OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 26, 2004 00:00
Ünlü yapımcı Türker İnanoğlu'nun hayatını ve anılarını yayınlıyor. Gülşen Bubikoğlu'nu güzellik yarışmasında birinci seçtirtmediğini Kelebek'e anlattı.Sinemayla uzaktan veya yakından ilgili olup da Türker İnanoğlu adını duymayan yoktur herhalde. Aynı şeyi özel televizyonlar için de söylemek mümkün elbette. ‘Yapımcı, yönetmen, sinema sahibi, başarılı dizilerin unutulmaz ustası,
film ithalatçısı’ gibi pek çok sıfatla birlikte anabileceÄŸimiz Ä°nanoÄŸlu, kendi adıyla kurduÄŸu TÃœRVAK’ta da sinema ve televizyon için insan yetiÅŸtiriyor. Bir baÅŸka sinema emekçisi olan Giovanni Scognamillo tarafından hazırlanan ve DoÄŸan Kitapçılık tarafından yayımlanan ‘Bay Sinema’ kitabıyla bir kez daha gündeme gelen Ä°nanoÄŸlu, o uzun sinema serüvenini anlattı. Ä°nanoÄŸlu ‘Türk sineması için yaptıklarımla Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeyi çoktan hak ettim’ diyor.Yaklaşık 45 yıldır sinemanın içindesiniz. Bugün dönüp geriye baktığınızda, keÅŸke sinemayla hiç ilgilenmeseydim, baÅŸka ÅŸeylerle uÄŸraÅŸsaydım dediÄŸiniz oluyor mu hiç?Yeniden dünyaya gelsem, yeniden sinemacı olurdum. Ben iÅŸimi her zaman çok sevdim. Zaten böyle bir iÅŸi sevmezseniz, benim yaptıklarımı yapmanıza ve becermenize imkán yok. Benim sinema dünyasında yaptıklarımı toplayıp baÅŸvursak, Guinness Rekorlar Kitabı’na girebilirim büyük bir rahatlıkla. Bir kiÅŸinin tek başına bu kadar film, bu kadar televizyon dizisi yapması akıl alacak iÅŸ deÄŸil.- Kitabı okuyunca, Türker Ä°nanoÄŸlu’nun bütün hayatı düz bir çizgide seyretmiÅŸ gibi bir manzara çıkıyor ortaya. Her ÅŸey baÅŸarılmış, herhangi bir baÅŸarısızlık, üzüntü, acı söz konusu deÄŸil sanki. Gerçekten de her ÅŸey bu kadar hazır mıydı önünüzde?Olur mu efendim. Hem maddi, hem manevi bakımdan çok sıkıntılı zamanlar geçirdim. Hiç tatil yapmadan, dinlenmeden çalışmanın sıkıntılarını bugün çekiyorum. Her tarafımdan bir ÅŸeyler çıkmaya baÅŸladı. Kitapta genellikle tatlı kısımlar anlatılıyor. Elbette ki her ÅŸey bu kadar toz pembe deÄŸildi. - Hani okuyan da, ilk filminde asistan, ikincisinde yönetmen yardımcısı, üçüncüsünde de yönetmen olmuÅŸ. MeÄŸer ne kadar kolaymış bu iÅŸler diye düşünecek...Tabii o kadar kolay olmadı. Bir defa ben çok film seyrederdim ve devamlı okurdum. Tatbiki Güzel Sanatlar’dan geldiÄŸim için elim kolum da yatkındı biraz. Mesuliyet verilmesi önemliydi. Ä°nsan üzerine bir mesuliyet aldıktan sonra daha çabuk yetiÅŸtiriyor kendisini. - Herkeste yok ama bu mesuliyet duygusu....Afedersiniz ama herkes de bir Türker olmuyor...Ä°stanbul’u benden iyi bilen yoktur- Kitabı okurken dikkat çeken bir baÅŸka ÅŸey de ÅŸu: Sizin sinemacılığınızda da, videoculuÄŸunuzda da, televizyonculuÄŸunuzda da en önemli kılavuzunuz sezgileriniz. Sürekli sezgileriniz yol gösteriyor size galiba.En büyük özelliÄŸim bu. Ben yirmi yaşımdan beri devamlı halkın içindeyim. Halkın ne düşündüğünü, ne hissettiÄŸini, neye nasıl tepki göstereceÄŸini gayet iyi bilirim. Filmlerin çoÄŸunu Anadolu’da ve Ä°stanbul’un muhtelif semtlerinde çektiÄŸimiz için, benim çok fazla gezebilme ve bunun tabii sonucu olarak da halkla kaynaÅŸma imkánım oldu. Mesela iddia edebilirim ki, Ä°stanbul’u benim kadar bilen adam çok azdır. Bunun en büyük faydası, halkı yakından tanımak oldu. Halkın ne istediÄŸini benim kadar bilen insan yoktur sanırım. Bu her zaman büyük bir avantaj saÄŸladı bana. Tabii biraz da Allah vergisi bir tarafı var bunun. - Hálá kuvvetli mi sezgileriniz?Valla fena deÄŸildir. Karşıma birisi çıksa, yüzde yüz deÄŸil ama yüzde seksen tuttururum. Ne istediÄŸini, nasıl bir insan olduÄŸunu, neyi amaçladığını rahatlıkla sezebilirim. Benim yanımda çalışanların çoÄŸu, uzun yıllardan beri buradadır. Ben bu iÅŸe girdiÄŸim günden beri benimle çalışan insanlar var. Gördüğüm an bir insanın iÅŸe yarayıp yaramayacağını anlarım. Yanıldığım çok nadirdir. - Bu sezgi sayesinde neredeyse baÅŸarısız olduÄŸunuz hemen hiçbir ÅŸey yok gibi...Yok canım, nerede? Ä°kinci filmim ‘Kalp Yarası’ mesela, müthiÅŸ baÅŸarısız bir filmdir. Ä°lk filmim ‘İçimizden Biri’ ondan çok daha iyi giÅŸe yapmıştı. Üçüncü filmim ‘Hancı’yı ikincinin korku ve endiÅŸesiyle yaptım. Ä°kinci film kötü diye önce kimse almadı filmi. Sonra büyük bir patlama gösterdi ama o arada ne çektiÄŸimi ben bilirim... - Peki ‘Kalp Yarası’nın baÅŸarısız olmasını nasıl açıklıyorsunuz?Orada kadını yanlış kullandım. Zaten hissetmiÅŸtim ama çok geçti. Suna Selen oynuyordu. Evli bir kadının üstüne getirip yuvayı yıktırdım ve onunla mutlu ettim adamı. Öbür kadını da periÅŸan ettim. Tabiatıyla Türk kadını hoÅŸlanmadı bundan.Türkan Åžoray’ı nasıl keÅŸfettikEmel Yıldız sete çok güzel bir genç kızla birlikte geldi, onbeÅŸ-onaltı yaşında bir genç kızdı diye hatırlıyor Ä°nanoÄŸlu. ‘Kara gözlüydü, üzerinde yeÅŸil bir manto vardı. Bir kenara oturdu, etrafına bakınarak. Ä°nsanın yüreÄŸinin içine dalan bakışları vardı. MüthiÅŸ güzeldi, o ana kadar sinemaya böyle bir güzel gelmemiÅŸti.’(...) Ve böylece gelecek yılların ve tüm zamanların sultanı Türkan Åžoray sinemaya ilk adımını atmış oluyor: Türker Ä°nanoÄŸlu’nun kararlılığı sayesinde. Yıllar akıp gidiyor ve Åžoray, 1998’deki bir söyleÅŸide şöyle diyor: ‘Ben Türker Ä°nanoÄŸlu’na rastlamasaydım bugün belki dört - beÅŸ çocuklu, Fatih’te oturan bir ev kadını olurdum.’Türkan Åžoray, Köyde Bir Kız Sevdim filminin oyuncu kadrosuna dahil oluyor (...) Ä°lk filminde Türkán Åžoray gerçekten yetenekli olduÄŸunu kanıtlıyor:‘Biraz ışık ve kamera acemiliÄŸi çekti’ diyor Ä°nanoÄŸlu: ‘Ama oyun acemiliÄŸi çekmedi. Ne söylesek yapıyordu. Kameranın önünde nerede duracağını, nereden ışık alacağını, bir tokat yeme sahnesinde başını nasıl sola düşüreceÄŸini anında öğrendi.’ Köyde Bir Kız Sevdim filminin çekimlerinde, pek az kiÅŸinin bildiÄŸi bir ÅŸey yaÅŸanıyor ve Åžoray ile Ä°nanoÄŸlu arasında duygusal bir yakınlık geliÅŸiyor, karşılıklı bir heyecandan, bir takdirden doÄŸan.CoÅŸkun Sabah, Bülent’le parladıBülent Ersoy’la yaptığım filmler bir usta müzik sanatçısının daha patlamasına sebep oldu: CoÅŸkun Sabah... Bülent Ersoy’un orkestrasında ut çalan, büyük bir müzik bilgisine sahip olan CoÅŸkun Sabah’tan, Bülent’in ilk filminden itibaren tüm filmlerinin müziklerini yapmasını istedim. CoÅŸkun filmin fon müziklerini yapınca, filmlerim için hazırladığı özel ÅŸarkılar da büyük patlama yaptı. ‘İşte Bizim Hikáyemiz’, ‘Ölmeyen Åžarkı’, ‘Baharı Bekleyen...’ bugün hálá dillerden düşmeyen eserlerdir. CoÅŸkun Sabah, bir süre sonra kendi adına kaset ve plak çalışmaları yaparak zirve yolunu tuttu.Bülent’in (Ersoy) erkeklerle olan iliÅŸkisi filmin setindeki esprilerle karışık olarak da gündemdeydi. Bülent, Orhan Aksoy’un yakışıklı asistanı Samim Utku’ya kancayı taktı. Samim yeni niÅŸanlı olduÄŸu için hiç oralı olmuyor, yüzgöz olmamak için de anlamamazlıktan geliyordu. GülÅŸen’le bir aÅŸk sahnesinin çekiminde yönetmen ‘GülÅŸen’in gözlerinin içine büyük bir aÅŸkla bak’ dediÄŸinde Bülent, ‘Ben sapık mıyım, neden bir kadına bakacakmışım? Ben bakacak yeri biliyorum, ama o bana bakmıyor’ deyip taşı Samim’e atıyordu.YARIN Türkan Åžoray’la flört ettik, Filiz Akın’la gizlice evlendikÂ
button