Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 12, 2008 00:00
10 yıl mankenlik yaptı. 1992’de mankenlikten sunuculuğa geçti. Uzun yıllar "Gülay Kuriş’le Moda" adlı televizyon programını sundu. Sanat yönetmenliğine dört yıl önce başladı, hala Star TV’de yayınlanan Fedai adlı dizi için devam ettiriyor. Kendine tüm bunların yanında yeni bir iş kurdu. Çekmeköy’de kiraladığı 350 metrekarelik boş alanda üç ofis dekore etti ve diziler için kiralamaya başladı.
Tablolar, dizüstü bilgisayarlar, DVD setleri, isteğe göre modern ya da klasik mobilyalar koydu. El Gibi, Annem, Elveda Derken, Kurtlar Vadisi, Sessiz Gemi gibi dizilerin ofis sahneleri buralarda çekiliyor. Gülay Kuriş, hayatında ilk defa işin başında sürekli durmadan para kazanıyor.
"Allahım bana öyle bir iş ver ki, ben başında durmasam da yürüsün". Gülay Kuriş, son yıllardaki en büyük duasının bu cümle olduğunu söylüyor. Gece uyumadan önce, sabah uyanınca, sofraya oturduğunda hep içinden bu duayı tekrarlarmış. Duasının gerçekleşmesine yol açacak fikir, geçen sene sahilde yürüyüş yaparken aklına gelmiş:
"Televizyondaki dizilerin artması ile her yer dizi platosuna dönmüştü. Sanat yönetmenliği yaptığım için konuya uygun mekanlar bulmanın ne kadar zor olduğunu biliyordum. Her dizide en az bir iş adamı vardı. Ve en fazla ofis sıkıntısı yaşanıyordu. Bir mekan kiralayıp, ofisler dekore edip, dizilere kiralama fikri böyle aklıma geldi."
Ofis sıkıntısı yaşanmasının temel nedeni, hiçbir iş adamının ofisini kiralamamasıydı. İnsanlar evlerini kiralıyorlardı ama bir işadamı iş yaptığı mekanı asla vermiyordu. Bazıları zar zor pazar gününe evet, diyordu ama bir günde de çekimler asla bitmiyordu.
Gülay Kuriş, uzun arayışların sonunda Çekmeköy’de bir iş hanında tam istediği gibi bir yer buldu. 350 metrekare inşaatı tamamlanmamış bir yer. Ne zemini, ne tavanı, ne duvarları yapılmıştı. İşe, mekanı alçıpanla üçe böldürerek başladı. İki küçük, bir büyük ofis çıkardı.
ÜÇ OFİS BİR SEKRETERLİK
Büyük ofisi Fatih Kral Mobilya’nın sponsorluğunda klasik bir şekilde dekore etti: "Tam bir baba ofisi oldu. İngiliz tarzı berjer koltuklar, çok şık sümen takımları, telefonlar..."
İki küçük ofisi ise modern döşedi. Beyaz koltuklar, ahşap mobilyalar, cam sehpalar. Onlara da ARGE Mobilya sponsor oldu. Üç ofisin önüne bir de sekreterlik yaptırdı. Öyle ya sekreteri olmayan işadamı olmazdı.
Daha ofisler tamamlanalı üç ay bile olmadı ama neredeyse her gün ayrı bir dizinin çekim ekibi geliyor. El Gibi’de Emre Altuğ ve Hakan Ural’ın ofisi, Kurtlar Vadisi’nde Naci Şaşmaz’ın ofisi, Annem’de Talat Bulut’un bakanlık makamı, Elveda Derken’de bir avukatı canlandıran Simge Selçuk’un ofisi, Sessiz Gemiler’de Levent Özdilek’in ofisi hep aynı ofis. Gülay Kuriş bu mekanların filmde nasıl aynı gözükmediğini şöyle anlatıyor: "Mobilyaları sürekli değiştiriyorum. Sanat yönetmenine dizinin senaryosuna ve onun şahsi isteklerine uygun seçenekler sunuyorum."
SANAT YÖNETMENLERİ NE İSTER?
Kırmızı, beyaz ve siyah severler.
Boş duvardan hiç hoşlanmazlar. Farklı tabloları severler. Depomda onlarca tablo var. İsteğe göre asıyorum.
En önemli şey aydınlatma. Ayaklı aplikler ve abajurlar kullanarak sıcak bir ortam yaratıyorum.
Duvarlardaki plazma ekran televizyonlar, ses sistemleri ve DVD player çok beğeniliyor.
Sütunlar olmadığı için yönetmenler çok farklı açılardan çekim yapabiliyor.
Uyum çok önemli. Ofis beyazsa masaya beyaz Apple laptop bile koyuyorum. Kısacası benim ofisime gelen sanat yönetmeninin yanında fazla bir şey getirmesine gerek kalmıyor.
EV DEKORE ETMEM
Eve girersen
yemek odası, çocuk odası, mutfak falan da yapman lazım.
Film yapımcıları cezaevi, muayenehane, hastane yap diyor ama onlar da çok zor iş. Hastane yaparsam ameliyathane de koymam lazım. O kadar aleti nereden alacağım!