Guggenheim Müzesi’nin tavanından sarkan çılgın Cattelan heykelleri unutulmazdı

Bartın doğumlu Şükran Şahin (58), 20 yıl ortaokul ve liselerde resim ve sanat tarihi öğretmenliği yaptı. Emekliliğinin ardından Ankara’daki bir özel okulda görsel sanatlar öğretmenliğine başladı. Resim yapmayı sürdürüyor. Bugüne kadar 15 kişisel sergi açtı. Sanat ve seyahat tutkusu onu keşfe çıkmaya yöneltti. “15 ülke başlangıç, sağlığım elverdiğince gezeceğim” diyor.
14 günlük New York gezisi öncesinde Şahin’in bazı çekinceleri vardı: “Güncel sanatın, modanın merkezini merak ediyordum, fakat Özgürlük Heykeli’yle simgelenen özgürlük kavramının ülkenin politikalarıyla örtüşmediği kanısındaydım. Ayrıca New York’un tehlikeli bir şehir olduğunu düşünüyordum. Öyle olmadığını gördüm.”

MANHATTAN’I 14 GÜN ADIMLADIM

Onu ilk şaşırtan kültürel çeşitlilikti. “Farklı kültürlerden gelen bu kadar insanın bir arada yaşamasının şaşkınlığıyla, kendimi yabancı gibi hissetmedim. Kolay keşfedilen çok büyük bir şehir. 24 saat açık olan metrosu ve yoğun trafiğiyle ‘Hiç Uyumayan Şehir’ ünvanını hakkıyla aldığını fark ediyorsunuz. Kuyruklar, evsizler gözüme ilk çarpanlardı. Şehrin 5 bölgesinden Manhattan’da kaldım. 14 gün sokaklarını adımladım. Hudson Nehri kıyısında demirli büyük gemi lokanta Frying Pan, Özgürlük Heykeli, Times Meydanı, Empire State Binası, Union Sguare, Queens ve Soho sokakları ilgi çekiciydi. Sokakta başıboş köpek ve kediye hiç rastlamadım, trafik yoğun, hızlı ve sorunsuzdu, herkes içmesuyunu şehir şebekesinden sağlıyordu.”

Şahin şehri ana hatlarıyla keşfettikten sonra, heykeltraş kızkardeşiyle sanat turlarına başladı. Sabahları erken kalkıp, gece geç saate kadar koşturup toplam 8 müze gezdi. “Metropolitan Müzesi’ne doyamadım, iki kez gittim. 30’a yakın galeri gördüm. Müzik, tiyatro da vardı turumda. Spor ayakkabı, metro kartı işimizi kolaylaştırdı. En önemli müzeler Central Park’ın etrafında: Metropolitan, Amerikan Doğal Tarih, Guggenheim, Cooper Hewitt müzeleri. Metropolitan Sanat Müzesi 1870’den beri toplanmış iki milyondan fazla eserle dünyanın en büyüklerinden. 52 resim galerisi, arkeolojik bölümler, uygarlıklar, dekoratif sanatlar galerileriyle müthiş zengin. Avrupa sanatının, antik çağ sanatının başyapıtları da koleksiyonunda. İslam Eserleri Bölümü’nün Koç Ailesi’nin sponsorluğunda hazırlanan 10 milyon dolarlık iki galerisini görmek için uzun süre kuyrukta bekledim. Mısır bölümünde hüzünlendim. Bir tek piramitler eksikti koleksiyonda. Bu eserler gerçek yerlerine yakışır, diye düşünmeden edemedim. Modern sanatta odaklanan Guggenheim Müzesi’nde sarmal dış duvarın iç yüzeyine asılmış resimler, en yukarıdan başlanıp rampadan dönerek inilerek izleniyor. Mimari çok etkileyici. İtalyan heykeltıraş Maurizio Cattelan’ın enstalasyonları büyüleyiciydi. Sanat eğitimi almayıp kendini yetiştirmiş. Papa’nın başına gök taşı düşüren eserleri çok tartışılıyor. Kışkırtıcı, saçma, saldırgan, aptalca, delice bulunuyor. Tavandan asılmış çılgın heykeller hâlâ gözümün önünde! Whitney Müzesi’de David Smith’in “Küpler ve Anarşi” sergisini gördüm. Soho’daki Çocuk Sanat Müzesi’nde 6 aylık bebekten, 13 yaşına kadarki çocukların yaşamı sanatla öğrenmesini görmek müthişti. Ebeveynleriyle gelip sanatçıları tanıyor, eser üretiyorlar. Her ay bir sanatçı çocuklarla çalışma yapıyor.”

MÜZELER ÇOCUKLARA CAZİBE MERKEZİ

Şükran Şahin, ünlü MoMA/Modern Sanatlar Müzesi’ni gezdikten sonra çocuk eğitimi bölümüne de uğradı. Dijital ekranlarda fırçayla hayalindeki resmi yaratan çocukları izledi. Queens’teki Naguchi Müzesi’nde, sanatçının heykel, mobilya, Akari lambaları sergileniyordu. Binanın ortasındaki Zen Avlusu sükunetiyle etkiledi onu. Doğu Nehri kıyısındaki Sokrates Heykel Parkı’nda açık havaya sere serpe yayılmış modern heykelleri ilgiyle izledi. Şahin, halka açık heykel atölye çalışmalarının, ağustostaki açık hava sinemasının da görülmeye değer olduğunu söylüyor.
Diğer galerileriyse şöyle anlatıyor: “Madison ve 77. sokaktaki Blain di Donna Galerisi’ndeki gezdiğimiz sürrealizmin önemli temsilcilerinden Belçikalı ressam Rene Magritte’in ‘Tehlikeli İlişkiler’ sergisi unutulmazdı. NAHMAD Gallery’deki Kinetik sanat akımının öncülerinden olan çok sevdiğim heykeltıraş ve ressam Alexander Calder’in mobil heykelleri yerine pek bilmediğim resimlerini görmek beni mutlu etti. Zaten NY’ta galerilerde ünlü ressamların sergilerine her an rastlamak sıradan olmuş. Chelsea’deki ünlü ‘Galeriler Bölgesi’nde birbirine bitişik yüzlerce galeriden 30’unu gezebildim. Birinde, İstabul Bianeli’nde eseri sergilenen NY’lu bir sanatçı İstanbul’u çok beğendiğini ve Borusan’ın sergilerinde eserlerinin yer aldığını belirtti. Galerilerde seramik, video, fotoğraf gibi farklı tekniklerin bir arada kullanıldığı sergiler dikkat çekiciydi. Türkiye’de tanıdığım sanatçıların farklı teknikteki eserlerini gördüm. New York’un uzun, incecik, sembol binalarından olan Flatiron Building’in altında üçgen biçiminde minicik bir sanat alanı var: Art Space. NY’lu ressam Gwyneth Leech’in tek tek boyadığı kağıt kahve kaplarının yüzlercesi, birbirine misinayla iliştirdiği enstalasyon çok hoştu. Sanatçı çocuklarla aynı etkinliği yapıyordu. Sohbetimizde Türkiye’ye gelmek istediğini belirtti.”
Şahin, başta Sanat ve Tasarım Müzesi (MAD) olmak üzere pek çok müzenin koleksiyonu kadar binasının da mimari açıdan görmeye değer olduğunu söylüyor. “MAD’de yaratıcılığın büyüsüne kapılmamak elde değil” diyor.
Şükran Şahin, Art Space’de gördüğü ressam Gwyneth Leech’in çalışmasını tatil dönüşü okulunda öğrencileriyle tekrarladı. Koridorlarda sergi açtılar.

Ucuz bilet almanın yolları
-Müzelerin giriş ücretlerinde indirim yaptığı ya da ücretsiz kabul ettikleri günleri haber veren siteyi takip edin: www.iheartnymuseums.com
-Times Square’de ‘Tkts’ adlı noktada Broadway şovlarına son dakikada ellerinde kalan biletleri çok daha makul fiyatlara satılıyor.

En sevdiği beş şehir
Safranbolu, İstanbul, Budapeşte, Petersburg, Dubrovnik
Seyahatte ne okur
Gittiği yerle ilgili broşür, kitap, roman
Neyle gider
Ayrım yapmıyor.
Ne yer, ne içer
Yerel lezzetler
Nerede kalır
Şehre yakın yıldızlı oteller
Kiminle seyahat eder
Eşi ve arkadaşları
Çantasının vazgeçilmezleri neler?
Kimlikler ve fotokopileri, fotoğraf makinesi, harita, dezenfekte aparatları, kitap, dergi, seyahat notlarının olduğu minik defter, kredi kartları, telefon
Seyahatten ne alır?
Öğrencilerine kaynak olabilecek sanat kitapları, ilginç, sanatsal ve eğlenceli objeler, malzemeler, yöresel el sanatlarından bezler, yerel içecek ve yiyecekler