Gülben Ergen: Dün yediğin hurmalar...

Güncelleme Tarihi:

Gülben Ergen: Dün yediğin hurmalar...
Oluşturulma Tarihi: Eylül 10, 2003 18:39

Ağır bir baskı altındayım. Gülben Ergen’in aganigi kasetleri hakkında niye konuşmuyorsun, diye soruyorsunuz. Hatta, “Kasetlerden birinde sen de esas oğlan rolündeymişsin, ondan yazamıyorsun” diyen terbiyesizler bile var.

Haberin Devamı

Hatta hatta, bir düz kontak, “Elimde senin benzer bir kasedin var, bunu basına sızdırmak, yayınlamak bana değil sana düşer. Erkeksen benim elimdeki kasedi yayınlasana!” diye rest bile çekiyor bana...

Bu seviyesiz ve mesnetsiz tehditlere muadil bir yerimle gülerektene, beni iki arada bir derede bırakan millî mevzuya geliyorum.

İnanmayacaksınız ama sırf size cevap vereceğim diye, bugün bu konuyu tam 16 gazetede okudum. (Bana bu eziyeti çektirdiniz ya, Allah sizin kasedinizi de Uzanlar’ın eline düşürsün inşallah!) Bir gazetenin “YILIN OLAYI” diye üst başlık attığını görünce artık pes ettim.

Ben derim ki... (Breh breh!)

Gülben Ergen’i ve yaptığını hiç tartışmayalım. Bazı mesleklerde bir yerlere gelmek için birileriyle birlikte olmak gerekebilir. Genellikle de gerekir. (Bizim meslekte de vardır, sadece fiil biraz farklıdır.) Birbirimize yalan söylemeyelim. “Filanca sadece sesiyle, oyunculuğuyla buralara geldi” dersiniz, ben de size “Yes ama istisnadır” derim...

Gülben Hanım belki de işin kuralını yerine getirdi, yahut adamı gerçekten sevdi. Yattı, kalktı... Bize ne? Keyif onun, vücut onun. (Nasrettin Hoca’ya “Hoca bak, fırıncının çırağı elinde bir tepsi baklavayla gidiyor...” demişler. “Bana ne!” demiş. “Ama Hoca, baklavayı senin eve götürüyor” demişler. “O vakit sana ne!” demiş.)

Eğer, “fiil” tarihinde, pavyoncunun 32 yaşında kazık gibi evli barklı bir adam, Gülben kızın da sadece 16 yaşında bir çocuk olduğu doğruysa, bu fiili işleyen erkek için yaygın terim hepimizin malumudur, işlenen suçun adı bellidir, cezası kanunda yazar. (Böyle bir suç zaman aşımına uğrar mı?) İşin bu yanını tartışan yok, maşallah!

Burada tartışılması gereken şey, Gülben Ergen’in şu veya bu sebeple biriyle birlikte olması, yatağa girmesi değil. (Gerçi burada yatak değil kanape söz konusu, ama konunun dağılmasına izin vermeyelim.) Birilerinin bu ilişkiyi videoya çekmiş olması, başka birilerinin bu kasedi satın alması, elinde tutması, eğer şantaj yapmadıysa, yapmaya niyet etmesi...

DYP milletvekili saçını boyayan Hamdi Üçpınarlar, böyle bir ortaya kasedi çıktığında, “Pardon!” demiş, biz erkekçi basın da “Erkektir, yapar” havalarına girmiştik.

Gülben Ergen sevgilisiyle sevişmiş. Adam (?) – ispatı olmasa da kuvvetle muhtemeldir – sahneye çıkarmak, kaset yapmak (video değil, şarkı kasedi) gibi vaatlerle (insan sevdiği kadın için paraya bakar mı?) çocuk yaşta bir kızla cinsel ilişkiye girmiş, kasede almış, bir rivayete göre sağda solda göstermiş, ola ki satmış...

Sonra birileri bu kasedi, rivayete göre, para verip almış, ya şantaj yapmış, ya gün gelir yaparım diye düşünmüş... (Dadı dizisi Star’a bu kaset “sayesinde” geçti, diyenler oldu.)

Yani bu çirkin filmin esas oğlanından tutun da figüranına kadar herkes suç işlemiş, “esas kız” hariç. Ama sadece onun başı ağrıyor, sadece o deprAAAsyona” giriyor, sadece o “vay şıllık!” durumuna düşüyor, savcılıkta ağlıyor...

Gerçi bir zamanlar ‘(TGRT’cilerin kendisine taktığı) İhlas Motör lafını haber yaptım diye Gülben Ergen ve Enver Ören bana çok kızmışlardı ama...

Gerçi içimden, şimdi Allah’ın bildiğini okurdan niye saklayayım, “Eee, dün yediğin hurmalar gün gelir seni tırmalar” demek de geçmiyor değil ama...

Ben bu kavgada kız tarafıyım!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!