Grubun en çapkını Tuna’dır

Fan’larınızın çoğu sizden akustik bir albüm bekliyor... Böyle bir projeniz var mı?
- Tuna: Uzun zamandır düşünüyoruz aslında. Ama akustik albüm için önceki albümlerden biraz birikim edinmemiz lazımdı. 3’üncü albümle beraber bunun olduğunu söyleyebilirim. Belki 4’üncü albüme geçmeden veya 4’üncü albümden hemen sonra bir akustik çalışma gelebilir. Ama biz piyasadaki örnekleri gibi şarkıları sadece akustik gitarla çalmak gibi şeyler düşünmüyoruz. Farklı bir şeyler yapacağız.

Piyasadaki akustik albümleri sıradan mı buluyorsunuz?
- Tuna: Sıradan demek ayıp olur... Herkesin beklediği bir şey yapmak istemiyoruz demek daha doğru. 

Tuna, sana bu şarkıları ne yazdırıyor?
- Tuna: Ben bugüne kadar 600 kızla birlikte oldum. 600 kızla birlikte olunca çok hikaye çıkıyor tabii! şaka bir yana da bilmiyorum. Ben şarkı yazarken hesap kitap yapmam. Mesela dün bir kız arkadaşla konuşuyorum; “Böyle şarkılar yazıyorsun ya, seni sürekli ufka dalan, düşünceli, somurtan biri zannederdim. Ama acayip komikmişsin” dedi. Böyle bir durumda insan karakterini ikiye ayırıyor; hem bir grup elemanısın, hem de normal hayatında sıradan biri... Sarkıları yazarken o grubun elemanı oluyorum işte... Orada başka bir zihin yapısı, başka bir kişilik devreye giriyor. Herkes şarkı sözlerini gördüğünde “Bu adam ne çok acı çekmiş” diyor. Ama illa kendi yaşadıklarımı yazmak zorunda değilim. Erdem’in, Serter’in veya etrafımdaki başka arkadaşların yaşadığı şeyleri de yazabiliyorum.

DÖRT ERKEĞİN AYNI EVDE YAŞAMASI ZOR

Bir klip çekerken, süreç nasıl ilerliyor?
- Tuna: Klibi çekerken birçok şeyi düşünmek zorundasınız. ılk başta da maliyetini... Yönetmenin ve grubun mali imkanları ayarlandıktan sonra mekan ve kullanılabilecek ekipmanlar devreye giriyor. Ve tabii izleyiciyi ekran başında tutabilecek ve şarkıyla uyuşabilecek en iyi senaryoyu bulmaya çalışıyorsun. Genelde yönetmenler çekimden 1, 1,5 hafta önce şarkıyı dinlemeye başlayıp fikir üretiyor. Sonra sen de onlara fikrini söylüyorsun. Tartışıyor, bir noktada uzlaşıyor ve klibi çekiyorsun. 

Başka şehirlerde yaşamanıza rağmen yıllardır istikrarlı bir şekilde birlikte çalışmaya devam ediyorsunuz. Bu işin sırrı nedir?
- Tuna: Alttan alma...
- Erdem: Alttan alma, birbirini tanıma, saygı sınırını aşmama... Yani normal hayattaki insan ilişkilerinde olması gereken şeyler. Çünkü biz bir ara aynı evde de yaşadık. Dört erkeğin aynı evde yaşaması çok zor aslında. Aynı evde yaşayan dört memurun hayat hikayesi gibiydi. Yalnız olmak daha iyi. Hepimizin farklı hayat görüşleri var.

PARAYI VURDUK ARTIK RAHATIZ

Yakın zamanda bir Anadolu turnesine çıkıyorsunuz, değil mi?
- Tuna: Evet, önce Doğu ve Güney Doğu Anadolu’yu gezeceğiz. Sonra Ege, Marmara ve Karadeniz’e gideceğiz. Her gittiğimiz ayakta 10 şehir gezeceğiz. Bunu uzun zamandır planlıyorduk. 9 Aralık’tan itibaren başlıyoruz. 

Daha önce böyle büyük bir turne yapmış mıydınız?
- Tuna: Bu seferki gibi bir turne yapmamıştık. Efsane bir mayıs ayı turnemiz vardı ama. 30 günde 26 konser vermiştik, epey zorluydu. Özel bir firmanın sponsorluğuyla dolaşmıştık. Maddi imkansızlıklar nedeniyle tekrarı olmadı. Çünkü bir grubu bir yerden ötekine taşımak gerçekten maliyetli iş. Ama artık parayı vurduğumuz için rahatız. Sevenlerimiz için harcayacağız!

En son “şimdi Hayat”a klip çektiniz. Neden o şarkıyı seçtiniz?
- Serter: Biz albümü çıkardığımızda klip çekeceğimiz şarkıları kafamızda bir sıraya koymuştuk zaten. Dördüncü klibi de yine Serdar Ferit ile, muhtemelen “Kendime Yalan Söyledim”e çekeceğiz. şubatta Avrupa turnemiz var, Londra’ya gideceğiz. Yönetmenimiz de Londra’da yaşıyor. Gitmişken klibimizi çekeriz orada... 

Parayı vurmuşsunuz nasıl olsa, tüm şarkılarınıza klip çekecek misiniz?
- Serter: Düşünüyoruz, inşallah başarırız.

TARZIMIZI SON ALBÜMDE BULDUK

Grubunuzun en çapkın üyesi kim?
- Erdem: Ben olmadığım kesin.
- Serter: Tuna...
- Tuna: Doğru söze ne hacet!

Grubunuzun benimsediği felsefe nedir?
- Erdem: Kolay dinlenilebilir ve basit şarkılar yapmak. 

“KGB” albümünde daha sert bir tarzınız vardı, bu albümde öyle değilsiniz. Tarzınızı değiştirmeye mi başladınız?
- Tuna: Bu albümde tarzımızı bulduk asmında...
- Erdem: Biz daha çok herkesin dinleyebileceği bir müzik yapmak istiyoruz. ıkinci albüm biraz sertti. Onu da sevenler vardı ama Türkiye geneline yayılabilecek bir sound değildi. Yine de çok değişik bir müzik yapmıyoruz şu an... Tuna’nın dediği gibi tarzımıza daha yakın şeyler üretmeye başladık.

YILLAR GEÇTİ RUHUMUZU HİÇ KAYBETMEDİK

Müzik hayatına ilk atıldığınız yıllara baktığınızda ne düşünüyorsunuz?
- Serter: Hepimiz çok zayıf ve güzel gözüküyormuşuz o zamanlar.
- Erdem: Çok çocuk duruyormuşuz. Ama o zaman da çok güzel çalıyormuşuz. Beş sene önce çaldıklarımızı internetten dinlerken duygulanıyorum mesela... Sonuçta o zaman yola yeni çıkmıştık, bazı şeyleri yeni yeni öğreniyorduk ama ruhumuz vardı. O ruh hiçbir zaman kaybolmadı. Sadece şekilleniyor, boyut değiştiriyor.

                                                                                              �