Güncelleme Tarihi:
Salt nasıl bir araya geldi?
- Ozan Akyüz: Grubumuz, Deha’nın 2010 yılında Fanta Stage yarışmasına katılmaya karar vermesiyle kuruldu. Fakat dostluğumuz daha öncesine dayanıyor. Oğuz, Altuğ ve ben, üniversiteden sınıf arkadaşıyız. Deha da Silivri’den arkadaşım. Ailelerimiz orada ikamet ediyor. Bu şekilde serüvenimiz başladı ve yarışmadan sonra birbirimize daha da kenetlenip çalışmalarımıza hız verdik.
Fanta Stage yarışmasına katılmaya nasıl karar vermiştiniz?
- Deha Özer Şenay: Fanta Stage’in bizi en çok cezbeden özelliği, beste ve performans yarışması olmasıydı. Bu yarışma, jüri üyelerinin hemen hepsinin görüşlerini almanın da en kolay yoluydu. Şarkılarımızı ve performansımızı göstermek, fikirlerini duymak istedik, katıldık.
- Ozan: Bizim için iyi bir çıkış noktası olabileceğini düşündük, öyle de oldu. Ama her şeyden önce gerçekten güzel bir organizasyondu ve bizim için iyi deneyim oldu.
İSKENDER PAYDAŞ MÜZİK DÜNYASININ DOKTORU
Yarışmada derece kazandıktan sonra İskender Paydaş’ın da desteğini aldınız...
- Deha: Evet... İskender Paydaş çok iyi bir müzisyen, günümüz popüler sanatçılarının da fikrini aldığı bir isim. Bize destek olması, ona fikir danışabiliyor olmamız ve tabii ki ardından Avrupa Müzik sahipleri Deniz Erdem ile Cengiz Erdem’in desteğini almak, bizi çok heyecanlandıran olaylardı.
- Ozan: İskender Paydaş gibi bir müzik dehasının beğenisini kazanmak çok kolay değil. Bu yüzden onunla tanıştığımız için çok mutluyuz.
- Oğuzhan Atar: İskender Abi, bizim albümümüzün supervisor’ı. Eleştirileri ve tavsiyeleri bizim için çok önemli. Onun müzikteki dahiliği herkes tarafından bilinir, zaten bu nedenle müzik camiasındaki lakabı “doktor”dur. Salt olarak onun müzik bilgisinden alabildiğimiz kadarını almaya çalıştık. Bunların dışında kayıt aşamasında bize stüdyosunda çalışma imkanı verdi.
- Altuğ Coşkun: Onunla tanışmak ve fikirlerini alabilmek, albüm yapma hayali olan her müzisyenin yaşayabildiği şeyler değil. Bunun farkındayız ve bundan çok mutluyuz.
AMAN DİKKAT, MEHMET TURGUT KAPRİSLİ VE SİNİRLİ OLABİLİR
Grubun adını neden Salt koydunuz?
- Ozan: Tüm şarkılar bir yaşanmışlık içeriyor. Biz de bu duyguları ‘salt’ bir şekilde insanlara sunduk. Bu yüzden Salt, bizi anlatan en güzel kelime.
- Oğuzhan: İsmimiz, Fanta Stage’e katıldığımız zaman tam olarak belli değildi. Hatta Avrupa Müzik’le anlaşmamızdan sonra da bir süre isim koyamadık gruba. Daha sonra Mehmet Turgut’un fikirleriyle ‘Salt’ isminde karar kıldık. Salt deyince her ne kadar çoğu kişinin aklına İngilizcesi gelse de, bu kelimenin Türkçe anlamı “yalın, sadece, saf” demek. Bu anlamda bize uygun geldi. Albüm sürecinde de içimizden gelenleri yalın, saf bir şekilde kaydetmeye çalıştık.
Mehmet Turgut, imaj fotoğraflarınızı da çekti. Çekimler nasıldı?
- Deha: Çok keyifliydi. Umduğumuzdan daha da kolay geçti açıkçası. Mehmet Turgut gibi bir ismin işini anlatmaya gerek yok; çekim sırasında çok rahattı ve uzun zamandır arkadaşımızmış gibi bir ortam yarattı. Grubun ismini oluşturma aşamasında da bize yardımcı oldu, fikirlerini aldık.
- Ozan: Mehmet Turgut ve ekibi çok eğlenceli. Geçekten çok keyifli ve rahatlatıcı çekimler oldu. Yaklaşık bir günümüzü aldı çekimler. Onlara buradan sonsuz teşekkürler.
- Oğuzhan: Fotoğraflarımızı Mehmet Turgut’un çekeceğini öğrenince çok heyecanlandık. Çünkü o “çılgın” işlerinden haberimiz vardı. Hatta ben çekim günü yola çıktığımızda içimden “Bu adam çok kaprisli ve sinirli olabilir, dikkat etmeli” diye düşünüyordum. Ama öyle çıkmadı. Mehmet Abi olumlu ve babacan davranışlarıyla bizi rahatlattı. Zaten göz açıp kapanıncaya kadar çekimler bitti.
BABAMIN ANISINA ŞARKILARINI OKUYACAĞIZ
Albüm için Teoman’ın “Rüzgar Gülü” şarkısını da yeniden yorumlamışsınız. Sizce dinleyici, bu yeni yorumu beğenir mi?
- Deha: Şu ana kadar aldığımız tepkiler güzel.
- Ozan: Dinleyenlerin hoşuna gideceğini düşünüyoruz. Çünkü modern bir sound’la, biraz daha melankolik bir şekilde yorumladık. Elimizden geldiğince özen göstermeye çalıştık.
- Oğuzhan: Şu ana kadar dinleyen yakınlarımızdan hep iyi eleştiriler aldık. Ama bizim için asıl önemli olan, Teoman’ın beğenmesi.
- Altuğ: Teoman’ın verdiği hissiyattan uzaklaşmadan yapılmış bir Salt yorumu oldu. Dinleyicinin beğeneceğini düşünüyoruz.
Albümde başka cover şarkı var mı?
- Deha: 1983’te Erkin Koray’ın seslendirdiği, sözleri Ahmet Selçuk İlkan’a, bestesi babam Özer Şenay’a ait “Sarhoş Gibiyim” şarkısına da yer verdik albümde. Babamı anmak için kısmet olursa her albümde “Arapsaçı”, “Üşüdüm Üstümü Örtsene Annem”, “İki Gözüm İki Çeşme”, “Yarim Yarim” gibi bir şarkısını cover’lamak istiyoruz.
- Ozan: Orta yaş kesimi bu şarkıyı ezbere biliyor. Yeni neslin de tanımasını sağlamak istiyoruz.
Ahmet Selçuk İlkan albümün oluşum aşamasında size tavsiyelerde bulundu mu?
- Deha: Yok, çok danışamadım Ahmet Amca’ya ama “Sarhoş Gibiyim” şarkısının son halini dinletmiştim, çok beğendiğini söylemişti.
ŞARKILARIN HİÇBİRİ ISMARLAMA DEĞİL
Albümde toplam kaç şarkı var?
- Deha: 2’si cover olmak üzere toplam 10 şarkı var.
- Ozan: Cover’ların dışındaki şarkıların hepsinin söz ve müziği Deha’ya ait.
Bu albümü neden dinleyelim?
- Deha: Şarkıların hiçbiri ısmarlama değil, hepsi birebir yaşanmış hikâyeler. Bu yüzden dinleyenlerin kendi yaşamlarından çok fazla anı ve cevap bulabileceğine inanıyoruz.
- Ozan: Kesinlikle herkes kendisinden bir şeyler bulacak bu albümde. Çünkü her insan aşkı, acıyı, mutluluğu tatmıştır.
- Altuğ: İlk albüm olmasından dolayı bazı konularda tecrübe sıkıntısı yaşadık ama duygu yoğunluğu yüksek, içimize sinen ve bizi ifade eden bir albüm oldu.
MOR VE ÖTESİ’Nİ ÖRNEK ALIYORUZ
Örnek aldığınız isim ya da gruplar var mı?
- Deha: Yurtiçinde Teoman, Şebnem Ferah, Mor ve Ötesi kalıplaşmış isimler. Onların dışında Dredg, One Republic, Maroon 5, 30 Seconds to Mars, örnek almasak da bolca dinlediğimiz gruplar.
- Ozan: Çoğunu takip ediyoruz seviyoruz ve dinliyoruz ama farklı bir yere koyacağım isim Mor ve Ötesi olur herhalde.
- Oğuzhan: Ben de yerli gruplar içinde Mor ve Ötesi’ni beğeniyorum. Onun haricinde bazı parçalarımızda sound grafiği açısından yabancı grup Dredg’i beğeniyoruz ve örnek alıyoruz.
- Altuğ: Hem beğendiğimiz hem de örnek aldığımız çok grup var, kendi ülkemizden Mor ve Ötesi buna en iyi örnek.