Oluşturulma Tarihi: Nisan 24, 2007 00:00
Klibini izlediyseniz görmüşsünüzdür; Engin Aktaş, kadın sesiyle İngilizce R&B söyleyen karayağız bir Türk delikanlısı. Aktaş, 4 oktav sesi ve Grammy hayalleri ile Tırtıl’ın pazartesi konuğu oldu.
Adını bile belki duymadınız ancak "Ay bu erkek miymiş" dediğinizi duyar gibiyim. Klibi "Forgive Me Honey" ile çıkış yapan Engin Aktaş, henüz 25 yaşında ama ideali dünya çapında bir şarkıcı olmak. Erkek vokallerde ender bulunan soprano ses rengiyle, 4 oktav sesiyle, Berklee College of Music’de aldığı R&B ve soul müzik eğitimiyle Aktaş bizim ilgimizi çekmeyi başardı.
4Müziğe ilgi duymaya ne zaman başladınız?
Kendimi bildim bileli müzikle ilgiliyim, idealim hep oydu. Türkiye’de lokal bir kariyerden ziyade, dünya çapında bir yıldız olmak istiyordum başından beri.
4Ülkemizde İngilizce albüm yapma olayına hep "Müslüman mahallesinde salyangoz satma" gözüyle bakılır. Siz ne gözle bakıyorsunuz albüme?
Albümü bir ilki başarmak adına yaptım. R&B ve İngilizce albüm kavramları hiç bir arada olmadı. Tutulur mu tutulmaz mı kaygım yok. Türkiye’yi dünya standartlarında tanıtmak istedim. Haliç Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı mezunuyum. Hemen ardından Berklee College of Music’de üç aylık bir müzik eğitimi aldım. Oradaki eğitmenlerim, ses rengimi Mariah Carey’ye benzettiler. Çok sevindim. Bence bu tarz bir albüme müzik sektörünün ihtiyacı vardı. Ayrıca onların dilinde söylemezseniz, oraya açılamazsınız.
4Ses tonunuz soprano; bir siyahi vokal gibi bağırarak çıkışlar yapabiliyorsunuz...
Celine Dion ve Mariah Carey ile büyüdüm. Ama bunları bire bir örnek almaktan ziyade sadece esinleniyor ve kendime özgü nüanslar ekliyorum. Ses rengim benziyor; evet. Ses değişim döneminde ses değişir ama benim sesim değişmedi... Şimdi bir kadın gibi soprano olarak sesimi kullanabiliyorum. Çoğu insan beni kadın zannediyor.
4Klibinizin çok ilginç bir çalışma olduğunu söyleyebilirim. Size hiç olumsuz yorumlar geliyor mu?
Klip henüz çok yeni. Number One ve MTV Türkiye’de dönüyor, İngilizce olduğundan diğer kanallar yayınlamıyor. Görsel bir bilgileri olmadığı için dinleyenler beni bayan ve zenci vokal zannediyor. Gay değilim, çok metroseksüel olduğumdan dikkat çekici oluyorum. Tekseniz bu yakıştırmalar yapılır. Kasetimi sattırmak için "gay’im" diyebilirim ki zaten insanların aklına sesimden ve giyimimden dolayı gelecektir bu, ancak değilim. Bu tarz reklamlar yapmak çok ucuz olurdu, değil mi?
44 oktav ses doğru bir tabir mi?
Türkiye’de oktav ile ilgili en doğru yorum sanıyorum benimki. Piyano eşliğinde ortaya çıkacaktır bu... Albümde en pes ses ve en tiz sesi ölçtüklerinde 4 oktav net çıkıyor. "Sesim 6-7 oktav" diyenler var. Piyanoda 7 oktava kadar ses ölçümü vardır ama 7 oktav ses verebilen insan yoktur. Dünyada bile örneği yok! Bizim sanatçılar bilinmiyor diye atıp tutuyorlar işte. Bugün dünyada rekor Mariah Carey de 4,5 oktav sese sahip. Üstüne yok.
4Türkiye’de İngilizce şarkı söylemek ne kadar doğru?
Kendi ülkende İngilizce albüm çıkarmak, ardından Avrupa ve Amerika’da tanınmak, Amerika’da kaset çıkarmaktan binlerce kat daha kolay. R&B bir tarz ve iyi bir örnek verirsen kalıcı oluyorsun. Şansımı iyi kullanabilirsem amacım Amerika’ya açılmak ve Grammy’yi kucaklamak. Hedeflerim asla küçük olmadı. Popüler olma sürecinde magazinel hareketlerde bulunmadığım için henüz pek tanınmasam da ikinci videodan sonra herkesin bana daha çok destek olacağını düşünüyorum.
4Neden yurtdışında albüm çıkarma girişiminde bulunmadınız peki?
Oraya giderken elimde demolar vardı, ama Amerika’da arkanızda güçlü bir şirket olmadıkça işiniz zordur. O yüzden ben de burada çıkarmak istedim. Amerika sadece kendi sınırları arasında star yaratıyor.
"Albümde tüm sözler bana ait, Murat Ertuğrul da besteleriyle katkıda bulundu. İngiliz rap’çi Tony bana iki şarkıda eşlik etti. Kendisini şirket sayesinde bulduk. Rap section’larda vokal aranıyordu ve onu başarılı bulduğumuzdan projeye dahil oldu."