Grease; Rock’n Roll, deri kıyafetler, eğlence, hız ve seksilik demek

Güncelleme Tarihi:

Grease; Rock’n Roll, deri kıyafetler, eğlence, hız ve seksilik demek
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 16, 2010 00:00

Günümüzde pek çok gençlik dizisi ve müzikale esin kaynağı olan Grease fırtınası üstünden yıllar geçse de esmeye devam ediyor. Şimdi oyun 25 Mayıs- 2 Haziran tarihleri arasında Turkcell Kuruçeşme Arena’da sahne almaya hazırlanıyor. Biz de müzikalin başrol oyuncuları Brandi Burkhardt (Sandy Olsson), Derek Keeling (Danny Zuko) ve Jake Odmark (Kenickie) ile Maçka’da Küçük Çiftlik Parkı’nda buluştuk. Onlar yıllardır canlandırdıkları rollerine adeta bürünmüşlerdi. Konuşmaları ve tavırlarıyla adeta gerçek Danny ve Sandy karşımızdaydı.

Sizde bu işe pek çok Türk şarkıcı gibi küçükken ayna karşısında elinizde tarak, şarkı söyleyip dans ederek mi başladınız?
Derek K: Annem küçükken Noel hediyesi olarak bir karaoke seti almıştı. İlk kez onunla şarkı söylemeye başladım ve öyle devam etti.
Brandi B: Çok utangaçtım. Sadece duşta şarkı söylerdim. Benim en büyük hayalim film sektöründe çalışan babamın eve bir gün büyük bir yönetmenle gelmesi ve duşta şarkı söylerken keşfedilmekti. Ama öyle olmadı. Piyano çalmaya başladım. Yetenek yarışmasına girdim. İkinci oldum ve işi ilerlettim.
Jake O: Ben Türk şarkıcılara benziyordum. Hem annemin hem babamın kıyafetlerini giyer, evde dans eder ve komiklik yapardım. Farklı rolleri denerdim.

Annenizin kıyafetlerini mi? Hala giyiyor musunuz?
J.O: Çok nadir ama hala giymeye devam ediyorum (Gülüyor).
Neden kariyer olarak sinema yerine müzikali seçtiniz?
J.O: Filmde rol aldığınızda seyircilerin ne hissettiklerini anlayamıyorsunuz. Ama müzikal öyle değil. Sürekli göz teması kuruyorsunuz. Sizin için ve rol için neler düşündüklerini anında gözlemliyorsunuz.

Bir röportajınızda müzikal sanatçısı olmak aptallık demişsiniz?
J.O: Sinemada kamera çok yakınınızda oluyor. İnsanlar sizin ne yaptığınızı görüyor. Sahnedeyse kendinizi göstermek için abartılı hareketler yapmanız şart. Bu hareketleri de aptallık olarak adlandırdık.

Grease müzikaliyle nasıl tanıştınız?
D.K.: Aslında Grease her zaman hayatımızda oldu. Çünkü ABD’deki televizyon kanallarında neredeyse her hafta bir kere yayınlarlardı. Radyolarda şarkıları hep çalardı.

Grease’i üç kelimeyle nasıl tanımlarsınız?
D.K.: Sadece üç kelime olmasın. Rockn roll, seksilik, deri kıyafetler, eğlence ve hız diyelim.
Grease’de rol almak için iyi vücut ve inci gibi dişler mi gerekiyor?
D.K: Bütün ekibimiz bizim kadar güzel değil. Çirkin insanlar da var. Ayrıca kimsenin dişlerine bakmıyorlar (Gülüyorlar).

Birbirinizde kıskandığınız şeyler var mı?
B.B: Derek’in gür saçlarını ve kaslı kollarını kıskanıyoruz.
D.K: Annem gerçek bir ABD’li. O yüzden gür ve siyah saçlarım var. Aslımda sırrım fön makinem.

Brandi Burkhardt (Sandy Olsson karakterini canlandırıyor)

Siz aynı zamanda New York güzelisiniz. Neden model olmadınız?
- Ben dondurma yemeyi seviyorum. Mankenler dondurma yiyemiyor. Ama oyuncular istediği kadar yiyebiliyor. Ayrıca oyunculuk eğitimi aldım. Ve bu mesleğin geleceğini daha iyi görüyorum.

Law and Order, Boston legal, Numbers gibi iyi dizilerde oynadınız. Başarınız da güzelliğinizin etkisi var mı?
- Hayır. Güzellik geçicidir. Önemli olan engelleri doğru şekilde aşmak.

Sandy karakteriyle ortak yönleriniz var mı?
- Onun kadar utangacım. Kendimi onu canlandırdığım için hala ergenlik döneminde gibi hissediyorum. Aynı zamanda kötü ve seksi de olabiliyor.

Sandy gibi iyi kız olmak bazen de sıkıcı olmuyor mu?
- Hayır. Açıkçası müzikalin sonunda kötü ve havalı kız olduğu için sıkıcı olmuyor.

Aynı zamanda başrol oyuncu Derek Keeling’le birliktesiniz. Nasıl tanıştınız?
D.K: İki yıl önce Broadway’de tanıştık. Ben Grease’te oynuyordum. O başka bir müzikaldeydi. İş amaçlı ortak arkadaşlarımız tanıştırdı. Ve bu arkadaşlık aşka dönüştü.

Birbirinize sanki müzikaldeki karakterleriniz gibi bakıyorsunuz...
D.K: Ben bazen kendimi gerçekten Danny gibi hissediyorum. O da bana öyle seslenmeye başlıyor.

Müzikaldeki aşkla sizin aşkınız nasıl benzerlik gösteriyor?
B.B: Aslında bizim aşkımız da Grease’teki aşka benziyor. İşle özeli ayırmak istediğimiz için bir süre ilişkimizi kimseye söyleyemedik. Arkadaşlarımızdan sakladık.

Derek Keeling (Danny Zuko karakterini canlandırıyor)

1973’te Richard Gere henüz tanınmazken sizin canlandırdığınız “Danny Zuko” rolünü canlandırdı. Bu rol size de uğur getirdi mi?

- Hayır kimse teklif etmedi ama böyle bir şey hayalimde hep var. Üzerinde de çalışıyorum.

Siz dokuz yıldır bu karakteri canlandırıyorsunuz. Hiç sıkılmadınız mı?
- Hayır. Sıkılmadım. Ayrıca bu müzikalin yanı sıra başka oyunlarda da rol aldım.

Sanki mimiklerini ve duruşunuzla gerçekten biraz “Danny” havasına girmişsiniz...
- Yaklaşık bin kere bu rolle sahneye çıktım. Bu rol bana havalı olmayı öğretti. Açıkçası tarzım zamanla değişti. Danny gibi düşünen biri olmaya başladım. Saçlarımı bile onun gibi tarıyorum.

Özel hayatınızda da mı saçlarınız böyle yani?
- Dokuz yıldır böyle taraya taraya duştan sonra bile perçemim önüme düşüyor.

Jake Odmark (Kenickie karakterini canlandırıyor)

Canlandırdığınız rolle başlayalım mı?

- Kenickie karakterini oynuyorum. Başrol oyuncusu Danny’nin en yakın arkadaşı. Aslında tam bir genç. Aklı sadece kızlara ve arabalara çalışıyor. Diğer arkadaşları arasında en fazla başa belaya giren, hiperaktif bir tip.

Bu karakterin size benzer yanları var mı?
- Ben de arabaları ve kızları seviyorum ama biraz abartılmış bir rol. Bu yüzden bana çok uyan bir karakter değil.

Kaç yıldır bu karakteri oynuyorsunuz?
- Altı sene önce Danny’i oynuyordum. Sonra bu ekibe dahil oldum. Ve dört yıldır bu tiplemeyi canlandırıyorum.

Başrolden yan role geçmek sizi nasıl etkiledi?
- Benim için daha eğlenceli. Çünkü ben Danny kadar aşık adam rollerini çok beceremiyor.

Kelimeleri tersten okuduğunuz doğru mu?
- Evet. Küçükken yolda arabayla giderken bütün tabelaları tersten okuyordum. Zamanla bu bir alışkanlığa döndü. Komik olabilmek içinde bir süre sonra yazılanları tersten okumaya başladım. Bu da artık bana yerleşti.

Annenizin kıyafetlerini giyiyor, kelimeleri tersten okuyorsunuz. Biraz ilginç bir tipsiniz sanırım?
- Evet. Herkes aynı şeyi söylüyor. Sahnede de göreceksiniz. Türk izleyicisini arabamla ve şarkılarımla eğlendireceğim.

EN ÇOK SAHNELENEN MÜZİKAL OLDU

Adını 50’li yıllarda Amerikan gençlik kültürüne verilen “Greasers”dan alan Grease müzikali ilk kez 14 şubat 1972’de New York’ta Eden Tiyatrosu’nda sahnelendi. Müzikal 50’li yıllarda aşk, gençlik, müzik ve dostluğu kareografi ve müzikal zenginlikle sahneye taşıdı. 1978’de başrollerini John Travolta ve Olivia Newton-John’un film zamanla bir pop ikonuna dönüştü. Dönemin modasını etkiledi. Müzikal Avrupa’dan Uzakdoğu’ya kadar dünyanın 26 ülkesinde sahnelendi. 1978’de Broadway’de en çok sahnelenen müzikal unvanını aldı. 1987’de sinemaya uyarlandı. Grease hala Broadway tarihinin en çok sahnelenen müzikali olma özelliğini koruyor. 2003 Aralık’ta dünyada şimdiye kadar sergilenmiş en iyi müzikal seçilen Grease 1993’te Londra’daki ilk gösteriminden bu yana, sadece Londra’da 10 milyon izleyiciyle buluştu.

KIVANÇ TATLITUĞ OYNAYACAK

Gösterime girdiği her ülkede, o ülkenin star oyuncularına konuk oyuncu olarak yer veren müzikalin, Türkiye gösterilerine seçilen isim Kıvanç Tatlıtuğ oldu. Müzikalde “Teen Angel” rolünde oynayacak. Gökyüzünden inen bir melek olacak. İlk defa canlı olarak şarkı söyleyecek ve “Beaty School Drop Out” isimli şarkıyı seslendirecek. 27 Mayıs’ta sahneye çıkacak olan Kıvanç Tatlıtuğ’lu bölümün biletleri tükenmek üzere. Bu yüzden ikinci kez 2 Haziran’da sahne alacak.

DÖRT KONTEYNIR MALZEME

Broadway tarihinin en sevilen ve en çok sahnelenen müzikali Grease, Türkiye’ye dört konteyner dolusu malzemeyle geldi. 30 kişilik oyuncu kadrosunun yanı sıra yapımcı, kostümcü, teknik yönetmen ve orkestra grubundan oluşan ve sayıları 20’yi bulan bir teknik ekip yer alıyor.

* 1972- 1980 yılları arasında tam 3.388 kez sahnelendi.
* Grease’in 20. yıl kutlamaları nedeniyle 1998’de dijital olarak yenilenmiş şekli yeniden gösterime girdi ve haftalarca gösterimde kaldı.
* 2003’de Paramount Home Entertainment tarafından Grease’in 25. yıldönümü şerefine Grease DVD’si yayınlandı. Ve tüm dünyada 750 bin kopya sattı.
* 2004’de Londra turnesine çıkan Grease ilk haftada en fazla izleyici rekoru ile 12 yıldan bu yana oyuna yedi hafta kala biletleri biten ilk oyun rekorunu kırdı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!