün sonra tekrar:
- N’olur bu gruba ben rehber çıkabilir miyim?
- Hayır.
Tekrar, tekrar ve tekrar gelince, soruyorlar:
- Kızım ne yapacaksın sen orada?
- Dilimi kullanacağım.
UÇAN UÇAĞIN İÇİNDE ÖN KOLTUKTAKİ ARKADAŞLA İLETİŞİM
Bu olay da aynen yurtdışına uçan uçaklarından birinde yaşanmış. Uçak havadayken bir yolcu cep telefonuyla konuşmaya başlıyor. Hostes derhal konuşma yapmaması konusunda yolcuyu uyarıyor. El cevap:
- Hostes hanım merak etmeyin, dışarıyla konuşmuyorum, uçağın içinde, ön taraftaki arkadaşımla konuşuyorum.
İnanılmaz ama bunlar da var
Uzakdoğu’da bir müşteri: Benim küvetim delikli, değiştirin (Jakuziden bahsediyor)
Kapadokya’da Alman müşteri: Kapı açılmıyor (anahtarı sadece sola çevirmiş)
Bir başkası: Sıcak su akmıyor (Sadece mavi vanayı açmış!)
Yolcu: Semiha Yankı Havalimanı’nın telefonunu alabilir miyim? (Sabiha Gökçen’i kastediyor)
Yolcu: Diyarbakır’a yer var mı acaba?
- Maalesef yok efendim.
- O zaman beni yedek kulübesine yazar mısınız?
Operatör: İyi günler iç hatlar.
- Bant kaydı mısınız, yoksa gerçek mi?
Hostes uçakta yolcuya sorar: Hangi numarada oturuyorsunuz beyefendi?
- Sanayi Mahallesi No: 14.
Müşteri: Otele kendi aracımla gideceğim ama sizin otobüsleri mi takip etmem gerekiyor?
Yolcu: Trabzon’dan İstanbul’a kaç saat acaba?
(Beklemeye alan görevli) - Bir dakika efendim...
Yolcu: Sağolun iyi akşamlar.
Rehber kiliseler hakkında bilgi verirken yolcu sorar: Bu kiliseler İsa’dan önce mi, sonra mı?
Balayına gidecek bir adam otobüs kalkış saatlerini sorar. Satış elemanı cevaplar:
- 23.30 efendim.
Yolcu atılır: O saatte olmaz, gerdeğe gireceğim yetişemem.
Acente Gökova’da bir otele rezervasyon yapar. Eylülün sonudur, müşteri otele gider. Otelin müdürü acenteyi arar:
- Abi, burada bi kadın var otelde kalacakmış.
Acente:
- Garip olan ne ki?
Otel:
- İyi de abi biz oteli kapadık.
Acente:
- Yapma yaaa..